Kan bağışına destek veren Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, kan bağışı sayısında memleketi Konya'nın plaka numarasına ulaştı.
Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Çat ilçesinde organize edilen kan bağışı kampanyasına katıldı.
Erzurum Valiliği, Türk Kızılay Erzurum Şubesi ve Çat Kaymakamlığı tarafından düzenlenen kampanyada Vali Çiftçi, 42'nci kez kan vererek memleketi Konya'nın plaka koduna ulaştı.
Kan Bağışı kapsamında Çat ilçesine bir ziyaret gerçekleştiren Vali Çiftçi, ilk olarak Çat Kaymakamlığına geçti. Kaymakam İrem Baha Yağan tarafından karşılanan Vali Çiftçi, şeref defterini imzaladı. Vali Çiftçi, ardından Kızılay'ın kan alma merkezine geçti.
Form doldurup, gerekli tahlilleri yaptıran Vali Çiftçi, ardından 42'nci kez kan vererek vatandaşlık görevini yerine getirmiş oldu. Vali Çiftçi, aynı zamanda Türkiye'de kan bağışında altın madalya alan tek vali olma unvanına sahip.
KAN BAĞIŞLARIM DEVAM EDECEK
Bugün Türk Kızılay'ına 42'inci bağışını gerçekleştirdiğini ifade eden Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, “Allah sıhhat ve ömür verdiği müddetçe bundan sonra Kızılay'a kan bağışlarımı devam ettirmeyi düşünüyorum.” dedi.
Kızılay'a kan bağışının sebeplerini sıralayan Vali Çiftçi, şöyle konuştu: “Niçin Kızılay'a kan bağışlamamız gerekiyor? Niçin kan bağışçısı olmamız gerekiyor? Birinci sebep olarak her şeyden önce inancımızın gereği olarak kan bağışlamamız gerekiyor. Çünkü bizim inancımız bir insanın hayatını kurtarmayı, bütün insanlığın hayatını kurtarmakla eş değer görüyor. Kızılay'ın bağışçılarından topladığı kanlar gerekli araştırma işlemlerinden sonra üç kişinin hayatını kurtarabiliyor. İkinci olarak da teknolojinin bu kadar gelişmesine rağmen hala yapılamayan tek ilaç, kan. Kanın tek bir kaynağı var, o da insan. Kan sadece insandan temin edilebiliyor. Dolayısıyla bu açıdan da kan bağışlamak önemli. Yine üçüncü bir sebep de kan acil bir ihtiyaç değil, sürekli ve devamlı bir ihtiyaç. Her gün kana ihtiyaç duyan bir sürü insan olabiliyor. Bu ihtiyaçların en güvenli şekilde karşılanabilmesi için kan bağışlarına sürekli ihtiyaç duyuluyor. Son bir gerekçe olarak da her şeyin şükrü kendi cinsinden diyebiliriz. Eğer Cenab-ı Hak insanlara mal mülk verdiyse başkalarına, ihtiyaç sahiplerine, yardımcı olmak suretiyle malımızın, mülkümüzün şükrünü eda edebiliriz. Sağlığımız, sıhhatimiz yerindeyse kan bağışlamak suretiyle sağlığımızın, sıhhatimizin de şükrünü eda edebiliriz. Geçtiğimiz günlerde Doğu Anadolu Bölge Kan Merkezimizi ziyaret ettim. Orada da bu toplanan kanların Kızılay tarafından titizlikle incelendiğini, ayrıştırıldığını şoklandığını, soğuk hava depolarında muhafaza edildiğini ve daha sonradan da ulaştırıldığını gördüm. Zaten güvenli kan ulaşımı noktasında ihtiyaç sahiplerine kanların güvenli bir şekilde ulaştırılması noktasında da 2005 yılından beri Kızılay'a verilmiş olan bir görev var. Kızılay bu görevini hassasiyetle yerine getiriyor. Ben bu vesileyle bütün Kızılay çalışanlarına, Kızılay Başkanlığımıza, Kızılay genel merkezine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”