MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİDEN BARO AÇIKLAMASI!
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli teşkilatlara genelge gönderdi. MHP lideri Bahçeli teşkilatlara gönderdiği genelgede, Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkeli olduğunu vurguladı. Bahçeli İstiklal için birlik, istikbal için dirlik gayesiyle kazanın Türkiye olacağına inancımız ise tamdır.
Partimiz milli nitelikli her konuda, ülkemizi haksız yere meşgul edip mesul tutan her soruna şaşmaz ve sarsılmaz düzeyde tavırlı, bu suretle Türkiye tarafındadır. Yabancı başkentlerin çekim alanına kapılarak siyasi ve ideolojik sapma ve savrulmalar yaşayan odaklarla aramızda kapanmayacak uçurumlar vardır ve bu son derece doğaldır. Demokrasinin omurgasını kırıp mana ve muhtevasından kopartanların Türkiyeye ve Türk milletine verdikleri zararlar artış göstermektedir ifadelerini kullandı.
Terörist Demirtaşın tutukluluğunu adalet ve demokrasinin yokluğuna bağlayan Kılıçdaroğlu, bu izansız üslubu kanalıyla PKKnın gölgesine sığınmıştır
MHP lideri Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun, Demokrasiden yana olan bütün güçlerin birlikte hareket etmesi lazım sözlerine tepki gösterirken şu ifadeleri kullandı:
Bölücülere ve terör sevicilere yeşil ışık yakıp kucak açması akıl tutulması olduğu kadar hezeyandan hezeyana seyrüsefer yapan bir siyasetçi köhneliğidir. 6-8 Ekim olaylarında 54 kişinin cinayetini azmettiren karanlık suret bellidir. Kışkırtmasıyla halkı sokağa döken, Türkiyeyi karıştırmak ve kaosa sokmak niyetini aleni şekilde izhar eden terörist bilinmektedir. Söz ve eylemleriyle kuşkuya yer bırakmayacak düzeyde PKKnın emellerine hizmet ettiği teşvik ve tescil edilmiş bu teröristin cezaevinde bulunması demokrasi adabının bir gereği, adalet ve hukuk ölçülerinin bir gerçeğidir.
Demokrasiye yürekten inanmış, millet iradesine gönülden bağlanmış hiçbir siyasetçi aksi bir iddiada bulunamayacaktır. Buna rağmen CHP Genel Başkanı gene şaşırtmamış, gene kendisine yakışan şaibeli ve şüpheli zihniyetini ifşa ve ilan etmiştir. Terörist Demirtaşın tutukluluğunu adalet ve demokrasinin yokluğuna bağlayan Kılıçdaroğlu, bu izansız üslubu kanalıyla PKKnın gölgesine sığınmıştır. Aziz Atatürkün kemiklerini sızlatan bu şahsın devirdiği çamlar haddi ve hududu çoktan aşmıştır. Yeni CHPyi HDPyle güncelleyen, geçmişe format atıp Mustafa Kemalin mirasını hiç eden, bununla da kalmayıp Kandile ve Pensilvanyaya mahkûm ve meftun hale getiren Kılıçdaroğlu hem partisine hem de Türkiyeye kurulan vahim, hatta vandal bir kumpasın ana aktörü haline gelmiştir. Gelişmeler Türk siyaseti adına kaygı vericidir.
CHP Genel Başkanının, HDPyi Türkiyenin saygın bir partisi olarak tanımlaması bir başka sakat ve skandal açıklama olarak hafızalara kaydedilmiştir. Vatan evlatlarımızın kanını oluk oluk döken PKK terör örgütünün gönüllü vesayeti altındaki bölücü partiye saygın demek için bir insanın sadece aklıyla arasının açık olması değil, aynı zamanda milli şeref ve namusla da ihtilafa düşmesi kaçınılmazdır. Maalesef karşımızdaki ağır tablo budur. CHP akıntının hilafına kürek çekmektedir. Üstelik her musibet ve muhataralı konunun doğrudan merkezindedir. Bugünkü CHP yönetimi Türkiyeye tezgah ve tuzak kuran hasım çevrelerin denetim, gözetim, haczi altındadır.
Türkiyenin yükseliş ümitlerini, büyüme hedeflerini, prangalarını kırma çabalarını perdelemeye azmetmek onurlu bir siyaset tercihiyle bağdaşmayacaktır. Ülkemizin aydınlığını karartmak maksadıyla; felaket tellallığına heveslenmek, yandık, bittik, tükendik, iflas ettik propagandasına meyletmek yalan ve yanlış olduğu gibi faziletli bir siyaset muhtasarı olamayacaktır. Pek çok engellemeye, menfi ve menhus senaryolara rağmen ülkemiz istiklalini birlik içinde savunacak, istikbalin dirliğine dayanışmayla ulaşacak, süregelen istikrarını inançla koruyacaktır. Çamura yatıp çirkefe dolananlar, bununla birlikte çürümenin ve çöküşün teşvikçisi ve dümencisi olanlar mutlaka kaybedecekler, nihayetinde dibe çakılacaklardır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değerlendiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin refakat ve imkanlarıyla kutlu bir geleceği kucaklayacağını vurguladı. Bahçeli, Türkiye tam iki yıl önce resmen uygulamaya geçen, Cumhuriyet tarihinin en muteber yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin refakat ve imkanlarıyla kutlu bir geleceği kucaklayacaktır. CHPnin abesle matuf itirazları, İPin uçuk kaçık güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi yürüyen kervana çomak sokmaktan, yükselen ülke değerine kast etme girişiminden öte bir anlam taşımamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hem yönetim hayatımızı güvenceye kavuşturan millet takdiri, hem de milli güvenliğimizi sağlam bir zırha büründüren demokrasi takriridir. Bunu hazmedemeyenler zillete gömülmüşlerdir. Yönetim sistemi bakımından Türkiye Cumhuriyetinin 9 Temmuz 2018den itibaren içine girdiği üçüncü evre sağlıklı, istikrarlı, dirayetli ve nitekim umut ve huzur vericidir.
Bu kapsamda CHPnin ileri sürdüğü tezler çarpıktır. İPin eleştirileri hamasettir, hakkaniyetten mahrumdur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır. Yeni sistemde çıkarları sarsılanların bir kaşık suda fırtına koparmaları kötürüm maksatlarının ve cahil cüretlerinin sonucudur. Çok şükür iki yıl önce yönetim sistemimize yapılan demokratik aşı tutmuş, atılan muhterem adımlar isabetle yerini bulmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle yönetim hayatımıza nüfuz eden kakafoni bitmiş, birbiriyle çatışıp çelişen çok seslilik sonlanmıştır. Yasama, yürütme, yargı arasındaki kategorik güç ayrımları bu üç erkin birbirini tekzip etmesine dayalı değil; devlet ve millet lehine ahenk, uyum ve işbirliği halinde çalışmaya kaynak teşkil etmiştir.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi, bir yönüyle TBMMde milletvekili sayısını 601e çıkarılmasını, bu ilave milletvekilinin de kendi parti başkanlarının olmasını ihsas edip istemek kadar ahmakçadır. Koltuk için girmedikleri kılık kalmayan malum siyaset döneklerinin yeni hükümet sistemine yüklenip acaba bize ne düşer pozisyonuna geçmeleri zavallı ve zelil bir siyasetin çaresizlik beratıdır. Geçmişte hasbelkader aramızda bulunan, önüne gelene yerli yersiz methiyeler düzen, karanlık hedeflerini sahte gülümsemelerle örten, dahası MHPyi ele geçirmek isteyen FETÖnün kuyruğuna takılan bildik isimlerin bugün kalkıp da küçük ortak diyerek şehitler yadigârı partimizi küçümseme yanlışları haya ve edep noksanlığının bariz delilidir ifadelerini kullandı.
CHPnin rotası başkent Ankara istikametine döndürülmelidir
CHPnin 37inci Büyük Kurultayında Kemal Kılıçdaroğlunun, Cumhuriyet, Atatürk ve bağımsızlık sevdasıyla kalpleri çarpan sağduyulu CHPliler tarafından tasfiye edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin küçüklük-büyüklük gibi bir meselesi, böyle bir gündemi yoktur. Milletimiz neyi takdir ve tensip ederse boynumuz kıldan incedir. Allah gafletin, dalaletin, hıyanetin büyüğü yapmasın, böyle bir şeyi hiçbir adam gibi adam olanlara da nasip etmesin. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine kara çalmak için seferber olan CHPsinden İPine, HDPsinden diğer marjinal partilere kadar alayı kendi yüzlerine sürülen zifti temizlemeyi gündemlerine almaları samimi ve ruh sağlıkları açısından tavsiyemizdir.
Kılıçdaroğlunun hakim ve tedavüldeki hükümet sistemine dikta yönetimi, tek adam rejimi sözleri baltayı taşa vuran değil, kafasına kafasına indiren bir siyaset garabetinin iftirasıdır. Milliyetçi Hareket Partisinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili değerlendirmelerine Kılıçdaroğlunun saçmalık ithamı seviyesiz ve ilkesiz siyasetini aklamaya kâfi gelmeyecektir. Temennim 25-26 Temmuzda yapılacak CHPnin 37inci Olağan Büyük Kurultayında, bu partinin tepesine musallat olmuş ne idüğü belirsiz şahısların Cumhuriyet, Atatürk ve bağımsızlık sevdasıyla kalpleri çarpan sağduyulu CHPliler tarafından tasfiye edilmeleridir. Böylelikle Türk siyaseti hastalık saçan bir virüsten kurtulacaktır. Kambur atılmalı, CHPnin rotası başkent Ankara istikametine döndürülmelidir dedi.
Bahçeli, Kılıçdaroğlunun seçimden bahsetmesine tepki gösterdi. Bahçeli, 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
Kılıçdaroğlu ile birlikte İPçi ortağının belirli aralıklarla seçimden bahsetmesi, hele hele bu gürültü kirliliğine Serok ve Babacanın da katılıp abuk sabuk yorum ve siyasi değerlendirmelerde bulunmaları bize göre gevezelik, aynı şekilde gevşeklik olarak okunmalıdır. Hükümetten desteğimizi çekmemizi isteyen hamiyet ve haysiyet özürlülerin hangi karanlık çetelerin tekelinde ve tembihiyle siyasete sürüldükleri herkesin malumudur. Türkiye 2023 hedeflerine kilitlenmiştir. Cumhur İttifakının bu hedeften dönüşü muhal bir hayaldir. 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Çalı dibi yoklayan, kıyıda köşede el ovuşturan, olmadı niyet okuyuculuğuyla komik durumlara düşen Kılıçdaroğlu tezvirat üretimine, tefrika servisine değil Türkiyenin iç ve dış sorunlarına kafa yormalıdır.
CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiyedeki manevi ajanlarıdır
Genelgede Bahçeli, CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiyedeki manevi ajanı olduğunu ifade etti. Bahçeli, Sınır ötesinde hürmet ve takdir edilecek bir kararlılıkla beka mücadelesi verilirken, Zillet İttifakının ana figüranlarının fitne kuyruğuna girip nemalanma arayışına sürüklenmeleri ayıplı bir siyasetin hüsran verici örneğidir. CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiyedeki manevi ajanlarıdır. Libyada Haftere destek vermeleri fıtratlarının gereğidir. Birleşik Arap Emirliklerinin alçakça ve düşmanca yaptığı Türkiye aleyhtarı provokasyonlarına sessiz kalmaları, terörizmle birlikte Doğu Akdenizdeki güç mücadelelerine tepkisizlikleri gayri milli özellikleriyle mütenasiptir. Suriyede Esada zeytin dalı uzatmaları kimliksizliklerinin neticesidir açıklamasında bulundu.
Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir
Baro kanun teklifiyle baroların demokratikleşeceğini ve avukatların özgürleşeceğinin altını çizen Bahçeli, CHPnin PKK-YPG-FETÖyle ilişki ve illiyet bağı ortadayken, kamuoyunda çoklu baro olarak bilinen kanun teklifine ihanet ve bölücülük yaftası vurmak bir başka rezalettir. Kimin bölücülük yaptığı, kimin ihanete teşne olduğu gizlenemeyecek boyutlardadır. Saltanatları tartışmaya açılan bazı baroların CHP takviyeli protestoları demokratik bir hak değil, densiz bir zorlamadır. Konuşmaya uzak, uzlaşmaya mesafeli, müzakere ve görüşmeden bihaber bu baroların ülkemizi huzursuzluk girdabına çekme gayretleri duvara toslamıştır. TBMM Adalet Komisyonu yaklaşık 4 gün süren ve 52 saati bulan toplantılarla mezkur kanun teklifini kabul etmiş, söz sırası Genel Kurula gelmiştir.
Sahte demokrasi çağrısı yapanlar, demokrasi kültürünü en çok budayan, benim olsun da ne olursa olsun anlayışıyla dar ve kaymak bir kadro kurarak barolara çöreklenenlerdir. Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir. Bazı baroların mesleki dayanışma ve hak mücadelesinden ziyade CHP kayığına binip siyasi muhalefete tevessül etmeleri savunma ruhuyla ters düşen bir kırılmadır. Dileğimiz baroların savunulduğu kadar Türkiyenin hak ve çıkarlarının da savunulması, sahiplenilmesidir ifadelerine yer verdi.
Bahçeli, milli meselelere Fransız kalanların haktan, hukuktan, demokrasinden bahsetmesi yalnızca kandırmaca olduğunu, Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiyenin ekonomik çıkarlarını, egemenlik kazanımlarını, bölgesel ve küresel zeminde gösterdiği haklı direnişi sonuna kadar destekleyip yanında olacağını kaydetti.
Milliyetçi Hareket Partisi 13. Olağan Büyük Kurultayı 14 Mart 2021 tarihinde yapılacaktır
Bahçeli, 13üncü Olağan Büyük Kurultayın 14 Mart 2021 yılında yapılacağını ifade ederken şu ifadelere yer verdi:
Cumhur İttifakıyla geleceğin kudret sahibi Türkiyesinin çatısı örülecektir. Partimiz bu ahval ve şerait içinde 13. Olağan Büyük Kurultayına giden süreci başlatmıştır. Bu münasebetle aşağıda maddeler halinde takdim ve tarif edilen İşbu Genelge hükümlerine bütün teşkilatlarımız harfiyen riayet edeceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi 13. Olağan Büyük Kurultayı 14 Mart 2021 tarihinde yapılacaktır. Büyük Kurultay sürecinde kullanılacak ana temamız şu şekilde belirlenmiştir: İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak.
Hazırlanacak afiş, döviz, broşür, el ilanı ve diğer görseller tespit edilmiş ana temayı içerecek, bunun dışındaki münferit girişimlere tevessül edilmeyecektir. 19 Haziran 2020 tarihinde toplanan Merkez Yönetim Kurulunun almış olduğu karara binaen ilçe ve il kongrelerimiz 9 Ağustos 2020 Pazar günü Samsunun İlkadım ilçesiyle birlikte başlayacaktır. İlçe ve il teşkilatları bu tarihe uygun olacak şekilde, kongrelerin insicam, intizam ve sağduyu ölçülerinde gerçekleşebilmesi gayesiyle bugünden itibaren ihtiyaç olan planlama, düzenleme ve çalışmalara hız vereceklerdir. Türkiye COVID-19 hastalığıyla mücadelesini inançla sürdürmektedir. Salgın tehlikesi geçmiş değildir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında hastalığın tekrar yaygınlaşma ihtimaline vurgular yapılmaktadır.
Bu nedenle 1 Haziran 2020 tarihli Genelgenin 1inci maddesinde talimatlandırılan kurallara aynen uyulacak, Sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulunun tavsiye kararlarına dikkat edilecektir. Hava şartlarının uygunluğuna göre kongrelerin açık hava veya kapalı salonlarda yapılması hususu titizlikle değerlendirilecek; temizliğe, sosyal mesafeye ve maske kullanımına kesinlikle uyulacaktır. Son zamanlarda sokaklarda ikbal arayan, bir sebeple tezahür eden toplu gösteri ve yürüyüş vakalarına sık sık tesadüf edilmektedir. Demokratik bir hak arayışından daha çok iç barış ve huzur ortamını zedelemek isteyen bazı siyaset ve sivil toplum temsilcileri fırsatçılık yaparak ülke gündemini zora sokmaktadır.
Provokasyonlara oldukça müsait bugünkü ortamda her türlü tahrik ve saldırıya karşı uyanık olunacak, dikkat edilecektir. Kanun dışı telkin, taciz ve ajitasyonlara aldırış edilmeyecek, kulak asılmayacak, elbette yeri geldiğinde de hukuki müracaat hakkı süratle kullanılacaktır. Oluşacak gerilimler ile partililerimize yönelik faaliyetler sürekli kontrol edilecek ve değerlendirmeler vakit kaybetmeksizin Genel Merkeze ulaştırılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisini istismar etmek için ortam kollayanlara, fitne yaymak için tetikte bekleyenlere, kimliğimizi ve inançlarımızı kullanarak bozgunculuğa heves edenlere imkan ve izin verilmeyecektir. Bizden görünüp değerlerimize, ilkelerimize ve dava arkadaşlarımıza iftira atan, itibar suikastı ve dedikodu tetikçiliği yapan her kim olursa olsun ayıklanacaktır.
Milliyetçi, hareket, ocak, ülkü, hilal, bozkurt gibi partimizin sembollerini çağrıştıran, istismar eden veya kullanan bizim dışımızdaki yabancı dernek, parti, kurum gibi oluşumlardan uzak durulacak, bu gruplarla bağımızın olmadığı kamuoyuna anlatılacaktır. Genel Merkezin bilgisi ve onayı bulunmadan şu ya da bu adla toplantılar düzenleyip camiamızı ilgilendiren sözde kararlar alan gafillere itibar edilmeyecektir. Partimizin fikirlerini ve duruşunu topluma aktaracağı demokratik platformlar, kararlaştırılmış salon ve meydan mekanlarıdır. Parti mensuplarımız, arkasında kimlerin olduğu meçhul, kontrol dışı gelişmiş ve partimizin düzenlemediği hiçbir toplantı ve gösteriye katılmayacaklardır.
Mecburi bir hal alan sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacaktır
MHPnin sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacağını ifade eden Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin sosyal medya konusundaki görüşü açıktır, berraktır. Mecburi bir hal alan sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacaktır. Yine de sosyal medyada yapılan saldırılar takip edilecek, eninde sonunda muhataplarından hukuk önünde hesap sorulacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi sosyal medyada kurulmamış, buraya da teslim edilmeyecektir. Önümüzdeki dönemin hassasiyeti dikkate alınarak açık ve kapalı toplantı ortamlarında her ihtimal hesaba katılacak; yayın, ilan, afiş, pankart ve sloganlarda tüzük ve programımızda yer almayan hiçbir şey kullanılmayacaktır.
Partimizin politikalarını ve tutumunu aziz milletimize aksettirmek maksadıyla ihtiyaç duyulacak fikir ve ifade birliği için Genel Başkan ve Genel Merkez açıklamaları, toplantı konuşmaları, basın toplantıları, mesajlar ve yayınlar hassasiyetle takip ve analiz edilecek, ortak söylemlerin ve açıklamaların kapsam ve sınırı bu esaslara bağlı kalacaktır. Kamuoyu tercihlerini yönlendirmek için yapılan düzmece anket ve yoklamalar yaygınlaşmıştır. Bundan amaç partililerimizin dik duruşunda dalgalanmalar, kutuplaştırıcı siyasetin aktörlerine yığınak hazırlamaktır.
Bu konuda mensuplarımız ve vatandaşlarımız bilgilendirilecek, bu tuzaklara karşı tedbirli olmaları sağlanacaktır. Kongrelerdeki üslubun, kamuya açık olarak dile getirilen görüşlerin ve yapılan yorumların mutlaka parti politikalarına uygun olması ve bunun dışına çıkılmaması önem arz etmektedir. Genel Merkezin belirlediği işaret, slogan, afiş, poster, rozet, marş, sembol ve kavramlar dışında hiçbir materyal parti çalışmalarında kullanılmayacaktır dedi.