Akıl tutulması diye bir şey varsa eğer inanınız ki işte budur. Bu şehrin sosyal medyası daha doğrusu sosyal lağım çukuru şu günlerde öyle bir koktu öyle bir koktu ki, insanlık tarihi boyunca hiçbir koku bu kadar kötü olmamıştı. Bazı manyaklar, reklam panosundaki bir görselden hareketle Mehmet Sekmeni Hıristiyan propagandası yapmakla suçladılar!
Ülke olarak içerisinden geçmekte olduğumuz ekonomik sorunlardan ötürü müdür, yoksa uzmanların ifadesiyle mevsim normallerinin üzerinde yaşanan şu sıcak havalardan mıdır bilinmez, son zamanlarda bu şehirde kimi adamlar büsbütün kafayı sıyırdı!
Bunların içerisinde öyle dangozlar var ki, düpedüz Mehmet Sekmeni bir reklam panosu
üzerinden hareketle Haçlıperest olmakla suçlayacak kadar şirazeden çıktı!
Manyak herifler, Erzurumu Maymunlar Cehennemine çevirdiler!
Ağzında çiğnediği hurmayı, şefaat olsun diye müridinin ağzına tıkan esvaplı şeytanların, yaptıklarının altında bir mana aramayan psikopatlar, reklam panosuna uzaktan bakınca haç
işaretini anımsatıyor diye itiraz ediyorsa, sizi temin ederim ki o it, kendi kız kardeşinin bacağından tahrik olacak kadar sapıktır.
Güneş çarpması bile bir yere kadar makul karşılanabilirken, bu dangozların çıkışı hiçbir çarpmayla açıklanamıyor.
Öyle bir yazıp çiziyorlar ki, sanırsınız Mehmet Sekmen gizli bir Hristiyan ya da gizli bir Müslüman düşmanı
Nasıl olur da ışıklar yandığında haç şeklini anımsatan o reklam panosuna izin verirmiş.
Madem tam sırası geldi anlatayım, hem de o görselleri sizinle paylaşayım.
Geçenlerde bizim Mehmet Dumlu bana yaptığı deneysel çalışmalarda ulaştığı sonucu
aktarırken iki adet fotoğraf gönderdi.
Her ikisi de insanoğlunun beynini gösteren fotoğraflardı.
Fotoğrafın ilkinde beynin ön tarafından bakıldığında damarların oluşturduğu şekilde sanki de Muhammed yazıyor, ikinci karede ise, yani beynin arka kısmından çekilen fotoğrafta da düpedüz haç işareti görünüyor.
Şimdi bu durumda aklıevvelin biri çıkıp, Bu insan Müslüman mı, Hristiyan mı? diye sorsa ne olacak?
Eskiden Sızıntı diye bu FETÖcülerin bir dergisi vardı. Orada ikide bir de ya karpuz kabuğunda Allah yazıyor diye kapak yaparlardı, ya da bir kuzunun poposunda
Aklını işletmeyen Müslümanlar da, sanki şu kainat baştan sona Allahın birer ayeti değilmişçesine kuzunun poposuna ya da karpuz kabuğuna sarılıp iman ederdi!
Haliyle popoya ve kabuğa dayalı iman da işte böyle çuvallamış oldu.
Deve sidiğini hastalıklara şifa, ağzında çiğnediği hurmanın posasını da müritleri için şefaat yolunun sıratı olarak gören hacıyatmazlar, bu ülkede en muteber birer alleme olarak görüldüğü sürece daha bu günler iyi günlerimiz demektir.
İlla da eleştiri yapacaksak gelin şunu sorgulayalım: Bu şehirde Mehmet Sekmenin Kültür Daire Başkanı olarak atadığı bir adam, sidikçi birherifi alim diye bu şehre dayatmıştı
ve kimbilir ona ne kadar da para ödemişti.
Bunu sorgulamayıp da reklam panosuna takan adam, bana göre tam olarak sıyırmış bir kimsedir.
Yahu hemşehrim, eyvallah canınız sıkkın, eyvallah işler kesat tamam da; aklınızı saçma sapan şeylere işleteceğinize niye ayağı yere basan işler için kullanmıyorsunuz ki
Mehmet Sekmen gavur mu ki, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalksın?
Gelin şunu yapın biz de size destek verelim.
Misal; deyiniz ki filan iş tam olarak doğru yapıldı mı ya da falan yerde açılan şu park şöyle olsaydı daha güzel olmaz mıydı?
İlla da Sekmene sövecekseniz eğer, hiç olmazsa enekeniz sağlam olsun!
Hayır; öbür türlü maskara oluyorsunuz da farkında dahi değilsiniz