Haber Girişi : 30 Temmuz 2019 15:49

Insafsızsınız!

Insafsızsınız!
Eskiler demiş ki, “ Eğri oturup, düz konuşalım” , biz de diyoruz ki, “ Hayır; muhteremler
gelin hem doğru oturalım, hem de doğru konuşalım”
Esnaf Sanatkarlar Birliği Başkanı Rasim Fırat, benim köylüm, akrabam ve en önemlisi de kıymet verdiğim bir dostumdur.
…Ve fakat eğer bu özelliklerinden ötürü Rasim Fırat’ ın “ eğri” sini, “ doğru” yapmaya kalkarsam namerdim.
Rasim Fırat da bilir ki Mehmet Şener, babasının oğlu bile olsa yanlışa “yanlıştır” diyen bir kalem hizmetçisidir.
Malum; Erzurum Kongresi’nin bu yıl 100. yılı diye, devlet gayet haklı olarak ve elbette son derece de güzel bir şekilde Kongre’nin birinci asrına hürmeten yüzlerce faaliyet tertip etti.
Daha önce de ifade etmiştim, bu uğurda emeği geçen herkese şükran duyuyorum.
Rasim Fırat da, bu şehrin esnaf ve sanatkârlar cemiyetinin en üst kurulunun başkanı olarak, elini taşın altına koyup, valilik ve belediyenin kendisine verdiği görevleri arkadaşlarıyla
birlikte layıkıyla yerine getirmeye çalıştı…
Devletin ondan istediği, yüzüncü yıl anısına, yüz yıl önce Erzurum Kongresi’ne katılan 14 ilden esnafın Erzurum’da bir sergi açmasıydı.
Rasim Fırat da başında bulunduğu kurumu harekete geçirerek bu il’lerle yazıştı, onları Erzurum’a davet etti.
Fakat o illerden yalnızca beşi Erzurum’a gelmeyi kabul etti, diğerleri cevap bile vermedi.
Sonra işin şekli değişti. Beş il’in katılımıyla bir sergi açılamayacağı anlaşılınca belediye başkanı ve valinin onayı ile serginin muhtevası değiştirildi, tarihi yeniden belirlendi ve
böylelikle bir kısmı şehir içinden olmak üzere, Havuzbaşı’nda gördüğünüz o sergiye muhtelif illerden esnaf davet edildi.
Rasim Fırat, Erzurum’da beş binin üzerinde esnafa mesaj atarak, sergiye katılıp katılmak istemediklerini sordu.
Buna rağmen hepi topu kırkı bulmayan bir grup esnaf içeriden ve dışarıdan sergiye iştirak etti.
Dışarıdan gelenler, Erzurum’dan katılanların yarısı kadar bile değil.
Buna rağmen zaten burnundan soluyan esnaf kıyameti kopardı, onlara gaz veren kimi oda başkanlarının da çıkışlarıyla şehirde öyle bir hava estirildi ki…
Sanki Rasim Fırat, Erzurum esnafını batırmak için dışarıdan esnafı bu şehre davet etmiş!
Yalan, bühtan ve yanlış…
Rasim Fırat, mikro manada bir şehir milliyetçisidir, hatta bu milliyetçiliği zaman zaman abartan tipik bir Dadaş’tır.
Havuzbaşı’nın kendilerine tahsis edilmesine belediye karar veriyor, serginin tarihini ve gelen illeri valilik onaylıyor.
Neredeyse Rasim Fırat işin sadece sekreteryasını yürütüyor, yani tek başına karar verme saadetinde değil.
Medyada gördüm, bazı çevreler sırf havuz başında kıytırık şu sergiden ötürü Rasim Fırat’ı esnaf düşmanı ilan ettiler!
El insaf birader, el insaf…
Kendisi bizzat esnaf olan Rasim Fırat, bu şehirdeki AVM’lere karşı mücadele etmiş bir insan olarak niye oy aldığı esnafı yok saysın ki?
Akla ve mantığa uyan bir eleştiri yapın biz de size destek verelim…
Havuzbaşı’nda açılan o sergiyle ilgili bütün süreci biliyorum, sürecin hiçbir aşamasında Rasim Fırat tek başına şöyle olsun böyle olsun demiyor, hepsinde de ya belediyenin ya da valiliğin onayı mevcut.
Kaldı ki, bu şehrin ekonomisini dışarıdan gelen sergiler yok ediyorsa eğer, Yakutiye Parkı’nda senelerdir benzer çadırlar kuruluyor ve ülkenin dört bir yanından getirilen ürünler satışa sunuluyor.
Hayırdır o ve benzer çadırlar için kıyamet koparmayan çevreler, ne oldu da şimdi birden bire
Havuzbaşı’ndaki sergiden ötürü Rasim Fırat’ı hedef tahtasına koydu?
Daha yakın zamanda benzer etkinlik Aziziye Belediyesi tarafından yapılmıştı.
Bu etkinlikler tüm illerde yapılıyor, ama o illerin esnafı kimseyi ihanetle suçlamıyor.
Rasim Fırat, devlete olan saygısı ve aldığı aile terbiyesi ve esnaflık kültürü icabı kimseyle polemiğe girmedi.
Yani çıkıp demedi ki, “Kardeşim ben kafama göre bir şey yapmadım”
Sustu…
O sustu diye biz de mi susacağız?
Rasim Fırat’ın şahsındaki Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Birliği asla ve kat’a bu şehrin esnafına ihanet edecek bir tiyniyette değildir, olamaz da… Bilâkis onlar abartılı biçimde yerel milliyetçilik yapan kimselerdir.
Evet; herkes biliyor ve kabul ediyor, esnaf özellikle de küçük esnaf çok zor durumda…
Bir yanda Maliye, öbür yanda SGK, diğer yanda belediye ve elektrik kurumu kimseye nefes aldırmıyor.
İki faturasını ödeyemeyen küçük esnaf anında darağacına çıkarılıyor.
Bu gerçeği bu şehrin vekilleri de biliyor ama hiç birinin gıkı bile çıkmıyor!
Bizim Tortum’ da bir laf vardır:
“Eşeğe gücü yetmiyor, semerini dövüyor!”
Eğer bu küçük esnaf, içerisinde bulunduğu ekonomik sorunların sorumlusu olarak Rasim Fırat’ı, Lütfü Yücelik’i ve Hakan Oral’ı görüyorsa billahi yanlış yolda!
Havuzbaşı’ndaki o sergi yeriyle para olsa ne yazar…
Muhterem; anlıyorum hepimiz burnumuzdan soluyoruz, bazen nefes bile alamıyoruz…
Lakin bu, bizi insaf ehli olmaktan alıkoymamalı…
İlla da bir günah keçisi arıyorsak eğer inanınız ki bu Rasim Fırat ya da Esnaf ve Sanatkârlar Birliği değil…
Merhamet, imanın ikizidir.
Rasim Fırat’ın yanlışı olursa sizden önce ben sorarım, ama inanınız ki, bu hususta Rasim Fırat’ın bir kusuru yok.
Daha doğrusu birader kimsenin bir kusuru yok.
Ne Sekmen kötü niyetli, ne de Vali Memiş…
Herkes istiyor ki bu şehirde taş üstüne taş koyabilir miyiz?
Havuzbaşı’nda (hoş kimsenin de bir şey aldığını görmedim ya) yeriyle satış olsa ne yazar kuzum…
Koskoca Erzurum esnafı o satışla battıysa eğer, emin olun ki demek bu şehirde zaten esnaf da tacir de işadamı da kalmamış…
Tekrar ediyorum, ben kimsenin yüzünü yıkama memuru filan değilim, ama göz göre göre de bir yargısız infaza bigane kalamam…
Ne Rasim Fırat ne de o çatı altında hizmet veren hiçbir hemşehrimiz bu şehre ihanet etmedi
ve de etmez.
Birileri illa da “bize dövmemiz için bir semer lazım” diyorsa, biz de deriz ki “çüüüüşşş!”

Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.