İYİ Parti lideri Meral Akşener geçen gün 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirirken çok acayip bir tespitte bulundu.
Dedi ki, “Erzurum mitinginden sonra ben Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inanmıştım.”
Hakikaten çok ilginç…
Bir: Meral Hanım Erzurum’da miting filan yapmamıştı. Esnaf ziyaretinin ardından etrafta toplanan birkaç yüz kişiye hitap etmişti o kadar…
İki: Ne o toplantı sırasında ne de başka toplantıda Erzurum seçmeni asla Kılıçdaroğlu lehine bir irade beyanında bulunmadı ve bunu da Meral Hanım’a hissettirmedi…
Dolaysıyla Meral Akşener’in, “Erzurum mitinginden sonra inandım ki Kılıçdaroğlu kazanır” demesi, şayet bir şaka değilse siyaseten bir çuvallamadır.
Ekrem’e atılan taşları, CHP lehine sandığa giden oylar olarak gören kimileri galiba Meral Hanımı da kandırmışlar.
Öyle olmasaydı eğer aklı başında kim Erzurum’da CHP’nin kazanacağına inanırdı.
CHP’yi geçtik; zira o zaten yok hükmünde Erzurum’da…
Lakin HDP dolayısıyla PKK son bir çırpınışla Kılıçdaroğlu için atak üstüne atak yapıyor!
Öyle çaresiz haldeler ki…
Darbeci Muzaffer’in oğlu Ümit’i, denizde naçar kalan kaptanın yelkeni gibi görüyorlar.
Olmaz; ne Ümit’ten ne de Kılıçdaroğlu’nun Ülkücü söylemlerinden CHP’ye can suyu akmaz…
CHP’nin ne denli terör sevici olduğunu artık yedi düvel biliyor. Türk halkı mı duymadı sanıyorsunuz?
CHP açısından bir seçim daha böylelikle yenilgiyle neticelenecek.
Asıl cümbüş seçimden sonra…
Görün bakın hem CHP’de hem de masanın o figüranları arasında ne kavgalar çıkacak…
Fotoğrafı görüyorum:
Vekil olanlar arkalarına yaslanıp çaylarını yudumlarken genel başkanları kaçacak yer arayacaklar.
Çok merak ediyorum Meral Hanım o sözgelimi Erzurum ziyaretinde ne gördü ki, Kemal kardeşinin cumhurbaşkanı olacağına inandı.
Meral Hanım partisinin kongresini topluyor.
Yani kendisini oylatacak.
İYİ Parti diye gerçek anlamda kökleri olan bir parti olmadığına göre, muhtemelen Haziran’da “Yine de Meral abla” denilecektir.
Nasılsa devamı yok…
Türkiye’nin artık gerçek anlamda bir muhalefete ihtiyacı var.
Meralsiz, Kılıçdaroğlusuz…
Diğerlerini saymıyorum, zaten palavraydılar.
28 Mayıs’ta Türk halkı sandığa yeniden gittiğinde artık bilecek ki bu ülke, maceraya atılamayacak kadar kıymetlidir.
Düşünün ki…
(Olmaz ya)
Ekrem ve Mansur cumhurbaşkanı yardımcıları…
Yalan mı dersiniz, hakaret mi dersiniz, iftira mı dersiniz tekmili birden hayatımızda…
Hele de Ekrem…
28 Mayıs’ta bir oy kullanacağız ve cumhurbaşkanını seçeceğiz.
Eyvallah…
Ama bu kadar basit değil.
28 Mayıs’ta aslında bizler torunlarımızın dünyası için bir seçim yapacağız.
Tayyip Beyi değil, yarınların Türkiye’sini oylayacağız…
Lider ülke mi olalım?
Amerika’nın uşağı bir ülke mi olalım?
Hoş biliyoruz ki Meral’in de Kemal’in de Ümit’in de (diğerlerini saymaya bile değer bulmuyorum) arzuladıkları Türkiye, Batı’ya esir olmuş bir ülke…
Tayyip işte o aşağılık durumu elinin tersiyle iterek, tam bağımsız ve kalkınmış bir Türkiye diyor.
