İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne silahlı saldırıda bulunan kadın teröristin üstünde iki adet el bombası, bir adet tabanca ve bir de uzun namlulu silah çıkıyor...
Ve polisler tarafından vurularak öldürülen o kadın, uzun zamandır aranan mimli bir terörist...
Buna rağmen CNN Türk'ün spikeri, "... terör olayı diyemeyiz" şeklinde bir cümleyle habere başlıyor!
Ne yani?
İşinden kovulmuş bir kadın, evdeki çocuğuna süt götüremediği için komşudan emanetten iki bomba, bir tabanca ve bir de uzun namlulu silah alıp, Vatan Caddesi'ndeki emniyet müdürlüğünün önüne gelip,"... ya beni tekrar işe geri alırsınız ya da bu bombaları patlatırım mı" demiş oldu?
Nasıl ki alçak olmak bile bir seviye ise, hain olmanın da bir düzeyi vardır.
Bunlar hain, ondan da öte bi şey!
Ruslar Erzurum'u işgal ettiklerinde, içimizdeki bir takım gizli Ermeni muhipleri (ki, o Ermeni muhiplerinin bugün bile aramızda yaşayan, kendini entellektüel olarak tanıtan ve yediği kaba tüküren soysuzlar var) şehrin önde gelen Müslüman ailelerini tek tek ihbar etmişlerdi. Ve böylelikle ya Rus karargâhında ihale koparmışlardı, ya da pis canları bağışlanmıştı.
Şu fukara Erzurum'un soğuktan buz tutmuş tarihinde bile o kadar hain gelmiş geçmiş ki, say say bitmez. Tesellimiz şudur: Neyse ki bu alçakların hiç biri Erzurumlu değildir. Tıpkı son hainin Erzurumlu olmadığı halde, kendi kendine Erzurumculuk oynaması gibi...
Tarihte bizi arkadan vuranlar, yani bugünkülerin dedeleri...
Hepsi sahteydi, alçaktı ve de Rus ve Ermeni meftunuydu.
Aynı adamlar bugün de iflah olmaz bir ihtirasla Tayyip düşmanı...
Bu sebeple Çağlayan Adliyesi'ndeki terör olayına "terör" diyemiyorlar.
Çünkü, dedeleri de yüzde yüz Taşnak militanıydı.
Hainlik, onların geleneksel özelliği...
Dedeleri Osmanlı'ya hançer çekmişti, torunları da Cumhuriyet'e silah çekiyor.
CNN Türk'ün o kadın spikeri nasıl bir halet-i ruhiyede ki öyle bu ülkenin polisine karşı yapılan saldırıyı, terör olayı olarak göremiyor bir türlü?
Ertuğrul Özkök dünkü yazısında Hürriyet'in yaptığı ihanete sebepler arayıp durmuş. Kendisinin nasıl devletten yana olduğunu anlatmış.
Palavra...
Hem öyle bir palavra ki artık en saf okurlar bile yemiyor.
Aydın Doğan, atını itini nallamış Tayyip Erdoğan'a savaş açmış.
Bu kadar basit...
Kendisi kazanırsa Tayyip ve yakınları sallanacak...
Ya Tayyip kazanırsa?
Evet ya bu savaşın sonunda kazanan Tayyip olursa haydi söyle Aydın Bey sen bu kez nasıl tornistan edeceksin?
Tut ki senin tornistanın hükümet tarafından kabul gördü,acaba o hükümet, maşeri vicdandan nasıl olur alacaktır?
Teröriste, "terörist" diyemeyen televizyonların, gün boyu savcı katillerine övgüler yağdırıp dururken, söyle Aydın Bey, sen ki Anadolu çocuğusun, şu bizim Gümüşhaneli hemşerimizsin... Sen bu işin neresindesin?
Aydın Bey, senin kumaşından hain çıkmaz... Allah aşkınıza söyleyin; o halde seni kuşatan alçaklar kadrosu karşısında daha ne zamana kadar hain damgası yiyeceksin?
Kim ne derse desin hikâye... Benim inancım şudur:
Türkiye, hakiki anlamda bir kurtuluş mücadelesi ile karşı karşıyadır. Dün düşmanlarımız İngilizler, Yunanlar, Fransız ve onların müstemlekeydi. Bugün de düşmanlarımız işte o uğurda hizmet eden adamlardır.
Bunun içinde paralel yapı da var, Aydın Doğan da...
Onların yanında bir de...
PKK ve ulusalcılar var!
Hepsinin ortak muradı şu:
Yanmış yıkılmış bir Türkiye...
Aydın Doğan'ın sözde gazetecileri Tayyip darbe yesin diye,bütün mukaddeslerini (burada, mukaddes kelimesi söz icabıdır) feda edecek fıtratta insanlardır.
Savcının katilini övmeleri de bu fasıldandır, polis müdürlüğüne yapılan saldırıyı savunmaları da..
İhanet çetesi artık maske takmıyor.
Siz buna rağmen hala rol yapıyorsanız size yazıklar olsun...
İster artist olun ister sporcu...
Değil mi ki alçaklıkta sınır tanımıyorsunuz...
