Sisi ile Mısır'da İhvan'ı pasifize edenler, Erdoğan'ı da pasifize edip İslam dünyasında İran Şia'sı ile Suudi selefiliği savaşı peşindeler.
İran destekli Şia ve Suud destekli Selefi örgütlerin savaşları ortadoğu ve bölge ülkelerini yakıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız tehlikenin farkında ve mezheplerin bir din değil yol olduğunu bölge halklarını birleştirici unsurun islam olduğunu İslam Örgütü dahil bir çok yerde dile getiriyor.
Küreselciler, Rus, ABD ve AB silahları ile Şia destekli örgütlerle, Suud destekli örgütler arasında "İslam İç savaşı" çıkarmanın peşindeler.
Buna tek engel oyunun farkında olan Türkiye ve böyle bir savaşı engellemeye çalışan Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
'DAEŞ denilen örgüt, Müslümanların bağrına saplanmış bir hançerdir. Her kim ki mezhep taassubuyla veya başka bir saikle bu örgüte destek veriyorsa aynı vebale ortak oluyordur.'
İran ve Suudlar örgütler üzerinden savaşa başladılar.
Üç bela ile karşı karşıyayız. Mezhepçilik, ırkçılık, terör.
Birincisi Irkçılık, bizim dinimizde böyle bir anlayış yok. İkincisi mezhepçilik. Bizim dinimizde mezhepçilikde asla yok. Bizde tek ölçü İslamdır. Üçüncüsü terör ; Müslüman'la asla yan yana getirilemeyecek islamın tüm değerlerine ters bir vahşet terimi.
Amaç bin yıldır İslam dünyasına yön veren Türkiye ve Mısır eksenli İslam anlayışını İran ve Suud savaşının tozları arasında bırakma isteği.
Görünürde Küreselciler bölgede Türkiye'yi oyun dışına itecek hamleler yaparak bu savaşı çıkarma peşindeler. Türkiye oyun dışı kalırsa İran Şiası ve Suudi Selefiliği çatıştırılacak!
İran güç elde edeceğim zannı ile, İran ve Suud merkezli, Şia,Selefi,Vahhabi,Sünni, yani mezhep savaşının içine dalıyor.
Türkiye'de intahar saldırısı,Irak'da intahar saldırısı ardından 4 Temmuz 2016 ' da Medine'de intihar saldırısı düzenleniyor. Bölge uzun zamandır DAEŞ ile mezhep savaşına hazırlanıyor.
DAEŞ'in yol açıcılığı ile bölge mezhep savaşına , etnik savaşa ve kaosa sürükleniyor.
3.Ocak.2016'da S.Arabistan, İran ile diplomatik ilişkilerini kesmiş ve 48 saat içinde İranlı diplomatların ülkeyi terk etmesini istemişti.
S.Arabistan'ın 25 yıldır kapalı bulunan ve bir kaç gün önce açılan Bağdat Büyükelçiliği'ne roketli saldırı gerçekleştirildi.
S.Arabistan'ın Şii Şeyh Nimr Bakır el Nimr'ın idamına Şii liderlerden tepi gecikmedi. 'Cehennemin kapısı aralandı.'
ABD'de Küreselciler, Bölge kaynaklarını kontrol peşindeler. Saldırılar da bu bloktaki ülke liderlerine yapılıyor.
Katar,S.Arabistan,Barzani doğalgaz ve petrolünü satmak için Türkiye üzerinden AB'ye hat istiyor.
İran tarihi rolünü oynuyor. Suriye'de çözüm için Katar, S.Arabistan Türkiye'ye geliyor, İran İngiltere'ye gidiyor.
Türkiye , Bölge ve İslam dünyası üzerine hesabı olanlar 21.yy dizaynı için operasyon yapıyor. Türkiye ve S.Arabistan aynı anda hedefteler.
S.Arabistan, AB ve ABD piyasalarından 70 milyar dolarını çekti. Diğer Körfez ülkeleri de tedirgin. İstanbul yeni bir küresel piyasa olacak! Küreselciler bu durumdan ve Türkiye'nin ön plana çıkmasında son derece rahatsız.
Kral gitmez ise Suud çöker algısı oluşturuluyor. S.Arabistan'daki HAC faciası, Kral gitsin tartışmaları aynı kurgunun içinde.Wikileaks kurucusu Jullian Assange "Suudi Arabistan'daki diktatörlüğün bölgede büyük bir tehdit olduğunu" söylüyor. Kral zehirleniyor.
ABD'de Küreselciler, S.Arabistan ve Katar'a baskı yapıyor.
Türkiye ile finansal ilişkileri kes!
DAEŞ'i kuranlar DAEŞ üzerinden mahkeme kurup kendi günahlarını bölge ülkelerine yıkıp tazminat ve yurtdışı varlıklara el koyma peşindeler.
Türkiye'yi nefessiz bırakma hesapları ve oyunu gören tek lideri milletin gözünden düşürme gayretleri her gün hızını artırır bir tempoda devam ediyor.
Suriye üzerinden Körfez ülkelerini öncelikle S.Arabistan'ı kapsayan yeni bir Ortadoğu ve Türkiye dizayn projesi sahnede görünüyor.
Konuyla ilgili aklı evvel bir takım ulusal gazete köşe yazarları soru soruyorum diyerek algı yönetimi yapmaya Türkiye'nin bölge politikalarını şekillendirmeye çalışyor.
Soru basit aslında Türkiye ,Suriye'de kiminle hareket etmeli. Cevap ise tam bir trajikomik, Esed ve Ypg ile müttefik olmamız tavsiye ediliyor.
Esed,Ypg,Pyd ve Pkk'yı aklama gayretlerine en güzel cevap Devletimizin başından Sayın Cumhurbaşkanımızdan gecikmeden geliyor. Terör örgütlerini sıralayan Cumhurbaşkanımız ardından Esed' in bunlardan da daha terörist olduğunu ifade ediyorlar.
Bu arada üst akıl demeyin bu cümle ile aşağlandığımı düşünüyorum diyen bu arkadaş. Bizler üst akıl derken kendi aklımızdan daha üstün bir akıldan bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz şey; aklını,ruhunu,benliğini,kalemini,düşüncelerini,tarihini kiraya vermişler adına düşünüp onlara düşünme zahmeti bırakmadan talimat veren akıldır.
Asla bizim aklımızdan daha üstün bir akıl değildir.
Kimler ne tuzaklar,oyunlar kurarlarsa kursunlar Büyük Türkiye hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.
Yazımı Sezai Karakoç'un eserinden bir bölümle bitirmek isterim.
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır