Kurduğunuz hayaller kadar değil, hayallerinizin peşinden koştuğunuz kadar büyüksünüz.
Şair merhum Necip Fazıl bir şiirinde aynen şöyle soruyor:
“Uzaya göç var da kalan biz miyiz?”
Türkiye olarak henüz Uzay’a ne çıktık ne de orada bir “üs” kurabildik. Lakin istikametimiz bu minval üzeredir.
Ayrıca istidamız da var çok şükür…
Çünkü bu ülkenin çocukları gölgeleriyle de olsa bir Uzay macerası yaşıyorlar ve hep fezada olup bitenlere akıl sır erdirmeye çalışıyorlar.
Şahsen bendeniz de, bu hudutsuz fezada bizden farklı hayatların olduğu gezegenlerin varlığına inanmaktayım.
İster adına “Uzaylılar” deyin, isterse “tanımlanamayan varlıklar”…
Farketmez…
Değil mi ki ucu bucağı olmayan bu evren yalnızca biz dünyalılara ait olamaz…
Adı Ömer Faruk Önal…
Türkçe öğretmeni…
Kamuda çalışıyor…
Ama hakikaten iyi bir öğretmen…
Hani dosta gidecek çapta iyi…
Ömer hoca, bir kitap yazdı.
Daha doğrusu hepimizin çocukluğuna ve hayallerine bir ayna tuttu:
“Kerem Ve Dabıda Uzayda”
Bir çocuk kitabı olsa da büyüklerin de nice dersler çıkaracağı bir hayal ürünü…
“Dabıda” Kerem’in gölgesi, ama yeri geliyor Kerem’i safdışı bırakabiliyor.
Bir sabah odanızın penceresinden size bir Uzaylı, “Merhaba dünyalı” derse hiç ama hiç şaşmayın Dabıda bize bütün bunların mümkün olabileceğini anlatıyor.
Dabıda şu sesle irkiliyor:
“Bütün gezegenleri bitirdik, Dabıda’m. Güzel bir deneyimdi ha. Ne dersin?”
“Kerem ve Dabıda Uzayda” bir kurgu ve hayalden öte, bize çocukluğumuzu yaşatan bir moderne çağ masalı…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ömer Faruk Önal’ın bu muhteşem hayal ürünü kitabını okullara yardımcı kitap diye tavsiye etmesini isterim.
Size bir sır vereyim mi bendeniz Kerem ve Dabıda Uzayda’yı torunum Mehmet Çınarla birlikte okudum, muhtemeldir ki ben sevgili Mehmet Çınar’dan daha çok etkilendim.
Çünkü O’nun Uzay’a dair bildikleri ve tasavvuru benden çok daha fazla…
Eline yüreğine sağlık Ömer hoca…
En azından bize bile bu yaşta Dabıda’yı sevdirdiğin için…
Hocamızın da sizin de kaleminize sağlık..
