Dün ülke genelinde FETÖ'ye karşı yapılan en kapsamlı operasyonlardan biri yapıldı.
Rakamlar şaşırtıcı:
On bin civarında polis açığa, yüzlerce resmi-sivil kişi de gözaltına alındı.
Aslında bu operasyon tam da bizim için beklenen bir sonuçtu. Zira:
Hepimiz biliyorduk ki, devletin içine kümelenmiş FETÖ'cüler henüz bütünüyle temizlenmedi..
Dahası...
Hala yargıda, emniyette, maliyede ve mülkiyede yüzlerce, FETÖ'cü var ve bunlar günü geldiğinde harekete geçecekler!
Vay sen misin böyle diyen...
Kıl payı kaldı ki bendenizi FETÖ'cü olarak tutuklayacaklardı!
Lamı cimi yok bu işin; adam beni terörle mücadele şubesinde FETÖ'cüleri oturttuğu koltuğa oturttu ve tıpkı FETÖ'cüleri sorguladığı gibi sorguladı!
Suçum neydi peki?
Suçum:
Gazete yazdığım bir yaz... Eğer bu yazı suç olsa bile en fazla basın yoluyla işlenmiş bir suçtu!
Buna rağmen o gün ben orada, saatlerce sanık muamelesi gördüm!
Kimse artistlik yapmasın, ne şube müdürü ne de başkası ne olup bittiğini inceleme gereği duymadı!
Sonra gördüm ki benim bu durumum, ne bu şehrin valisini ne de emniyet müdürünü zerre kadar ilgilendirmemiş.
Hatta öyle anladım ki o gün, terörle mücadelede bana işkence yapılmadığı için aslında ben şanslıymışım!
Neredeyse, "hadi ucuz yırtın" diyeceklerdi!
Son birkaç yıldan beri...
Emniyet'te ve adliyede ne kadar FETÖ'cü varsa hepsi birden üstüme saldırdı, hepsi birden bana gözdağı vermeye çalıştı!
Kimi sorguladı; kimi benim üzerimden Tayyip Bey'e hakaret etti...
Bunları yapan da kamu görevlileriydi, bunları bağışlayanlar da...
Sevgili dostlar; siz benim yazdıklarımı okuyor, benden haber alıyorsunuz yâ...
Ah... Keşke bir de benim, arka planda neler yaşadığımı bir bilseniz...
Hani şu sahte kahramanlar var, ekilmedikleri yerde biten yaban otları gibi...
Biz onlar gibi olmamak için çırpınıp duruyoruz.
Bunun bir önemi var mı peki?
Yok...
Çünkü yeri geldiğinde iki tane sahtekâr, FETÖ'cü itirafçı oluyor ve istediği her kişiyi celladın önüne atıyor!
Bugün kimi itirafçılar yeniden gözaltına alındı ve yeniden sorgulanıyor.
İyi de...
Biz perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derken niye birileri bize kızıyordu ki?