Türkiye, tam 106 yıldan beri Batı’ya karşı belgeler, ilmi çalışmalar ve tanıklarlar üzerinden bu küresel iftirayı çürütüyor, ama yine de meramını anlatamıyor, daha doğrusu terör seviciler anlamak istemiyor. Çünkü onların derdi ne soykırım ne de yaşanılan acılar. Onlar, tarihi tersyüz ederek akıllarınca Türkiye’yi köşeye sıkıştırmanın peşinde…
İşte Alaca Köyü, işte Yanık Dere ve daha onlarcası… Ermeni teröristler tarafından toplu halde vahşice katledilen binlerce insanımızın yanmış ve süngülenmiş bedenleriyle dolu…
Türkiye bu günlerde tek ses ve tek yürek olmadıkça, üzerimize havlayan daha çok olacaktır!
Tamam; Amerika kendine yakışanı yapıyor da, peki kendisini bu ülkenin partisi olarak gören terör sevici HDP’nin kuyruk acısı ne? Halbuki Ermeni çetecileri, Anadolu’da on binlerce Müslümanı katlederken “sen Türk müsün, sen Kürt müsün” diye sormamıştı!
Kurt kuzuyu yemeyi kafa koymuş ya, artık kimin suyun alt başında kimin üst başında olduğunun bir hükmü yok. Başta Amerika olmak üzere, “Ermeni soykırımı” yalanının arkasına sığınan sözde Türkiye partisi HDP ve kimi Batılı ülkeler, her Nisan’da olduğu gibi bu yıl da aynı yalanın ipine sarıldı. Bu ülkenin havasını, suyunu ve ekmeğini tüketen ve bu milletin ödediği vergilerden maaşlarını alan HDP’li milletvekilleri, soykırım yalanını tekrarlayarak bir kez daha gerçek niyetlerini ve yüzlerini gösterdiler.
TARİH YALANA HAPSEDİLİYOR…
1940’lı yıllarda senatör ve tarihçilerden oluşan Amerikalı bir heyet, Ermeni diasporasının baskısı sonucu 1915 yılında Osmanlı topraklarında yapılan sözde “Ermeni soykırımını” yerinde araştırmak üzere Türkiye’ye gelir. Bu heyet ayağının tozuyla başta Erzurum, Sivas, Erzincan, Kars ve Malatya’da etraflıca bir inceleme yapar. Yaşanılan vahşetten kurtulmayı başaran canlı tanıklar olup biten her şeyi anlatır ve toplu mezarları tek tek gösterir.
AMERİKA HEYETİ BİLE “YALAN” DEDİ!
Söz konusu heyet bir ayı aşkın süre ülkemizde kalır ve neredeyse karış karış Doğu’yu gezer. Bu incelemede Amerikalı heyet hayretle görür ki, “Ermeni soykırımı” bir yana, Doğu’da, Ermeni Hınçak ve Taşnak çeteleri tarafından çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere, yüz binden fazla Müslüman Türk hunharca katledilmiş. Üstelik bu gerçek, pek çok ülkenin elçileri aracılığıyla da resmi kayıtlara geçmiş… Amerikalı heyet hazırladığı raporu bu minval üzere düzenleyince, olanlar oldu: Heyet hemen azledildi ve yaptığı inceleme resmi kayıtlardan çıkarıldı.
TEK GERÇEK, ERMENİ MEZALİMİ…
Dolayısıyla 1915’te tehcirden kaynaklanan bir soykırım olmadığı gibi devam eden zaman içinde tam tersine Ermeni mezalimi vardı. Bu gerçeği tüm dünya aynen bu şekliyle biliyor olmasına rağmen özellikle son otuz yıldan beri, kim ne vakit Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı düşünüyorsa, temcit pilavı gibi aynı yalan ve düzmece senaryoyu ısıtıp ısıtıp servis ediyor! ABD’nin yeni yönetimi de Ermeni diasporasına borcunu ödemek için, bir kez daha tarihi hakikati, siyaset ve çıkar yalanına kurban etti.