KAZIM KARABEKİR PAŞA
Erzurum’u, Ermeni katil çetecilerden temizleyen ve Milli Mücadele’ye tarifsiz destekler veren Kazım Karabekir Paşa için beş ciltlik bir eser çıkarıldı.
Merhum Mehmed Akif Ersoy, muhteşem şiiri Çanakkale Şehitleri’nde, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’ye özel bir parantez açar.
Der ki:
(…)
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Şark, kahramanların harman olduğu diyarın adıdır.
Şark sultanları da Şark’ın komutanları da adalet ve Allah uğruna vurdular, vuruldular, ama asla zalim olmadılar.
Çok eskilere gitmeden yakın tarihimiz de, Şark komutanlarının destansı mücadelesiyle bayraklaşmıştır.
İşte Kazım Karabekir Paşa…
Yetimlerin babası, Milli Mücadele’nin esaslı ve yiğit komutanı, Ermeni çetecileri Doğu’dan söküp atan yürekli paşa, Erzurum Kongresi’nde Mustafa Kemal Paşa’ya kol kanat geren, “Ben ve kolordum emrindeyiz paşam” diyen ufuk ve izan sahibi kimse…
Kazım Karabekir Paşa ismi, Erzurum’la öylesine içleşmiştir ki ahali, Paşanın Erzurumlu olduğuna inanmıştı.
Oysa Kazım Karabekir Paşa, Konyalıdır.
Zaman zaman siyasi şartların aleyhine (İzmir suikastı) olmasına rağmen Erzurumlu, asla Paşaya sırtını dönmedi, tavır takınmadı.
Çünkü Kazım Karabekir ve Erzurum etle tırnak gibiydi.
…
Geçen hafta bir vesileyle Vali Mustafa Çiftçi’yi ziyaret etmiştim.
Vali Beyin masasında, beş ciltlik yeşil kapaklı “Kazım Karabekir Paşa’ya Vefa” başlıklı eser vardı.
Malumunuz Vali Çiftçi de Konyalıdır.
Hal böyle olunca o beş ciltlik eserden gözümü alamadım.
Bunu fark eden Vali Bey, hal hatır faslından sonra masasının üzerinde iftiharla tuttuğu o muhteşem eserin zamirini anlattı.
“Kazım Karabekir Paşa’ya Vefa” adlı bu eser, meğerse Konya’daki Kombassan Vakfı tarafından bastırılmış.
Genel Yayın Yönetmenliğini Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit’in yaptığı beş ciltlik bu eserde, Paşa’nın hayatı, mücadelesi, çektiği eziyetler, elde ettiği kahramanlıklar ve İstiklal Mahkemeleri’nde ki utanç yılları anlatılıyor.
Vali Mustafa Çiftçi, haklı olarak istiyor ki Paşa’ya dair Erzurum’da da bir eser kaleme alınsın.
(Aslında var öyle bir eser)
Kombassan Vakfı, Vali Beye bir takım hediye göndermiş o eserden…
Vali Bey, o beş cilde bakarken adeta şairin dediği gibi çocuklar gibi şendi.
Bir yanda hemşerisi Kazım Karabekir Paşa…
Diğer yanda Paşa’nın komutanlık ettiği şehirde vali olmak…
Hayırlı ve anlamlı bir tevafuk…
Vali Mustafa Çiftçi ile hemşerisi büyük komutan Kazım Karabekir arasında çok ciddi benzerlikler var.
İkisi de milli, yerli, inançlı, cesur ve fedakar…
En önemlisi de, ikisi de merhamet ve adalet timsali…
…
Veda vakti gelmişti.
Vali Beyden izin isteyip ayrılmak istedim.
“Mehmet Bey” dedi. “Ben bu eseri sana hediye etmek istiyorum.”
Çok mahcup oldum.
“…Ama beyefendi, bu size edilmiş bir hediye” diyebildim.
“Olsun, ben yine isterim” dedi.
Vali Bey, aynı eseri Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na da hediye edeceğini telefon konuşmasında beyan etti.
Şimdi o kıymetli eser, benim odamda ve masamın üzerinde…
Muhtemelen aylarca da orada kalacak.
Gençlik yıllarımda, Kazım Karabekir Paşa’yı tarihçilerden dinledim, ama en önemlisi de muhterem kızı Timsal Hanımından…
O gün bir de Vali Mustafa Çiftçi anlattı.
Erzurum’da Paşaya, “Kazım Karabekir” şeklinde hitap edilmez.
“Kara Kazım” denir.
Tıpkı “Deli Halit Paşa” yakıştırması gibi…
Teşekkürler, Sayın Vali Çiftçi…
Hediyeniz, aziz bir hatıra olarak kütüphanemin en başköşesinde abide gibi duracak.