Seçime günler kala saflar iyice netleşti...
CHP'li ve HDP'li seçmene, "İYİ Parti adayına oy verin baskısı, seçmeni çileden çıkardı!
Mahmut Bey, geri dön bak ki kim seni destekliyor!
Meselenin artık tevil götürür bir yanı kalmadı. Adamlar sosyal medyada açık açık yazıp duruyorlar, hatta işi tehdit boyutuna bile vardırdılar!
Dedikleri şudur:
"Erzurum'da AK Parti'nin seçim kaybetmesi için iş birliği yapmalıyız. Bu sebeple CHP'li, HDP'li, SAADET'li ayrımı yapmaksızın hepimiz aynı safta birleşip, AKP'ye karşı mücadele etmeliyiz!"
KARDELEN TV'de, dün akşam çıktığım, Esat Bindesen ve Ayhan Türkez'in sunduğu programdan sonra gelen bir kısım tepkilerin açık kapalı mesajları bu minval üzereydi.
"İçinde hangi inanç ya da düşünceden kimse olursa olsun,yeter ki herkes AKP'ye karşı birleşsin!"
Bu çirkin ve ahlaksız teklif elbette ki sessiz seçmen üzerinde menfi bir etki yaratıyor ve dolayısıyla da bu "şer cephesi"nin karşısındaki Cumhur İttifakı'nı güçlendiriyor.
İşte İP adayı Mahmut Uykusuz'un göremediği tam da bu...
O zannediyor ki, sağda solda (isim vermese de) bize dönük,"tetikçi", "satılmış" ve "yandaş" biçimde ifadeler kullanıp itham etmekle belediye başkanı olacak!
Yok; Mahmut Bey yok... Sen bu kafayla gittiğin sürece değil belediye başkanı olmak; bu şehirde bir baltaya bile sap olamazsın!
Kin ve intikam hırsı gözünü öyle bir karartmış ki senin, Allah muhafaza yanlışlıkla belediye başkanı seçilsen, beş yıl boyunca elinde satır milleti budayıp durursun!
Bereket versin ki bu şehrin sağduyu sahibi insanı, senin hangi gayeyi güttüğünü gördü.
İster CHP'liler, ister HDP'liler isterse SAADET'liler destekliyor olsun seni, - ki, olay tam da böyledir- tamamı yine de seni başkan seçtirmeye yetmiyor, yetmeyecek de...
0 değil, senin yüzünden İP'in diğer adayları da almaları mümkün olan oyun çok altında kalacaklar!
Mahmut Bey, sen de biz de biliyoruz ki, diyelim yanlışlıkla başkan seçildin, Nisan olmasa bile en geç Mayıs'ta belediyede üstesinden gelemeyeceğin büyük bir mali kriz başlayacak.
Önce çalışanların maaşlarını ödeyemeyeceksin, ardından o çok sevdiğin tuttuğunu işten atma işine başlayacaksın, sonra da belediyenin ne kadar yatırımı, şirketi, iştiraki, projesi ve hizmeti varsa hepsinin kapısına kilit vuracaksın.
Allah için bunu çok da iyi yaparsın!
Sahi Mahmut Bey, çıkıp bir açıklasana şu saydıklarımın dışında,belediye başkanı olursan (Allah korusun) ne yapacaksın?
Sen de biliyorsun bir cevabın olmadığını, bu yüzden sağda solda ileri geri konuşup duruyorsun.
Sen bu şehirde, bir defa tamamen ama büsbütün tamamen MHP'nin adı ve MHP'li seçmen sayesinde belediye başkanı oldun.
Sonra?
Sonrası yok işte...
Hiç bir MHP'li seni, adının içinde MHP geçen bir yerde görmedi. Sanki MHP vebalıymış gibi MHP'den hep kaçtın, sonunda gittin Meral Hanım'ın İP'ini tuttun!
Unutma Mahmut Bey, bundan fazlası olmaz.
İşte o İP'e bir süre tutunursun, sonra İP de sen de tarih olup gidersiniz.
Mahmut Bey, kim keklemişse keklemiş seni...
Zannediyor musun ki bu şehrin insanı, yapılan hizmetleri göremeyecek kadar kör ve sağırdır...
Sen büyük bir azim ve iddiayla yola çıktın, hedefinde ise, (olmaz ya) seçilirsen eğer belediyede çalışan en az bin kişiyi kapıya koymak, tüm hizmetlerin üstüne de zift dökmek var.
Mehmet Sekmen de diyor ki "...amacım, yeniden seçilmem halinde en az bin kişiye daha aş ve iş kapısı olacak istihdam alanları doğurmaktır!"
Mahmut Bey, işte aranızdaki fark bu...
Sen öldürmek, atmak, yok etmek, söndürmek, insanları ahsız- amansız bırakmak istiyorsun...
Sekmen de; yaşatmak, sevindirmek, çoğaltmak, üretmek, zengin etmek ve şehre çıta yükselttirmek için çabalıyor...
Bu tablo ayan beyan ortadayken Erzurum seçmeni, aklını peynir ekmekle mi yedi ki başına bir "cellat" seçsin?