ASAYİŞHaber Girişi : 21 Temmuz 2010 23:50

İnsanca Yaşama Hakkı

İnsanca Yaşama Hakkı

Veda Hutbesinin Düşündürdükleri.                   

Her bireyin toplumda insanca yaşaması için kendisinin sahip olduğu bir takım hakları vardır. Bunlar özetle; mal edinme, serbestçe dolaşma, düşüncesini özgürce ifade edebilme vb. gibi haklar yumağından oluşmaktadır.

İslam Dini, insanlara yeryüzünde rahat ve insanca yaşayabilmeleri için ilahi düsturlar koymuş, bu düsturları da kutsal kitabımız Kur’an- ı Kerim’de ve Yüce Peygamberimizin sünnetinde bize bildirmiştir.

Yeryüzü bir imtihan alanıdır. Burada iyi ve kötünün mücadelesi verilmektedir. Bu ilk insandan bu yana süregelen bir sünnetullahtır. Böyle olduğu için de bir grup insan iyiyi, diğer bir grup da kötüyü savunmaktadır.

Bu imtihan mücadelesinde, kötülerin hak yeme ve insan haklarına tecavüz girişimleri her zaman iyiler tarafından püskürtülmeye çalışılmıştır.

İnsanlar değişik zamanlarda kötülüklerle mücadelede çeşitli vesileler kullanmışlardır. Konumuz insan hakları ve insanca yaşama olduğu için insan hakları alanında yapılan çalışmalar ilgi alanımıza giriyor. Magna Carta Libertatum, Evrensel insan hakları Beyannameleri vb. çalışmalar bu alanda yapılmış çalışmalardır.

Batıda yapılan bu çalışmalar, elbet te ki dikkate şayan çalışmalardır. Ancak bu alanda miladi 632 yılında Veda Haccı’nda Hz. Muhammed (s.a.v.)  Veda Hutbesi’ni i’rat ederken insan hakları hususunda o çağda devrim sayılabilecek haklardan bahsetmiş ve bu haklara riayet etmeyi insanlara emretmiştir.

Sizlere insan hakları alanında asırlar önce bizlere peygamber (s.a.v.) tarafından emredilen konulardan bir demet arz ediyorum.

 “Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz…bu günleriniz nasıl mukaddes ise…canlarınız, mallarınız,namuslarınız da öyle mukaddestir.Her türlü tecavüzden korunmuştur… Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Kimin yanında bir emanet varsa onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır… Ne zulmediniz nede zulme uğrayınız.”

 “Ashabım! Kan davaları da tamamen kaldırılmıştır… Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız… Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır…”

 “Mü’minler! Müslüman Müslüman nın kardeşidir… Bir müslümana kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır… Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır… Zina eden kimse için mahrumiyet vardır…”

 “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arab olanın Arab olmayana, Arab olmayanın da Arab olana üstünlüğü yoktur… Üstünlük ancak takvadadır… Allah yanında en kıymetli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır… Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız.”

 

  

                                   Yılmaz ARI

Adıyaman Samsat İlçe Vaizi