Türkiyeyi ayağa kaldıran Iğdırdaki casusluk davasında 1i Türk, 2si İranlı 3 sanığa toplam 43 yıl hapis cezası verilirken, 7 sanık hakkında da delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.
Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinde 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 3ü tutuklu 11 sanık hakkındaki "casusluk" davası sonuçlandı. Bugün görülen karar duruşmasında sanıklar son savunmalarını yaparken, Erzurum TMK Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram tarafından hazırlanan üç sayfalık mütalaa Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesine verildi.
Mahkeme heyeti, TCKnın 328-1 maddesi kapsamında casusluk yaptıkları gerekçesiyle İranlı sanıklar Shahram Zargham Hkoya 15 yıl, Muhammed Rezai Esmaeılpour Ali Meleke 13 yıl 4 ay, casusluk olaylarında büyük rol oynayan eski köy korucusu Timur Ağrıya ise 15 yıl hapis cezasına mahkum etti.
Mahkeme heyeti tutuksuz sanıklardan Kamil Aras, Ali Abiş, Nurettin Abiş, Suat Sip, Abdurrahman Yavrutürk, Ali Zengin, Kemalettin Altay ve Mustafa Karahanın ise her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmelerine karar verdi.
SAVCI 3 SAYFALIK MÜTAALA VERDİ
Erzurum TMK Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram tarafından hazırlanan üç sayfalık mütalaasında şunları belirtmişti:
İran İslam Cumhuriyeti Devleti görevlileri, İrana gerek ticari amaçla giden, gerekse gezi veya ziyaret amaçlı giden Türk vatandaşlarının Gümrük Kapısında yaşamış oldukları zorluklar veya İrandaki asayiş olayları neticesinde karşı karşıya kaldıkları zor durumlar nitecisinde yardım edecekleri vaadiyle ticari ilişkiler bahanesiyle Türk vatandaşları ile irtibata geçtikleri, yapmış oldukları sözde yardım neticesi sonrası Türkiye Cumhuriyetine ait askeri ve siyasi bilgileri casusluk amacıyla Türk vatandaşlarından istedikleri, İranlı şahıslar adına kayıtlı olan telefon numaralarının akrabalık ve komşuluk ilişkisi içerisinde olan şahıslar haricinde farklı fraklı telefon numaraları olduğu, bir birleriyle soruşturma kapsamındaki suç bakımından irtibatlı olmadıkları, İranlı şahıslara bağımsız olarak bilgi sızdırdıkları
Ülkemizin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarı ile gizli kalması gereken bilgileri, siyasal ve askeri casusluk maksadı ile temin ettikleri devlet sırları ve devlete ait stratejik yerlere ait bilgileri İran ülkesine bildirdikleri ve faaliyet içerisinde oldukları, sanıklar Shahram Khoı ve Muhammed Rezai Esmaeılpour Ali Melek ile (haklarında evrak tefrik edilen şüpheliler İbrahim A., Aziz A., Ali K. kişilerin İran İslam Cumhuriyeti adına ülkemizde casusluk faaliyeti içerisinde olan görevliler olduğu,
"TÜRK VATANDAŞLARI, ?CASUSLUK AMACI İLE İRTİBATA GEÇTİ"
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan sanıklar Ali Abiş, Kamil Aras, Timur Ağrı, Nurettin Abiş, Suat Sip, Abdurrahman Yavrutürk, Ali Zengin ve Mustafa Karahan isimli kişilerle irtibata geçerek, bir kısmına doğrudan İran İslam Cumhuriyeti adına casusluk yapmaları teklifinde bulundukları, bir kısım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ise İranlı bu kişilerin kendileriyle casusluk amacıyla casusluk amacıyla irtibata geçtikleri, bilgilerinin bile olmayabileceğinin hatta sorulan bazı sorulara iyi niyetle cevap vermiş olabilecekleri anlaşıldığı
"STRATEJİK ÖNEME HAİZ YERLERİN FOTOĞRAFLARINI ALDILAR"
İranlı vatandaşlar Shahram Zargham Hkoı ve Muhammed Rezai Esmaeılpour Ali Melekin Türkiye Cumhuriyeti aleyhine casusluk faaliyeti amacıyla Türkiyede bulundukları, ellerinde İran İslam Cumhuriyeti istihbarat teşkilatlarına ait kamera, fotoğraf makinesi, GPS cihazlarının bulunduğu, yabancı ülke ve vatandaşları için askeri ve siyasi gizlilik içeren MİT binası, Askerlik Şube Başkanlığı, Kaymakamlık binası, askeri birlik, köprü, petrol doğalgaz boru hatlarına ait güzergahları da gezerek bu bölgelerin stratejik öneme haiz yerlerin fotoğraf, görüntü ve koordinatlar aldıkları,
"TİMUR AĞRI, ÇOK SAYIDA GİZLİ BELGE VE BİLGİLERİ SERVİS ETTİ"
Ssanık Bilal Tanrıkulunun üçret karşılığı amacıyla bu bilgilerin olduğu yerleri İranlı ajanlara casusluk suçuna yardım ettikleri, sanık Timur Ağrının ise İran İslam Cumhuriyeti Devleti adına çalışan Aziz A., Yaghoub Ahnoukhosh ile yakın irtibat halinde çalıştığı çok sayıda gizli belge ve bilgileri verdiği, el yazılı belgelerin bir kısmının 20.03.2010 günü tarihinde belgeler yakalandığı, Timur Ağrının İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Teşkilatı adına çalışan kişilere ait, ülkemize ait siyasi ve askeri gizli bilgileri verirken çekilmiş kamera görüntülerinin olduğu tespit edilmiştir.