GÜNDEMHaber Girişi : 30 Ağustos 2020 23:36

Kimileri tarihe malzeme olur, KiMiLERi DE TARiH YAZAR

Kimileri tarihe malzeme olur, KiMiLERi DE TARiH YAZAR
Son iki asırdan beri her türlü tuzak ve küresel oyuna karşı her defasında ayakları üzerinde durmayı başaran Türkmilleti, tıpkı 30 Ağustos’ta yazdığı destan gibi bugün de yine haçlı ittifakına karşı aslanlar gibi mücadele ediyor.
Devlet de halk da coşkuyla kutladı

Bu yıl Korona gölgesinde yapılan 30 Ağustos Zafer Bayramı, zorunlu kısıtlamalara karşı, ülke genelinde olduğu gibi Erzurum’da da resmi heyet ve halk tarafından sıcak ve
samimi bir coşkuyla kutlandı. Yetkililer, Atatürk Anıtı’na çelenk koydu, şehitliği ziyaret edip dualar okudu, vatandaş ise, evlerine ve işyerlerine astıkları ay yıldızlı bayrağımızla kutlamalara gönülden iştirak etti.

Özgürlüğün bedeli kanla ödendi...

26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan ve Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığında yazılan bu büyük destan, bugün üzerinde özgürce yaşadığımız, ezanlarımızın semalarda huşu içinde yankılandığı, şanlı bayrağımızın iftiharla dalgalandığı bu cennet vatanı ve bu şerefli devleti bize armağan etti. Bu vesile ile başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla yad ediyoruz.

Bizi tarihten sileceklerdi, denize döküldüler...

10 bin yıllık Türk tarihine damga vuran onlarca muazzam
destanın en şanlılarından bazıları Malazgirt Zaferi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale ise, hiç kuşku yok ki, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi de o zaferleri taçlandıran bir tapu tescil belgesidir.
1071’de Alparslan öncülüğünde Türklere açılan Anadolu kapıları, 30 Ağustos 1922’de, tam bağımsız bir iradenin ulusuyla tüm cihana “ben bitti demeden hiçbir şey bitmez” diye haykırdığı kutlu tarihtir.

Berna Karatay/Palandöken
Etiketler : 30ağustos
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.