Haber Girişi : 19 Şubat 2017 23:31

NARMAN KANYONU JEOPARKI VE NARMAN JEOPARK MÜZESİ

NARMAN KANYONU JEOPARKI VE NARMAN JEOPARK MÜZESİ
Avanos, Ürgüp ve Kapadokya'da peri bacalarını birkaç kere gezdim. 
Kapadokya'ya son ziyaretimizde arabalarımızı park edip biletlerimizi alırken arkadaşlara dedim ki "Size bir şey söyleyeyim mi, bizim Kırmızı Perilerimiz bunlardan daha güzel!" 
Her yörenin kendine has güzelliklerini teslim ederek tekrar edeyim ki, bizim Narman Peri Bacaları emsallerinden daha ilginç ve muhteşem.
Geçenlerde otomobilde radyo dinlerken kulağıma "peri, baca, kanyon, Narman" kelimeleri çalınınca dikkat kesildim programa. 
Bir belgeselde bu konu işleniyordu. 
Söyleşi yapılan uzman şöyle dedi : "Peri bacaları genellikle Orta Anadolu'nun Nevşehir, Aksaray, Kayseri üçgeninde toplanmakla beraber Anadolu' nun Afyon gibi pek çok yöresinde peri bacalarına rastlanmaktadır. Erzurum Narman Kanyonu büyüklük olarak da, bacaların güzelliği ve özgünlüğü itibarıyla da çok büyük önem taşıyor." 
Uzmanın,  fevkalade isabetli bulduğum sözlerini şöyle tamamladım:
"Evet, büyük önem taşıyor, doğru. Ama galiba bu büyük hazineden yeterince yararlanamıyoruz, bu küresel güzelliği tüm insanlığa açmada hedefe tam varmış değiliz."
Bir hakkı teslim edelim. 
Kanyonun turizme kazandırılmasında Narman Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve Vilayet gayret gösteriyor. 
Üniversitemiz de meseleye kayıtsız kalmıyor.
Yerel ölçekte gerçekleştirilen çalışmalar belli ölçüde karşılık bulmuş, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından 2012 yılında Dünya Geçici Miras Listesi'ne alınmıştı bu eşsiz hazine...
Kalıcı listeye girdi mi, doğrusu takip edemedim. 
Ayrıca; Kanyonu'nun jeolojik özelliklerinin ortaya çıkarılması için İstanbul Üniversitesi öğretim üyeler bir proje başlatmıştı birkaç yıl önce. 

Proje, gelecekte bölgenin jeopark olması ve Jeopark Müzesi kurulması amaçlarını içeriyordu.
Bana çok parlak bir fikir gibi görünen bu projenin akıbeti ne oldu, bilmiyorum.
Bu amaçları da içeren büyük projelerimiz, hedeflerimiz olmalı Narman'a Allah'ın lütfu olan bu gizli hazine konusunda. 
Gelin bu mühim hedefe ulaşmak için bugünden tezi yok hemen kolları sıvayalım.
Kendi içimizde yapabileceklerimizi yapılım. 
Bir kere burayı "Bir gezi odağı" haline getirmemiz gerek. 
Her iki üniversitemizin de şöyle bir hedefi olmalı.
Atatürk ve Teknik Üniversitenin her öğrencisi, en az bir kere bu tabiat hazinesini gezecek, görecek. 
Hiç kaçar tutarı yok, kırmızı perilerimizi görmeyenler ağızlarıyla kuş tutsalar mezun olamayacaklar(!)
Turlara katılan her öğrencinin bu güzellikleri sosyal medyalarında paylaşmalarına, hocaları, rehberleri öncülük edecek.
Hangi öğrencimiz, bu güzel kırmızı perilerle selfie istemez?
Düşünün bir kere, sosyal medyanın uçsuz bucaksız ağında, gençlerin neşeli özçekimleri ve fonda kırmızı perilerimiz!...
Üniversitelerimiz yetmez.
Milli Eğitime bağlı tüm resmi ve özel okullar ile Devlet Daireleri de aynı şekilde bu güzelliklerin gönüllü, biraz da zorunlu ziyaretçisi, tanıtım elçisi olmalı. 
Bir hedefimiz daha var: Atatürk Üniversitesi tarafından Narman'a bir Jeoloji Fakültesi açılmalı.
İzin verin, geçen hafta konuyu bir sohbette müzakere ederken bu fikri dillendiren Savunma Sanayii Emekli Müsteşar Yardımcısı İsmail Tohumcu'nun da kulaklarını çınlatalım. 

Sonra hedefi büyültüp, konuyu ulusal ve küresel seviyede takibe devam etmeliyiz. 
 Milletvekillerimizin kendilerine iletilecek projelere destek vereceklerinden kuşkum yok. 
Hele de Narman denince gözlerinin içi gülen Orhan Deligöz'ün, konuya zaten ayırdığı mesaiye daha da yoğunlaşmasını bekliyoruz. 
Sadece bu şirin ilçemizin değil, tümüyle şehrimizin ekonomik sıçramasına Narman'ın Kırmızı Perilerinin katkısı büyük olacak. 

Öyle hissediyorum.

Etiketler : vahdet
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.