Numan Bey,"siyasetteki dünkü çocuk" değil. Bilakis Numen Bey, ta gençlik yıllarından itibaren siyasetin içinde olmuş, parti genel başkanlığı dahil, çok önemli mevkilerde görev almış bir siyaset adamı. Bugün de koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin başbakan yardımcısı...
İşte bu Numan Bey,geçen hafta Erzurum'daydı.
Sebebi ziyareti, Atatürk Üniversitesi'nin yeni akademik eğitim-öğretim yılının açılış töreninde bulunmaktı.
FETÖ konusundaki açıklamaları ve zaman zaman da sert çıkışlarıyla her kesimin dikkatini celbeden Numan Bey, Erzurum'a gelir de, hiç FETÖ'den bahsetmez mi?
Bahsetti elbette...
Hem de yine çok çarpıcı ifadelerle... İyi de yaptı hani...
Öyle ya...
Teröristbaşı FETÖ'nün, bu ülkeye verdiği zarar ve yaşattığı ihanetler, öyle kolay kolay unutulacak türden hainlikler değildir.
Türkiye; 93 yıllık cumhuriyet tarihinin en kahredici darbesini, kendi evlatları eliyle o gece yedi. Bereket versin ki Allah'ın lütfu ilahiyesi ve milletin sağduyusu sayesinde, bu büyük felaketin üstesinden gelmeyi bildik.
Buraya kadar tamam...
Peki, o halde neye itiraz ediyorsun diye sorarsanız, söyleyelim.
İtirazımız, tam da Numan Bey'in, "...başınızı öne eğmeyin, üzülmeyin, utanmayın" sözünedir.
Tabii ki kasdettiği,teröristbaşı Fetullah Gülen'in Erzurumlu olmasından doğan hemşehrilik...
Numan Bey, güya bizi teselli ediyor!
Olmadı Numan Bey, hem de hiç olmadı...
Şayet Erzurum'u bir satırcık da olsa bilseydiniz, Erzurumlunun bu alçak teröristbaşı için ne düşündüğünü ve bidayetinden beri neler yaptığından da haberdar olurdunuz.
Sayın Kurtulmuş...
Erzurumlu niye utansın, niye başını öne eğsin ki...
Fetullah Gülen denilen bu esvaplı şeytanı bugünkü gücüne Erzurum halkı getirmedi ve O'nun arkasından hiç bir zaman sel olup akmadı ki...
Ankara'da,İstanbul'da, İzmir'de O'na methiye dizenler, O'nun yolundan gitmek için olmadık taklaları atanlar, O, bugünkü gücüne erişsin diye oluk oluk para akıtanlar, O,cihan şümul bir hareketin başı olsun diye devlet mektupları yazanlar, O,hükümetler kurup hükümetler devirirken arkasında duranlar...
Evet; Numan Bey,bunların hiç birinde Erzurum yoktu!
"Fetullah Gülen muhterem Hocaefendi'nin memleketi nasıl olur da Atatürk gibi bir adama (Erzurum Kongresi) ev sahipliği etmiş olur" şeklinde konuşan alçak ve şerefsizlere karşı Erzurum hep dik durdu, hiç bir zaman konjonktüre uyarak, herkesin eteğine yapışmak için yarıştığı o şeytanla aynı yatağa girmedi.
Şimdi söyler misiniz Sayın Kurtulmuş; Erzurum ne yaptı ki utansın, niye başını öne eğsin?
Utanıp başını öne eğmesi gerekenler hala bir yerlerde duruyorlar ve hala bütün bu olaylarda onların hiç bir dahilleri yokmuşçasına dik dik bakıyorlar!
Numan Bey, Erzurum'da bunu size ne bir milletvekili, ne bir sivil toplum örgütü temsilcisi ne de bir akademisyen söylemez, söyleyemez. Çünkü işgal ettikleri koltuklar paslanmış imanlarından daha değerlidir...
İş başa düştü yine...
Sayın Kurtulmuş,Erzurum tarihi boyunca hiç bir zaman başını öne eğecek ve utancından kimsenin yüzüne bakamayacağı bir ihanetin içinde olmadı ki, FETÖ denilen bu kahpenin de yanında olsun.
Siz bilemezsiniz Numan bey... FETÖ'ye, daha FETÖ denilmediği zamanlardı. Erzurumlu bir babayiğit olan (belki adını duymuşluğunuz vardır), Efkan Ala tam da bu şehrin göbeğinde ve üstelik de FETÖ'nün hiç bir "kale"si daha düşmemişken, öyle bir konuştu ve O alçağa öyle bir çaktı ki, o meydan, hala o kükreme sesiyle çınlıyor.
Numan Bey, hoş bize hakaret olsun diye böyle konuştunuz demiyoruz. Elbette muradınız bizi üzmek de değildi. Lakin değerli hocam istemeden de olsa bizi incittiniz.
(Bizi derken, o gün o salonda bulunan ve sizleri avuçlarının içleri patlayıncaya kadar alkışlayanları kasdetmiyorum)
Bizi, yani bu şehrin sessiz ama hakiki evlatlarını üzdünüz...
Bu şehir, 14 yıldan beri kesintisiz ve de tereddütsüz AK Parti'nin daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında oldu, O'na yoldaşlık etti, Onunla aynı kaderi paylaştı.
Bundan ötürü de hiç pişman olmadı.
Erzurumlu aynı zamanda FETÖ'ye öyle tokatlar attı ki, esvaplı şeytan hayat memat meselesi haline getirdiği kendi beldesinde seçim kazanamadı.
Erzurumlu bunun için mi utansın, bunun için mi başını öne eğsin?
Numan Bey, Erzurum,"vatandan alacaklı" bir şehrin adıdır. Bunu bu fakir değil, tarih söylemektedir.
Hamdolsun ki; başımız dik, vicdanımız müsterih, onurumuz hep yükseklerdedir.
Numan Bey...
FETÖ'den ötürü bugün başını öne eğip utanması gereken birileri varsa (elbette var hem de tonla) o asla bu şehir değildir.
Muhterem Hocam bir de haddimiz değil ama küçük bir tashih yapma ihtiyacı daha hasıl oldu. O da şudur:
Buyurdunuz ki "hemşehriniz Kazım Karabekir Paşa"
Eyvallah...
Bu şehir Kazım Karabekir Paşa'yı, Deli Halit Paşa'yı da ve en mühimi de Mustafa Kemal Paşa'yı hep çok sevdi ve hep bağrına bastı.
Lakin, Kazım Karabekir Paşa Erzurumlu değildi. Yalnızca Erzurum'da görev yapmış kıymetli bir askerdi, iyi bir vatan evladıydı, gözükara bir yiğitti.
Her şehirden arsız da çıkar hırsız da, her şehirden kahraman da çıkar civanmert delikanlılar da...
Erzurum'un,kahramanları ve civanmert delikanlılarının sayısı, arsız ve uğursuzlarını bir kaşık suda boğacak kadar çoktur.
Teröristbaşının kendisi "ben Erzurumlu değilim, aslım astarım Arabistan'dan gelmiş" diyor.(Öyle ya, adam günün sonunda kendini mehdi ilan edecek. Mehdi olabilmesi için de Arabistan'dan gelmesi ve peygamber soyuna mensup olması gerekiyordu. Bu yüzden Fetullah Gülen aslını dahi inkar edecek kadar cibiliyetsiz bir şarlatandır)
Kaldı ki Erzurumlu da olabilirdi.
Biz O'na değil, bu şehrin hakiki evlatlarına bakarız.
Çok şükür ki o hakiki evlatlardan hiçbiri, bu millete ve ülkesine ihanet etmedi.
Numan Bey...
Muradımız sizi incitmek değildir. Fakat lütfen siz de bize, oğlu hırsızlıktan yakalanmış bir babanın yaşadığı ezikliği yaşayan zavallı adam muamelesi yapmayın...
FETÖ'nün nüfus kaydında "doğum yeri Erzurum" diye geçiyor. Ama unutmayın ki, nüfus cüzdanında ise, "T.C vatandaşı" yazıyor.
Böyle bir alçağın bu topraklardan çıkmış olmasından ötürü, "T.C" ne kadar mesul ise, biz de o kadar mesulüz...
