İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİ, CUMHURİYET HALK PARTİSİ, ALTILI MASA VE MERAL AKŞENER - I

Kökeni hakkında çeşitli rivayetler dolaşan Akşener’in, Sultan Abdülhamid’e hakaret etmesi ve o gün O’na karşı yapılan mücadeleyi bugün kendilerinin üstlendiğini söylemesi nedeniyle, bu yazımızda ve sonrakilerde o konulara değineceğiz. İttihat ve Terakki (İT) Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’ni, ülkemize karşı yaptıklarını, bugünkü altılı masayı ele alacağız.

1- İttihat ve Terakki Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’ne Genel Bir Bakış:

150 yıllık tarihimizi, sürekli Milletle çok çirkin ve zalimane kavga ederek, hayatı çekilmez hale getiren iki siyasal parti vardır. Bunlar İttihat ve Terakki Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Önce bu iki partinin kimi ortak özelliklerini görelim. Bunlar:

a- 150 yıldan beri iktidardalar ama bu partilerin içinde bir doktrin ya da dünya görüşü hazırlayacak derinlikte elemanları ya da kadroları hiçbir zaman olmamıştır, yüzeyseldirler.

b- Bu partilerin dünya görüşleri, emperyalizmin, milletleri kimliksizleştirmek, mankurtlaştırmak ve rahatça sömürülebilir hale getirmek için hazırlamış olduğu dünya görüşüdür.

e- Bu partiler, fikri bakımdan beslendikleri Avrupa emperyalizmi gibi siyasal mücadelede meşruiyet, ahlak ve prensip sınırı tanımaz, millet ve insanlık adına hizmet eden kadrolara karşı sürekli gayr-i meşru yollara başvururlar. Bunun en açık delili yalan, iftira, şantaj, kimi kirli oyunlar ve imkan buldukça darbe yoluyla iktidara çökmeyi, siyasal mücadelelerinin ayrılmaz bir parçası saymaları ve bunu her zaman ve zeminde kullanmalarıdır.

Bu partileri birebir ele alırsak:

2- İttihat ve Terakki Partisi,

İttihat ve Terakki Partisini doğrudan doğruya Avrupa emperyalizmi kurdurmuştur. Bu partinin kurduruluş felsefesini anlayabilmek için, Osmanlı Devleti’nin o günkü durumunu, bu duruma nasıl düşürüldüğünü ve bu durum karşısında II. Abdülhamid’in tavrını ve pozisyonunu iyi analiz etmek gerekir.

Osmanlı Devleti’yle asırlarca savaş meydanlarında başedememiş olan Avrupa emperyalizmi, 1820’lerde başlayan sinsi bir taarruzla, daha 1880’lere gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin ticari, siyasi, ekonomik, mali sistemini ve özellikle de üst düzey bürokrasisini içten ele geçirmişti. Ayrıca Devlet gerekli-gereksiz bir şekilde de aşırı borca sokulmuştu. II. Abdülhamit’ten önceki iki padişahı (Sultan Abdülaziz ve V. Murad) da emperyalistler ve maşaları, çevirdikleri çirkin oyunlarla yönetimden uzaklaştırmışlardı. Devlete tamamen hakim olmak, onlar için artık an meselesiydi. O sırada Osmanlı Devleti’ni yönetme sırası II. Abdülhamid’e gelmişti. Hatta O, yönetime gelmeden önce, kendisinden, mevcut ortama uyacağına dair söz de alınmıştı. Fakat Abdülhamit yönetime geldikten sonra Devlet-i Aliye’de oynanan oyunları daha yakından görmüş ve gerekli tedbirleri almaya başlamıştı. Bir yandan Batı’ya uşak olmuş üst düzey bürokratları temizlerken, bir yandan da emperyalistlerin oyunlarını bir bir açığa çıkarıp bozmuştu. Bir bakıma emperyalizmin planları bozulmaya başlamıştı ve Devlet-i Aliye’yi ele geçiremeyeceklerini anlamışlardı. İşte Abdülhamit Han, bu menfur hedefin önünde aslanlar gibi duran, bu durumdaki Osmanlı Devleti’ni 33 yıl onlara teslim etmeyen, aksine onlarla kıyasıya mücadele eden bir Ulu Hakan’dır.

Böyle bir ortamda Avrupa emperyalizmi, 21 Mayıs 1889’da, birbiriyle ilişkisi olmayan, hatta düşman çok değişik anlayış ve düşüncedeki insanları, Sultan Abdülhamit ve Osmanlı düşmanlığında bir araya getirerek İttihat ve Terakki Partisi’ni kurdurdu. Partiyi oluşturanlar, İslam’a ve Osmanlı Devleti’ne düşman olan gözü dönmüş Yahudi, Ermeni ve Rum çetecileri, Selanik dönmeleri, masonlar ve ne yazık ki o günkü anti propaganda ve gizli oyunlarla aldatılmış Müslüman unsurlardır. Abdülhamid’i yönetimden uzaklaştırmak ve Osmanlıyı emperyal emelleri altına almak isteyen Avrupa emperyalizmi, bu partinin kuruluş ve işleyişinde her türlü desteği vermenin yanında yöneticilerine doğrudan akıl hocalığı da yapmıştır.

İttihat ve Terakki Partisi, somut şu iki hedef için kurdurulmuştur, denebilir. Bunlar:

1- önlerindeki en büyük engel olan Sultan Abdülhamid’e düşmanlık etmek, O’nun küçük düşürmek, bunu içeride ve dışarıda körükleyerek O’nu yönetimden uzaklaştırmak ve böylece Osmanlı Devleti’ni tamamen emperyalistlerin güdümüne sokmaktı. Bunun için bu parti, Ulu Hakan’a her türlü yalan ve iftira atmıştır. O’na diktatör, zalim, katil, tek adam ve daha ağza alınmayacak çirkin laflar söylemiştir. Ancak bunların hepsi yalan, hepsi iftiradır.

2- Asırlarca İslam’ın, Müslümanların ve mazlum milletlerin hizmet ve koruyuculuğunu; adalet ve dünya barışının da bayraktarlığını yapmış olan ‘Selçuklu-Osmanlı Devlet geleneği’ni ortadan kaldırmak, böylece dünyada Müslümanlarla mazlum milletleri başsız ve sahipsiz; adalet, insan hakları ve dünya barışını da güçsüz bırakmaktı.

Bütün bu iftira, yalan ve sinsi oyunlarına rağmen, Ulu Hakanı yenemediler ve Devletimizi de menfur ellerine geçiremediler. O’da aslanlar gibi onların oyunlarını bozup başlarına çevirdi ve 33 yıl onlara karşı direndi. Ancak bu parti, tabiatı gereği, 1908’de emperyalistlerle birlikte yaptıkları bir askeri darbe sonucu Abdülhamit’i yönetimden uzaklaştırıp Osmanlı Devleti’nde iktidarı ele geçirdi. O günlerde Osmanlı Devleti’nin yüz ölçümü: iki milyon km2 idi. Fakat on yıl içerisinde Avrupa, bu hain maşalar eliyle Osmanlı Devleti’ni parçaladı; o topraklarda onlarca devletçik kurdurdu, o kadroyu da kısa sürede tek tek ortadan kaldırdı.

O tarihten beri dünyanın her tarafında, Müslümanlar ve bütün mazlum milletler talan, sömürü, baskı ve zulüm altında inim inim inleyerek, sıkıntıdan sıkıntıya düşürülmüşlerdir.

Bir sonraki yazımız CHP ile ilgili olacaktır.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • halis demir 06 Haziran 2022 09:12

    Hüseyin bey haklısınız. enver paşayı malesef insanlarımız hala kurtarıcı olarak görüyor biliyor. ama kendisi 80 bin mehmetçiğin sarıkamış dağlarında donmasından sorumlu birisidr. Savaş zamanı karısına yazdığı mektupları okursanız ne kadar ucuz bir kahraman olduğunu anlarsınız. Zaten Paşa olması hanedana damat olması sebebiyle olmuştur. Tamamen kindar hırslı ve kifayetsiz bir askerdir. Atatürk e de çok düşmanlıklar etmiş birisidr. Cemal ve talat beylerde ermeni soykırımından sorumlu olan paşalardır.

  • halis demir 06 Haziran 2022 09:08

    sayın Mustafa bey ittifak terakkideki 3 paşayla Atatürkün arasının iyi olmadığını hepimiz biliyoruz. atatürk zaten enver paşayla hiç anlaşamamış hatta kurtuluş savaşına da ne davet etmiş hatta istememiştir. İttihak terakki ile Atatürk ve dolayısıyla chp nin hiçbir bagı yoktur. Chp tamamen Atatürk ün kurulmasını istediği partidir. Hatta diğer partilerin kurulmasıda Atatürk ün isteği ile olmuştur. Tekrar ediyrum ittifak terakki ile chp nin hiç ama hiç bir şeyi benzeşmez. Atatürk dahi ittihat terakkiye soğuk ve mesafeli durmuştur. ittihak terakkiden chp ye sızanlar olmuştur ama bu hiçbirseyi değiştirmez.

  • Ömer 05 Haziran 2022 22:26

    Hocam mükemmel bir makale tamamen katılıyorum . Osmanlı’yı yıkan ittihat ve terakki nin devamı CHP dir . CHP milli ve dini değerlere karşıdır . Terör örgütlerini himaye eder . Günün anarşist Deniz ini bugün üç fidan diye anmakta . Terör partisi ile işbirliğinden çekinmez . Bu bir yorum değil bir tespittir .

  • Mustafa Karakuş 31 Mayıs 2022 09:32

    Teşekkürler sayın hocam.CHP de İttihat ve Terakki partisinin cumhuriyet dönemindeki devamıdır.Kurucusu ve ikinci cumhurbaşkanı da Selanikten gelen hareket ordusu içinde değiller miydi!...

  • Hüseyin EKİNCİ 31 Mayıs 2022 00:07

    Tespitler çok doğru hocamızın eline sağlıkta, eğitim komisyonundaki hocamıza derimki hala ders kitaplarında yani resmi tarihte ittihat ve terakki hainleri birer kahraman olarak okutulup öğretilmektedir, önce bu çarpıklığı düzeltilmesini bekliyoruz

  • halis demir 30 Mayıs 2022 08:46

    ittihak ve terakki partisiyle chp yi yanyana getirdiğinizi görünce okumamaya karar verdim kusura bakmayın ama aralarında en ufak bir benzerlik yok. ittihat ve terakki partisinde erzurumluların çok sevdiği 3 paşa vardır cemal enver talat paşalar çok çok sevilirbunlar hatta 1 tanesinin mezarı erzurumdadır. ne hikmetse chp erzurumda hiç ama hiç sevilmez. nerede kaldı benzerlik. lütfen ama lütfen gerçekleri saptırmayalım rica ederim.