Haber Girişi : 09 Ağustos 2016 11:43

KISADAN HİSSE

KISADAN HİSSE
Ogün evden arkadaşlarıyla birlikte çıkmıştı. Hepsi hasta, yorgun ve birçok yerinden marazlıydı. Kiminin yüzünde çeşitli çizikler, kiminde ölümcül olduğunu düşündürecek kadar derin ve büyük yaralar, kimi ise yaşlılıktan dolayı iki büklüm?
Ömürlerinin büyük bir bölümü hep dışarılarda ve her anı bin bir meşakkat ve zorlukla dolu geçmişti.
Ama daha bir gün birisi bile of dememişti. Çünkü ne kadar büyük ve önemli bir iş yaptıklarının bilinciyle mağrur ve gururluydular.
Kar kış, yağmur çamur demeden, taşlara çarpmış, çukurlara düşmüşlerdi. Görevleri kutsaldı. Kutsaldı, çünkü efendilerine hizmet ediyorlardı. Kendilerinin çektiği acıları ya da soğuklardan donmalarını umursamadan, sadece sahiplerini korumak ve onun rahatını sağlamak için vardılar.
Bu zorlu ama anlamlı yaşamlarının bir ikinci güzel tarafı da, ara sıra sahip tarafından bir çocuğun ellerinde boyanarak cilalanmalarıydı. Kirden pastan arınmanın yanında, bir metal paranın aşkına derilerini besleyip parlatmak için, bütün gayret ve ciddiyetiyle çalışan boyacı çocuğun yüzündeki hüzün ve burukluğu gördüklerinde, kendi hallerine şükredip durmalarıydı.
Bugün dışarı çıkışları diğerlerinden farklıydı. Efendilerinin ayaklarında değil, aksine, elindeki bir torbanın içindeydiler. Her zaman ikiz kardeşle çıkarken, bu sefer daha kalabalık bir gurup halinde ve çok rahat bir şekilde dışarı çıkmışlardı. Kaldırım atlamayacak, suya batmayacak, çakıllarda canları yanmayacaktı. Torbanın en altında duran sağ kahverengi ayakkabı, dip tarafındaki bir delikten dışarıyı seyrederek, kahkahalarla gördüklerini arkadaşlarına anlatıyordu:
"İşte o gün çarparken sahibin ayağını koruduğum taş hâlâ orada! Nanik? nanik!.. Dikkatli olun beyler, şimdi çamurlu bir su birikintisine yaklaşıyoruz. Şimdi sahip atlamaya çalışacak ve gene beceremeyip içine düşecek. Hooop! Ha ha ha, bakın, dediğim çıktı ve gene düştü içine!"
Sol siyah ayakkabı sıkıştığı yerden sordu:
"Nasıl, o kendilerini beğenmişleri de görebiliyor musun? Hani yeni alınan siyah ayakkabıları diyorum. Eve geldikleri günü hatırlıyorum da, havalarından geçilmiyordu."
"Evet haklısın. Dedi bir diğeri. Merhabamı bile almamışlardı."
"Görüyorum görüyorum. Dedi sağ kahverengi ayakkabı. Şu çamura bulanmış halleri gerçekten görülmeye değer doğrusu. Ha ha ha, çok komikler!..."
Birçok ayakkabının arasında kalmış ve aptalca konuşmalardan oldukça sıkılan sağ rugan büyük bir öfkeyle bağırdı:
"Yeter, kesin arkadaşlar. Allah aşkına neler oluyor size? Nereye, neden ve ne için götürüldüğümüzü düşünmeden, daha üç beş ay önce gıcır halinizi unutmuş olmalısınız ki, yeni arkadaşlarımızın haline gülüyorsunuz?"
"Ne oluyor sana sağ rugan kardeş? Ne güzel işte, onca kahrını çektiğimiz sahip, ödül olarak bizi gezmeye çıkarmış. Eğleniyoruz, ne var bunda yani? Hem, ben ilk günlerimde bunlar kadar havalı değildim bir kere..."
"Amma değilmiş hani! Bir akşam sahibin ayaklarından çıkarılıp, kapının ardına, rastgele bırakıldığımda, iki büklüm halime bakarak kahkahalarla güldüğünü unuttun galiba?"
"Şey, en azından bunlar kadar değildim... Merhabamı bile almamıştılar..."
Öfkeli sesinde bir parça burukluk ama ziyadesiyle korku olan sağ rugan konuşmasına devam etti:
"Hiç düşündünüz mü, efendinin ayaklarını soğuktan, çamurdan koruyan kim? Ya, küçük bir taş parçasının can yakan kısmından koruyan? Hep ben, hep sen, hep biz! Peki, bir parça bez parçası olarak efendinin boynunda tasma misali duran kravat ne işe yarıyor ha? Hiçbir işe yaramıyor elbet! Peki, akşamları eve geldiğimizde, uğruna onca emek sarf ettiğimiz sahip bizi nereye, kravatı nereye koyuyor?  Biz evlatlık gibi kapı ardına, onu ise askının kırıştırmayacak en güzel yerine...  Ne yani, şimdi bu nankör adamın bizi gerçekten ödüllendirerek gezmeye götürdüğünü mü sanıyorsunuz?"
Bıçak keskinliğinde ortalarına düşün bu gerçeğin soğukluğunda buz kesen ayakkabıların ölüm sessizliği, birazdan çöplüğün içine atıldığında da devam ediyordu...  
Etiketler : ibrahim sami
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.