Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu, hiç kimseyi değiştirme ve dönüştürme düşüncesinde olmadıklarını belirterek, ''Zaten bu mümkün olan birşey değil. Her inanç grubuna mensup vatandaşımız kendi inancı içerisinde nasıl inanıyorsa, nasıl düşünüyorsa, serbest ve hür olarak bu ülkede mutlu bir şekilde yaşayabilmeli'' dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Bakan Yazıcıoğlu, hiç kimseyi değiştirme ve dönüştürme düşüncesinde olmadıklarını söyledi. Yazıcıoğlu, şöyle konuştu:
''Zaten bu mümkün olan bir şey değil. Herkes, her inanç grubuna mensup vatandaşımız kendi inancı içerisinde nasıl inanıyorsa, nasıl düşünüyorsa, serbest ve hür olarak bu ülkede mutlu bir şekilde yaşayabilmeli. Asırların üst üste yığdığı sorunları, tabi ki bir kalemde çözemeyiz. Ama bu konuya mutlaka bir çözüm bulmamız lazım.
Bu konularda mutabakat sağlayacak bir zemin bulmalıyız. Alevi düşüncesi, yazılı kaynaktan çok, kulaktan-kulağa, atalardan-dedelerden intikal eden bir kısım anlayışlara dayandığı için, bu görüş farklılıklarını normal karşılıyoruz. Yazılı kaynağa çok fazla dayanmıyor. İşte bu eksikliği gidermek bakımından, Diyanet İşleri Başkanlığı önemli bir görevi yürütüyor.''
-ALEVİ DÜŞÜNCESİ OKUL KİTAPLARINDA-
Yazıcıoğlu, okul kitaplarında Alevi düşüncesiyle ilgili üniteler konulduğunu belirterek, ''Bunlar yeterli olmayabilir, geliştirilerek daha tatmin edici hale getirilebilir'' dedi. Üniversitelerde de Alevi ve Bektaşilerle ilgili birimlerin bulunduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, bu konuya yönelik Araştırma Enstitülerinin kurulduğunu söyledi. Yazıcıoğlu, bu enstitülerin sayısının artması gerektiğine işaret ederek, bu konudaki olumlu görüşlerden istifade edeceklerini bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yer alan 'savunma uzmanlığı' denilince askeri anlamda bir oluşumun söz konusu olmadığını belirten Yazıcıoğlu, ''Bölgelerin, hatta şehirlerin özelliklerine göre bir kısım kamu görevlilerinin seçilmesi elbette onların başarılarını artıran bir kriterdir. Burada başka bir niyet söz konu değildir. Her bölgenin, her şehrin farklı özellikleri vardır. Oraya atanacak bir yöneticinin, oraya yönelik hassasiyetler konusunda bilgili olması, elbette oradaki başarısını da artıracaktır'' diye konuştu.
-TİKA'NIN HİZMETLERİ-
TİKA'nın, Kerkük ve Erbil'de hizmetlerinin olduğunu kaydeden Yazıcıoğlu, Türkiye'nin, Irak'ın yeniden yapılanması için 50 milyon dolarlık bir taahhüdü bulunduğunu, bunu da kısa süre içerisinde 54 milyon dolar olarak yerine getirdiklerini anlattı. Türkiye'nin, Irak'la teknik işbirliği anlaşması olmadığı için hizmetleri daha da yoğunlaştırma konusunda sıkıntısı bulunduğunu belirten Yazıcıoğlu, teknik işbirliği anlaşmasının imzalanması için çalışmaların devam ettiğini, imzalandığı zaman, orada bir koordinasyon ofisi açılarak, bu bölgelere götürülen hizmetleri daha da yoğun şekilde sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.
TİKA'nın kültür faaliyetleri ile ilgili yoğun çalışmaları olduğuna da dikkat çeken Yazıcıoğlu, ''TÜBİTAK, üniversiteler, Türk Dil Kurumu, Anadolu Ajansı, TRT gibi kurumlarla birlikte Türkçenin yaygınlaştırılması yönünde önemli çalışmalar var. 22 ülkede, 77 üniversitede yürütülen Türkoloji projeleri var. Bunların hepsi yoğun bir faaliyet gerektiriyor'' diye konuştu.
Ahıska'ya giden 50 ailenin, ''Dönüş Yasası'' dışında giden aileler olduğunu, bu ailelere gerekli desteğin sağlandığını belirten Yazıcıoğlu, bu konuyu yakından takip ettiklerini ifade etti.
Daha sonra, Başbakanlık, MİT, MGK, Diyanet İşleri Başkanlığı ve TİKA'nın 2009 yılı bütçeleri kabul edildi.