Donald Trumpın Amerikanın Montana Eyaleti'ndeki konuşması sırasında kürsünün arkasından kamerada gözüken gençten söz ediyoruz. Trump; Amerika tarihinin en güçlü ekonomisine sahip, işsizlik geçmiş yılların en düşük değerlerinde seyretmekte ve benzeri cümleleri kullanırken söz konusu genç, kameralarda da oldukça net görünen bir biçimde mimikleri ile Trumpın söylediklerine katılmadığını gösteriyor.
Mimiklerle yapılan yarım dakika kadar süren bu muhalif gösteri, çekilen görüntüleri kaydedenlerin dikkatini haliyle hemen çekiyor. Sonrasında kaydedilen görüntülerde de görüldüğü üzere, bir kadın gencin yanına yaklaşarak oradan uzaklaşmasını istiyor.
Gencin ardından, benzeri mimikleri göstermemesine ve Trump'ın sloganlarından birinin yazılı olduğu şapkayı takmasına rağmen, gencin yanındaki arkadaşının da orayı terk etmesi isteniyor. Sonradan anlaşıldığı üzere, bu iki gencin yerine Trumpın omuzlarının arkasındaki kareye yerleştirilen kişiler, bir aktris gibi profesyonel olarak böyle siyasi konuşmalar sırasında alkış tutmakla görevli kişiler oluyor elbette.
Bu olaydan sonra CNN canlı yayına bağlanan kareli gömlekli genç, gizli servis elemanları tarafından dışarı çıkarıldığını ve kendisinden kibarca bir daha konuşma alanına girmemesinin istendiğini aktardı. Lise öğrencisi olan genç, konuşmanın yapıldığı yere girerken kendilerinden istekli ve destekleyici görünmelerini istediklerini fakat kendinin katılmadığı görüşler karşısında onaylayan bir tavır takınmaktan kaçındığını belirtti.
Politikacıların konuşmaları sırasında, dinleyenleri coşkuya boğmak, konuşmacı için sevgi seli yaratmak adına profesyonel kişilere başvurmak elbette Trumpa has bir yöntem değil. Alman orduları Moskovaya giremeden yerle bir olurken Hitlerin propaganda bakanı Goebbelsin her şey mükemmel gidiyor içerikli konuşmalarında, salona yerleştirilmiş aktörlerin olduğu bilinir. Bu uç örneğin dışında, yukarıda da bahsedildiği gibi bu yönteme başvurmak için Hitler yönetiminde yaşanmasına gerek yok. Bu küçük numaraların kullanılması, kürsüdeki siyasiden çok kürsü arkasındaki kurmayların aldığı bir karar. Bu yöntem; kitleleri etkilemenin en büyük hedef olduğu siyasi ortamda yerinde kullanıldığı sürece anlaşılabilir.
Ancak Amerikada yaşanan olayda; kameralar önünde gençlerin uzaklaştırılması, özgür düşünce ve düşünceyi özgürce açıklama hakları düşünüldüğünde hoş görüntüler yaratmıyor. Bu kararı alan kişiler, Trump muhaliflerini haklı çıkarırcasına baskıcı yönetime kendi elleriyle kanıt oluşturuyor. Hoş; Türkiyeye karşı tutumundan da net bir şekilde görüldüğü üzere Trumpın kimseyi haksız çıkarma, kendini birilerine kanıtlama gibi bir çabası yok. Bu nedenle, görüntülerin onu rahatsız ettiğini, kendisinin görüntülerin kamuoyunda ne tür tepkilere neden olacağını kara kara düşündüğünü sanmıyorum. Bu sınırsız özgüven, güçlü bir lider profili yaratması açısından kiminin hoşuna gitse de; dünyanın böyle sınırsız özgüven sahibi liderlerin, böyle sorumsuz tavırlarının bir sonucu olarak felaketlere sürüklendiği de bir gerçektir.