İnsan hayatı olmuş bitmiş bir hayat değildir. Olmakta olan bir hayattır. Toplumlar gibi siyasi sistemler de olmuş bitmiş bir süreç değil, olmakta olan bir süreçtir. Hayatta her gün yeni bir şeyler öğrenerek yaşarız.
Cumhuriyet, çok partili hayat ve seçimler de böyle. Çocuğun düşe kalka büyüdüğü gibi biz de düşe ve ite kalka bu işi öğreniyoruz. Bu yolda öğrenecek daha çok şeyimiz var?
1908 yılında çok partili hayata geçtik. Bu yılda yapılan seçimlerin adı "sopalı seçimlerdi."
Yönetim işi, babadan oğla değil, cumhuriyet ve demokrasinin gereği seçimle iş başına gelerek yapılıyor. Yönetim işi erdemli ve soylu bir iştir. Erdemli ve soylu insanlar, erdemli ve soylu yönetimin değerini bilir, onu çar çur etmezler.
Devlet yönetimimizde seçilmişler ve atanmışlar omuz omuza vererek yönetim işi yaparlar.
Atanmışlar sadece kanun önünde, seçilmişler hem kanun hem de seçmeninin önünde hesap vermekle sorumludur. Bu açıdan seçilmişlerin işi, iki kat daha zordur.
Seçim meydanlarında oy isteyerek köy, kasaba ve kentin 5 yıllık yönetimine talip olan ister seçilmiş, ister seçilmemiş adaylar benim yanımda değerli ve saygın insanlardır. Cesaretlerinden dolayı hepsini kutlarım. İyi ki varlar. Seçilmedim diye sakın üzülmesinler, " Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler."
"At ölür, meydan kalır, yiğit ölür, şan kalır" atasözümüz gereği ülkemize hizmet etmiş, her kademedeki insanımızı tebrik ederim. Emekleri insan katında unutulsa da Allah katında unutulmayacağına inancımız tamdır.
Ancak, ülkemizde ve medeniyetimizde makamlar ve mevkiler ateşten gömlektir. Bu gömleği giyenleri tebrik ederim. "Davulun sesi uzaktan hoş gelir." Allah yardımcıları olsun.
Dört Halife dönemi Asrısaadet yani mutluluk çağı diye adlandırılır. Mutluluk çağında bile Hz. Ömerin zehirli hançerle camide sırtından hançerlenmesi, Hz. Osmanın öldürülmesi, Hz. Alinin öldürülmesi ve mezarının bile olmaması, 22 yıl cephede başını taşlara koyarak Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemalin hala değersiz görülmesi, yakın dönemde televizyonlardan ibretle izlediğimiz Arap ülkelerinde devlet başkanlarına kendi halkı tarafından reva görülen ölüm biçimleri, umarım düşünen insan için çok şey hatırlatmaktadır.