14 Mayıs için PKK’nın, FETÖ’nün ve de küresel şer odaklarının akla ziyan hesapları, planları ya da yeşerttikleri umutları var. Lakin bir de bilmedikleri şu hakikat var: Tüm hesapların üstünde ve ötesinde bir hesap sahibi var.
Seçim süreci resmen başladı başlamasına da, görüyoruz ki ne meydanların ne de seçmenin tadı tuzu yok.
Nasıl olsun ki…
Ülkenin bir yanı yıkıldı, on binlerce insanımız can verdi, milyonlarca insan yuvasını kaybetti, onlarca şehrimiz enkaza dönüştü.
Üstüne üstelik bir de geçim sıkıntısı milletin belini büküp durmakta…
Kimse oynamıyorsa yerinin dar olduğundan filan değil, içinden gelmediğinden, oynamaya dermanı olmadığından…
Milletçe yastayız, gönüller mahzun…
Baksanıza ramazan bile hüzünlü…
Neylersiniz ki hayat öyle ya da böyle devam ediyor.
Bu şartlar altında yapılacak bir seçim de haliyle böyle yavan oluyor.
Arada bir gazeteler yazıp çizmese kimin hangi partiden aday adayı olduğunu bilmeyeceğiz. Çünkü eskisi gibi merak etmiyoruz, hatta umursamıyoruz bile…
Yaralıyız da o yüzden…
Allah esirgesin, olağanüstü bir vaziyet zuhur etmezse 14 Mayıs’ta hem Cumhurbaşkanını seçeceğiz hem de Meclis’i yenileyeceğiz.
Yeni bir dönem başlayacak…
Bu öyle yeni bir dönem ki Türkiye için tam anlamıyla milat olacak.
Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılı ülkemiz için ya büsbütün bir şahlanışa sahne olacak ya da terör örgütlerinin günlerdir nara atarak haykırdıkları felaketin merkezi…
Dolayısıyla bu seçim aslında bir seçimden çok daha fazlası…
Acımızdan ötürü dikkat kesilemiyoruz, siyasette olup bitenlere yeterince kulak asmıyoruz, hangi lider ülkenin yarınları için neler söylüyor diye çok da merak etmiyoruz, kurulan ittifakların zamirinde neler var çoğumuz bilmiyoruz.
İşte böyle kasvetli bir havada bir seçim yapacağız.
Neyi seçeceğimize yeterince vakıf olmadan…
Ne kadar zorlanırsa zorlansın seçmen bir türlü seçime intibak edemiyor.
Oysa…
Bu seçim, hakikaten de Türkiye’nin beka seçimidir, istikbalini oylayacağı bir karar sürecidir.
PKK ve FETÖ gibi acımasız kanlı terör örgütleri, bu seçim için bırakın ellerini tüm gövdelerini taşın altına koydular.
Diğer yandan Amerika’dan ve Avrupa’dan atını itini nallayıp ülkemizde karargah kuranlar, anket yapıyoruz ayağına toplumu ifsat etmek için çırpınıp duruyorlar.
Sokaklar sessiz meydanlar melül insanımız kederli ya…
İşte bunu fırsata çevirmek isteyenlere adeta gün doğdu.
HDP’nin de devlete-millete meydan okuması bundan, PKK ve FETÖ’nün “yeniden başlıyoruz” demeleri de bundan.
İstiyorlar ki asrın felaketi ile enkaza dönen şehirlerimizdeki manzaranın aynısı yurt sathında olsun…
Ne güzel söylemiş, İbrahim Hakkı merhumu…
“Hak şerleri hayr eyler.
Zannetme ki gayr eyler.
Ârif ânı seyr eyler.
Görelim Mevlam neyler.
Neylerse güzel eyler.”
hepimizin içine ateş düşmüş ramazanda agız tadıyla bir et alıp yiyemiyoruz. et olmuş 300 tl bonfile 360 tl. insan nasıl alıp yesin şimdiye kadar hiçbir ramazanda et hesabı yapmamıştım. alamıyorum. Artık köylü bitmiş esanaf bitmiş. Devletin başındaki ister namaz kılsın ister içki içsin bana adalet hak hukuk lazım eve et ekmek lazım. devlet adil olsun devletin dini adalet olsun.
14 mayısta millet asıl fetöcülere siyasi ayağına tekmeyi vuracak. Bank Asya’nın müdürüne dokunmayıp elektrik faturası yatıranı tutukladılar. Fetöcü Hakan şükürü kim milletvekili yaptı fetö darbesini bile bile gizlediler zamanında engel olmadılar fetöye istedikleri herseyi verdiler bu seçimde asıl fetöcü ve ferö sevicilere millet tekmeyi vuracak. Arkalarında 41 numara iz çıkacak. Şimdide PKK işid bozmadı Hizbullah ile HÜDA-PAR ile ittifak kuranları millet ezecek. Siz Atatürk’ün tırnağının ucu olmazsınız millet öyle bir vuracak ki size az kaldı sandığı bekliyoruz siyasi fetö ayakları
Fetoyu besleyip, büyüten, koruyan , kollayan ve ona Saray, Genel kurmay, Mit ve Özel Hareket tarafından kumpas kurup bunu darbe gibi gösteren Akp değil mi ? Oslo'da HDP in üst düzey yöneticileri ile gizlice görüşen, Dolmabahçede yine HDP üst düzey yöneticileri ile görüşüp mukavele imzalayan, 21 bin PKK'lıyi bayrak ve posterleri ile birlikte sanki kahramanlar İmişler gibi, PKK sloganları eşliğinde, Haburda sözde yargılayan, sözde çözüm süreci sırasında PKK ile çatışmaya girmeyin talimatını veren, Diyarbakır'da Nevruz'da Şivan Perwer, Mesut Barzani, Tatlıses ile arkada apo posterleri ve PKK bayrakları önünde el ele tutuşup megri megriyi söyleyen, TRT'de aponun mektubunu okutan ve kardeşini çıkarıp konuşturan, pkkdan daha tehlikeli katil Hizbullah'ın siyasi partisi HÜDA-PAR' i meclise sokmak için onlara kontenjan ayıran bu akp değil mi ? Bütün bunları niçin yaptı oy almak için. Bütün bunları görmeyen ahmaklar , neden bunları halının altına süpürüp barutu bitmiş silah gibi , yine Yeni baştan,o eski hamasi duygularla sömürü yapıyorlar ? Artık millet size güvenmiyor. Bunu iyi bilesiniz . O hamasi duygulariniza da artık vatandaş kanmıyor, aldanmiyor. Hadi başka kapıya.
