Kanun zoruyla ahlaklı insan olur mu?

NOT:

Son yazımın başlığı, “Laiklik inkıtaya uğrar mı?” şeklindeydi. Dikkatli bir okurumuz, anında başlıktaki tashihi yakalamış. Doğru yazılışı, “inkıtaa” olması gerekirdi. Hatta ilk a da şapkalı… Kıymetli okurumuz haklı. Nazik uyarısı için kendisine teşekkür ediyorum. Bundan böyle çok daha dikkatli olacağım.

“Kamuda tasarruf”, keşke kanun zoruyla değil de vicdani bir anlayışla olsa…

Gelmiş geçmiş her hükümet, devlet ekonomisinde ne vakit bir puslanma gördüyse anında genelge yayınlayıp, kamu kuruluşlarının tasarrufa gitmesini istedi!

Yeni genelgenin sonucu nasıl olur yahut da tasarruf tedbirleri birebir uygulanır mı bilemem. Bekleyip göreceğiz.

Peşin hükümle, “kurumlar bu genelgeye itibar etmez” demiyorum.

Dediğim şu:

Sanırım 2021 yılında da benzer bir genelge yayınlanmıştı.

Tıpkı bu genelgede olduğu gibi o genelgede de; acayip sıkı kurallar, talimatlar ve yaptırımlar vardı!

İlk birkaç ay uygulanıyor gibi olmuş sonra herkes yine bildiği gibi har vurup harman savurmuştu!.

Zengin şehirlerde olup bitenleri geçiyorum…

Şu fakir Erzurum’da bile öyle kurumlar gördük ki; üretime, ekonomiye sıfır katkısı olmasına rağmen sadece kiralık lüks araçlara aylık ödedikleri parayla fabrika yapılırdı.

Bu mesele, kanunla ya da hükümet genelgesiyle halledilecek bir mesele değil.

Bu mesele, ahlaki bir sorundur.

Makam odasındaki fazla ampulleri “israftır” deyip gevşeten aynı kimse, kamuya ait parayla (üstelik gerekli olmadığı halde) yurtdışına çıkıp beş yıldızlı otellerde sefa sürmeyi “haram” nazarında görmüyor!

Ampul gevşetmek, nasılsa onun imanını kuvvetlendiriyor!

Kamuya ait araçla karısını kuaföre, çocuğunu mektebe gönderen biri, misal; makam odasındaki kağıtları önlü arkalı kullanıyor!

Vaktiyle tanıdığım biri ne kadar dindar biri olduğunu anlatırken şu örneği vermişti:

“Şu yaşıma geldim, hiç sektirmeden tırnaklarımı hep Perşembe günleri keserim.”

Yine vaktiyle tanıdığım önemli bir kurumun bölge müdürü de, adeta suyu bile üfleyerek içerdi ama kışın kapıdaki makam aracını çıkışından en az bir saat önce çalıştırırdı ki, evine gidene kadar üşümesin!

Yüzlerce hatta binlerce örnek verebiliriz.

Dolayısıyla sorunu önce vicdanlarda çözmek lazım…

“Beytü’l-mala el uzatılmaz” sözü herkesin ezberindedir de, pratikte karşılığı neredeyse yoktur.

Mümkün ki başka bölgelerde de ya aynısı ya da benzeri bir söz var Erzurum’da:

“Öküzün gözüne küfür ediyor, tezeğe mübarek diyor.”

Düşünün ki…

Kişi, deveyi hamutuyla götürüyor. Buna rağmen yerdeki ekmek parçasını görünce de, alıp önce öpüp anlına koyuyor, sonra duvarın üstüne bırakıyor!

Böylelikle nimete hürmetli bir insan oluyor!

Kamuda değil, bireysel planda bile tasarruf İslam dininin temel emirlerinden biri…

“Akan suda abdest alırken bile suyu israf etme” telkin eden bir dinin mensubuyuz…

Allah aşkınıza…

Başınızı çevirip kamuya bir bakın hele…

Hangi holdingde o kadar şatafat, lüks var?

Biz bu şehirde, makam odasına jakuzi yaptıran izan fukarası ve ahlak yoksunu kamu yöneticileri gördük.

Şimdi siz hangi genelgeyle bu vicdansızı dizginleyebilirsiniz?

Biri, parmağına gümüş alyans takmakla kendisinin ne kadar dindar olduğunu anlatmaya kalkıyorsa, aldanmayın. Önce onun icraatlarına bakın.

Makam aracını yollayıp, İstanbul’dan gelen misafirleri için Trabzon’dan taze hamsi aldırıyor mu aldırmıyor mu?

Ben inanıyorum…

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz da samimi insanlar.

Onların bu ülke adına nasıl gayretle çalıştıklarına şehadet ederim.

Keşke yetse ama yetmiyor.

“Devlet malı deniz, yemeyen domuz” ahlaksızlığını kendisine amentü bellemiş bir anlayış cari olduğu sürece, hangi genelgeyi çıkarırsan çıkar hikaye…

“Acil durum” der!

Çünkü genelge ona cevaz veriyor.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ali er 26 Mayıs 2024 15:48

    Dün kitap fuarına gittim her standa Mehmet sekmen ismi ayıp ve günahtır bu ne demek kitap fuarında her standa Mehmet sekmen ismi çok banal olmuştur. Görgğdüzlük mü diyelim cahillik mi diyeyim bilmiyorum. Yapmayın böyle ucuz şeyler gerçekten çok köhnemiş bir bir şey

  • Selim gül 24 Mayıs 2024 07:36

    Ülke gelmiş geçmiş en büyük iflasa doğru gidiyor israfın boyutu anlatılmaz. Maalesef iktidara yakınlar tam 5 yerden maaş alıyor devlet adeta soyuluyor. Bunun sonu yok lütfen herkes tek maaş alsın memur evine et alamıyor artık bu israf bitsin

  • Cemil gör 22 Mayıs 2024 22:00

    En ufak bir kısıntı yok herkes audşsinde mercedesinde devletin parasıyla geziyor. Ülke zaten soylu yüzünden mafyanın içine düşmüş emekli ölmüş çalışan sürünüyor cumhurbaşkanı yazlık kışlık saraylarda keyif çatıyor batmak bize haktır bu devran böyle gitseydi Osmanlı yıkılmazdı.

  • ahmet efe 22 Mayıs 2024 10:20

    kanun zoruyla ahkalı olunur tabi ama herkesin kanuna uyması şartı ile. birisi kalkıp ben anayasa mahkemesini takmyorum derse vatndaşta kanunu kuralı takmaz. ülke de adaleti kendi arar. linçler adam öldürmeler terör olur. En başta cumhurbaşkanı anayasaya uymak zorundadır. dolaysıyla bu yazıyı inşallah büyüklerimiz okur. vatandaş zaten kanuna da kurala da saygılı iş büyüklerin kanun tanımamasında. sen kalk etrafındakilere 5 ayrı maaş bağla. thy müdürüne 1,5 milyon maaş ver sonra da kalkıp vatandaşa israf etmeyin de. ne komik. zaten vatandaş alıyor ayda 10 bin bunun nesini israf edebilir. asgari ücret 1 hafta dayanmıyor. kiralar olmuş 10 bin et olmuş 500 tl ne bulduk ki neyi israf edelim. çocuk kantinde 1 simit yiyor olmuş 10 tl milletvekili kuzu pirzola yiyor 25 tl yani böyle mi olmalı batsın bu dünya.

  • Taha Tuğlular 21 Mayıs 2024 13:42

    Saygıdeğer Hanımefendi, acaba Sayın Cevdet Yılmaz ne zaman Cumhurbaşkanı oldu. Yoksa biz mi duymadık. Daha dikkatli olunuz, lütfen.Çok güzel bir yazı kaleme almışsınız, teşekkür ederim, altına imzamı atarım. Ama hükümetin aldığı tasarruf tedbirleri 2024 bütçesinin yüzde biri bile değil. Bu tasarruf tedbiri değil, halkın gazını almadır. Bu nasıl tasarruf ki Sayın Şimşek, bu tedbirleri açıklarken, Diyanet, İstanbul'da beş yıldızlı otelde, kişi başı 6000 ₺,200 kişiye, sözde İsrail'i kınama toplantısı yapıyor. Zaten Diyanetin, 91 milyar ₺ bütçesinin, dört ayda, 34 milyarı nasıl harcanmış, bu nasıl bir israf ve savurganlıktır ki şeytanı bile kıskandırıyor. Hem tasarruf ta baştan başlamalı, yukarıdakiler buna titizlikle uymalı ve aşağıdakileri takip edip uymaları sağlanmalı ki o zaman bir fayda olsun. Mesela 2023 yılında cari harcamalara 0.1 trilyon ₺ harcama yapılmış, bunun gibi harcamalar asgariye indirilmelidir. Mesela tasarruf paketi 100 milyar değil, 1.5 trilyon ₺ olmalıydı ki halkı ikna edebilesiniz. Bu paket bir tiyatro gibi. Günlük 15 milyon , yıllık 13 milyar ₺ harcaması olan Saray, sarayın uçakları, 272 makam ve binek arabaları, helikopterleri, koruma ordusu, bakanlıklardaki lüks harcamalar, masraflar, belediyelerdeki akla hayale gelmeyen çılgın harcamalar tam manasıyla kısılmalı, personel alımında yandaş, candaş, partili yerine liyakata yer verilmeli ki bu paket tasarruf paketi olsun. Yoksa bu haliyle, kesinlikle , hiç mi hiç inandırıcı değil, inandırıcılıktan da çok çok uzak ve gülünç. Geçen yıl bütçe 1.4 trilyon ₺, bu yıl da 2.3 trilyon ₺ açık verecek. Peki bu paket bunu karşılamıyor, yukarıdan aşağıya herkesi kapsamalıdır, onları kapsamadı, peki kimi kapsayacak ?.. Tabii ki aç,gariban, fakir, yoksul, yüksek enflasyondan dolayı inim inim inleyen 67 milyon insanın sırtına vurulacak. Peki bu adalet mi, bu nasıl başarısız bir yönetim ?. Kendi hatalarını neden bu halkın sırtına yüklüyorlar ?.. Hükümetlerin görevi, halkını mutlu, huzurlu, refah içerisinde yaşatmaktır. Bunların kendileri böyle yaşıyorlar. Demek bunlar bu halkın hükümeti değiller. 22 yılda büyük tahribat yaptılar. Bunu önlemenin yolu, çok çalışıp çok üretip satıp gelen dövizi bütçeye koyup halkını rahat yaşatmaktır . Üretimi bitirdiler, 240 harıl harıl çalışan fabrikaların en iyi 180 tanesini satıp 75 milyar dolar aldılar. Bu para, 128 milyar dolar, MB ' deki 40 milyar dolar ihtiyat akçesi, 22 yılda toplanan, 2.3 trilyon dolar vergi paraları nereye gitti ?.. Bu milletin neden 15 milyonu açlık, benim gibi devlete 36 yıl hizmet etmiş, 22. 500 ₺ maaş alan,emekli lise branş öğretmeni ve 52 milyon vatandaş yoksulluk sınırının altında yaşıyoruz. Bu utanılacak bir durumdur. Tabii ki yandaş ulusal medyanın ve sizin gibi yandaş yerel medyanın bu tabloda payınız büyüktür. Şimdi eleştiriyorsunuz, ama ay bacayı çoktan geçti. Geçmiş olsun. Yazılacak çok şey var, bu liste çok uzun, ama biz muhtasar kıldık. Hoşça kalınız. Selamlar.

  • Halis demir 21 Mayıs 2024 00:34

    Palandöken gazetesinden beklenmeyecek hakikat bir yazı., doğruyu yazın canımızı yiyin. İsrafın boyutu inanılmaz keşke tasarruf yapsalar. Ama şimdiye kadar kaymağı yiyen onlar hepsi Karun gibi zenginleştiler yatlar katlar paralar şimdi mi akıllarına geldi israf. Sofrayı kuran kaldırsın ne iş

  • Ali er 20 Mayıs 2024 19:23

    Ülkenin en baştan başlayarak israfa son vermesi gerek bunun içinde 1500 odalı saraydan çıkmak gerek aksi halde hersey lafta kalacaktır

  • ömer dursun 20 Mayıs 2024 11:54

    harika derya hanım harika. Ancak artık yöneticiler liyakatsiz. hayvanat bahçesi müdürünü tübitak a müdür yaparsanız veya liyaksiz ama sırf imam hatip lisesi mezunu diye bir kuruma müdür atarsanız böyle olur. bilerek yapılıyorsa vatana ihanettir. bilmeden yapılıyorsa gaflet delalet ve cehalettir. işi ehline verin üstünede para verin.