Bazı insanlar vardır ki gelmesiyle gitmesi bir olur, gölgesi bile düşmez kaldırımlara… Emniyet Müdürü Levent Tuncer de işte o isimlerden biri oldu, ne geldiğini ne de gittiğini anladı kimse…
İnsan aslında kendi hikayesini yazıyor!
Erzurum’un öyle emniyet müdürleri oldu ki üzerinden otuz, kırk hatta elli yıl da geçse isimlerinden hep hürmetle bahsettirdiler. Öyle polis şefleri de oldu ki, adları sabahtan akşama hatırlanmadı; sabun köpüğü gibiydiler.
Birkaç istisna hariç, Erzurum Emniyet Müdürü’nün bu kadar kısa bir sürede değişmesine çok da alışık değiliz.
Niye değişti peki?
Tabii ki birkaç nedeni var.
Bunların en başında, İçişleri Bakanı’nın değişmesi…
Başka?
Başkası da şu: Allah selametini versin, emniyet müdürü Levent Bey Erzurum’la rabıta kuramadı; şehrin kodlarını çözemedi.
Odasına kapandı, sivil topluma sırtını döndü, herkese mesafe koymayı aslı görevi zannetti.
Dürüst bir polis şefi, başarılı bir emniyetçi; bunda bir kuşku yok…
Ama çok gardiyan görüntüsü veriyordu.
Değildi; ama sanki ceberut bir semt karakolu başkomiseri gibiydi.
Yeni İçişleri Bakanı İstanbul eski valisi Ali Yerlikaya, Levent Beyi Erzurum’da istemedi.
Eskilerin ifadesiyle, “Takdir zat-ı devletlilerinindir.”
Kendisiyle yüz yüze hiçbir temasım olmadı.
Uzaktan izledim yalnızca…
Besbelli ki iyi bir polis şefi, ciddi bir insan…
Ve fakat muhterem dostlar; polis şefi de olsanız sıklet merkezine önce insanı, çevreyi ve beşeri münasebetleri koymalısınız.
Tuncer Levent niyeyse artık bilemiyorum bunu bir türlü beceremedi.
Kendisini sanki de Erzurum’a cebren atanmış bir sürgün memur gibi gördü.
Yüzü asıktı, kimseyle konuşmuyordu; mutsuzdu yani…
Neyse ki İçişleri Bakanlığı O’nu azatlıktan kurtardı, özgürlüğünü verdi:
Merkezde artık istediği kadar somurtabilir.
Muhterem Levent Bey, seksenli yıllarda bütün Türkiye tam da sizin formatta ki polis şefleriyle doluydu.
Memnun olsaydık niye o yılları tarihin çöp sepetine atmış olalım ki?
Tekrar ediyorum:
Muhakkak ki şerefli bir polis şefisiniz, ama o şerefinizden sarkan yıldızları keşke Erzurum halkından esirgemeseydiniz.
Siz hiçbir iz bırakmadan gidiyorsunuz, ama biz her izi takip eden bir şehirizdir.
Allah bahtınızı açık etsin…
Sn Gulden hanim geçen yıl haziran ayinda daha neler başlığı altında yazdığımız yazıyı hatirlarsiniz herhalde orada ekmeğin beş tl olması halinde insanların zor durumda kalacağını sn Sekmenin buna musade etmeyeceğini gerkirse belediye olarak ekmek çıkartacağını yazmıştınız umarım hatırlamışsınızdır.yaziyi okumak isteyenler Gülden hanimin daha neler başlığı altındaki yazısını bulup okuyabilirler.Sadecene size şunu belirtmek isterimki sayin Sekmende bu ekonomik krizde fazla bir şey yapamaz.Sizin gözünüzde buyuttugunuz kadar deyil.Sizin yazdiklariniz ayrı gerçekler çok farklı sizden ricam biraz gerçekçi olun .Arsivler yalan söylemez saygilarimla.
Sayın Levent müdürümüz çok kalender vefalı iyi bir insan siz gazeteci haber camiası işinize geldiği gibi yazar çizersiniz Sayın Mehmet Aslan gittiği zaman da aynı haberi yaptınız mı. Personeline karşı şefkatli her zaman Personelinin arkasında duran bir müdürü merkeze çekmek çok iyi bir durum değildi bu camiada iyi olmak hiç bir yere getirmiyor maalesef kötünün her zaman yeri var ne Meslek olursa olsun
Bir bayan yazara yakışmayan bir yazı. Gidenin arkasından böyle yazmak hiç hoş değil. Emniyet müdürü görevini yaptı mı yaptı sivil toplum dediğiniz nedir ve Erzurum’da var mı yok. Yandaş dernek vakıf hepsi şimdiye kadar ne yapmışlar hangi derde derman olmuşlar bu sivil toplum örgütü.
İstanbul emniyet müdürü olsaydı yada emniyet genel müdürlüğünde genel müdür yardımcısı olsaydı Gülten 1hanim; tıpkı 2.ordu komutanının genel kurmay başkanı olduğu gibi o zamanda aynı şahıs toplumla iç içe hiper aktif sosyal müthiş işlere imza atmış sonundaki taltif görmüş bir emniyet müdürü olurdu herhalde. Bu arada köşemizde tekrar hosgeldiniz Gülten hanim. Ne yalan söyleyeyim sizin gibi gol atmak için müthiş pas veren gazeteciler pek bulunmuyor??????
eminiyet müdüründen ricamız terminal caddesinde paralel park yapmaktan vageçilmesidir. aracımızı koyup bir ekmek alamıyoruz. lütfen eski park siteine dönülsün.
