Haber Girişi : 27 Ağustos 2017 23:59

Limanda 90, Erzurum'da 300!

Limanda 90, Erzurum'da 300!
Erzurum halkı, her kış kalitesiz kömür yüzünden zehir soluyor; üstelik de bu zehri çok pahalıya soluyor!
Bu gerçeğe rağmen kimi apartman yöneticileri, ısrarla doğalgaza geçmiyor ve üyelerini ucuza ısıttım 
zannederken hem kendilerine, hem de bütün bir şehre zarar veriyor.
Doğalgazdan önce Erzurum'un her kış mevsiminde tek gündemi olurdu: Kömür ve kömür fiyatı!
Her kömür de kıymetli değildi hani..
Misal; Kok Kömürü'nün yeri hep ayrıydı. Çoğu evde kok kömürü neredeyse altın muamelesi görürdü!
Kim ki o güz evine bir ton kok kömürü aldıysa, bu şehirde ondan daha ağası, beyi olamazdı!
Dayanıklı, kalorisi yüksek, kükürt ve karbondioksit oranı az bir kömür...
Siyaset bile kok kömürü üzerine bina edilirdi!  En başarılı vekil, en erken kok kömürü müjdesi verendi!
Zaman zaman dönemin valileri ile dönemin vekilleri arasında "Kok kömürünü ben getirttim" tartışmaları yaşanırdı ki, evlere şenlik!
Bir ton kok...
Bir ton pelit...
Bir tulum peynir...
Bir çemberli tereyağı
Beş çuval patates...
Üç çuval kuru soğan...
Eğer denk gelirse bal, kavurma ve pastırma...
Erzurum'da bunlara sahip olan kimse, o kış için, Taksim'de mağaza sahibine muadil bir kimseydi!
Zenginimiz kok, yoksulumuz isli kömür yakardı.
Daha da olmadı, tezek yanardı sobalarımızda...
Devlet, kok kömürünü Doğu için "sübvanse" ederdi!
İyi de ederdi hani...
Yoksa fakir fukara bu "kaliteli" kömürü, o fiyata nasıl satın alabilirdi ki...
O vakitler, kaloriferli bina neredeyse yoktu, her evde soba ve dolayısıyla her evde bir de kömürlük vardı.
Gel zaman git zaman şartlar değişti. Ülkemiz artık gelişmiş toplumlarda olan "nimet"lerle tanışmaya başladı.
İşte o nimetlerden biri de elbette ki doğalgazdı...
Erzurum, doğalgaza AK Parti hükümeti ile birlikte kavuştu.
Kısa sürede, (halen istenilen seviyede olmasa da) halk doğalgaza kavuşmak için fedakârlık etti, çırpındı durdu. Çünkü, artık her kış aynı kirli havayı solumak istemiyordu ve her kış aynı kömür muhabbetini duymaktan bıkmıştı...
Buna rağmen Erzurum'da doğalgaza geçmek istemeyen binalar, kooperatifler ve meskenler oldu.
İnanıyorlardı ki kömür, doğalgazdan daha ucuz.
Oysa kazın ayağı hiç de onların düşündüğü gibi değildi.
Misal; Rusya'dan ithal edilen ve adına da doğal olarak "ithal kömür" denilen kömür, esasında Erzurum'da doğalgaz karşıtlarına son derece pahalıya satılıyor.
Rusya'dan gemilerle gelip Trabzon ya da Hopa limanlarına boşaltılan kömürün, liman fiyatı ton başına 90 dolar. Aynı kömür Erzurum'a kamyonlarla ulaşınca fiyatı birden bire 300 dolar oluyor!
Trabzon ya da Hopa Erzurum'a ne kadar uzak ki 210 dolarlık bir nakliye maliyeti biniyor?
Doğalgazı pahalı buldukları için binalarında ısrarla ithal kömür tüketen yöneticiler, 90 dolarlık kömürü 300 dolara yakarken nasıl oluyor da kendilerini daha akıllı görüyorlar anlamak mümkün değil!
Tamam; doğalgaz da ithal bir ürün ve dolayısıyla dışarıya çuvallar dolusu dolar ödüyoruz.
Kömür de ithal...
Üstelik bu kömür, doğalgaza oranla bin kat daha insana ve doğaya zararlı atıklara sahip.
Her kış Erzurum'da bazı semtlerde hava kirliliği tavan yapıyor. Öyle ki Çaykara'da yahut da İstasyon civarında zaman zaman nefes almak neredeyse imkânsız hale geliyor.
Sebebi ise, (ısınma daha ucuza gelsin diye tüketilen)  kalorisi düşük o ithal kömürdür.
Pahalıya zehirleniyoruz, dememiz işte bu yüzdendir.



Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.