Eskiler demiş ki, Eğri oturup, düz konuşalım , biz de diyoruz ki, Hayır; muhteremler
Esnaf Sanatkarlar Birliği Başkanı Rasim Fırat, benim köylüm, akrabam ve en önemlisi de kıymet verdiğim bir dostumdur.
Ve fakat eğer bu özelliklerinden ötürü Rasim Fırat ın eğri sini, doğru yapmaya kalkarsam namerdim.
Rasim Fırat da bilir ki Mehmet Şener, babasının oğlu bile olsa yanlışa yanlıştır diyen bir kalem hizmetçisidir.
Malum; Erzurum Kongresinin bu yıl 100. yılı diye, devlet gayet haklı olarak ve elbette son derece de güzel bir şekilde Kongrenin birinci asrına hürmeten yüzlerce faaliyet tertip etti.
Daha önce de ifade etmiştim, bu uğurda emeği geçen herkese şükran duyuyorum.
Rasim Fırat da, bu şehrin esnaf ve sanatkârlar cemiyetinin en üst kurulunun başkanı olarak, elini taşın altına koyup, valilik ve belediyenin kendisine verdiği görevleri arkadaşlarıyla
birlikte layıkıyla yerine getirmeye çalıştı
Devletin ondan istediği, yüzüncü yıl anısına, yüz yıl önce Erzurum Kongresine katılan 14 ilden esnafın Erzurumda bir sergi açmasıydı.
Rasim Fırat da başında bulunduğu kurumu harekete geçirerek bu illerle yazıştı, onları Erzuruma davet etti.
Fakat o illerden yalnızca beşi Erzuruma gelmeyi kabul etti, diğerleri cevap bile vermedi.
Sonra işin şekli değişti. Beş ilin katılımıyla bir sergi açılamayacağı anlaşılınca belediye başkanı ve valinin onayı ile serginin muhtevası değiştirildi, tarihi yeniden belirlendi ve
böylelikle bir kısmı şehir içinden olmak üzere, Havuzbaşında gördüğünüz o sergiye muhtelif illerden esnaf davet edildi.
Rasim Fırat, Erzurumda beş binin üzerinde esnafa mesaj atarak, sergiye katılıp katılmak istemediklerini sordu.
Buna rağmen hepi topu kırkı bulmayan bir grup esnaf içeriden ve dışarıdan sergiye iştirak etti.
Dışarıdan gelenler, Erzurumdan katılanların yarısı kadar bile değil.
Buna rağmen zaten burnundan soluyan esnaf kıyameti kopardı, onlara gaz veren kimi oda başkanlarının da çıkışlarıyla şehirde öyle bir hava estirildi ki
Sanki Rasim Fırat, Erzurum esnafını batırmak için dışarıdan esnafı bu şehre davet etmiş!
Yalan, bühtan ve yanlış
Rasim Fırat, mikro manada bir şehir milliyetçisidir, hatta bu milliyetçiliği zaman zaman abartan tipik bir Dadaştır.
Havuzbaşının kendilerine tahsis edilmesine belediye karar veriyor, serginin tarihini ve gelen illeri valilik onaylıyor.
Neredeyse Rasim Fırat işin sadece sekreteryasını yürütüyor, yani tek başına karar verme saadetinde değil.
Medyada gördüm, bazı çevreler sırf havuz başında kıytırık şu sergiden ötürü Rasim Fıratı esnaf düşmanı ilan ettiler!
El insaf birader, el insaf
Kendisi bizzat esnaf olan Rasim Fırat, bu şehirdeki AVMlere karşı mücadele etmiş bir insan olarak niye oy aldığı esnafı yok saysın ki?
Akla ve mantığa uyan bir eleştiri yapın biz de size destek verelim
Havuzbaşında açılan o sergiyle ilgili bütün süreci biliyorum, sürecin hiçbir aşamasında Rasim Fırat tek başına şöyle olsun böyle olsun demiyor, hepsinde de ya belediyenin ya da valiliğin onayı mevcut.
Kaldı ki, bu şehrin ekonomisini dışarıdan gelen sergiler yok ediyorsa eğer, Yakutiye Parkında senelerdir benzer çadırlar kuruluyor ve ülkenin dört bir yanından getirilen ürünler satışa sunuluyor.
Hayırdır o ve benzer çadırlar için kıyamet koparmayan çevreler, ne oldu da şimdi birden bire
Havuzbaşındaki sergiden ötürü Rasim Fıratı hedef tahtasına koydu?
Daha yakın zamanda benzer etkinlik Aziziye Belediyesi tarafından yapılmıştı.
Bu etkinlikler tüm illerde yapılıyor, ama o illerin esnafı kimseyi ihanetle suçlamıyor.
Rasim Fırat, devlete olan saygısı ve aldığı aile terbiyesi ve esnaflık kültürü icabı kimseyle polemiğe girmedi.
Yani çıkıp demedi ki, Kardeşim ben kafama göre bir şey yapmadım
Sustu
O sustu diye biz de mi susacağız?
Rasim Fıratın şahsındaki Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Birliği asla ve kata bu şehrin esnafına ihanet edecek bir tiyniyette değildir, olamaz da
Bilâkis onlar abartılı biçimde yerel milliyetçilik yapan kimselerdir.
Evet; herkes biliyor ve kabul ediyor, esnaf özellikle de küçük esnaf çok zor durumda
Bir yanda Maliye, öbür yanda SGK, diğer yanda belediye ve elektrik kurumu kimseye nefes aldırmıyor.
İki faturasını ödeyemeyen küçük esnaf anında darağacına çıkarılıyor.
Bu gerçeği bu şehrin vekilleri de biliyor ama hiç birinin gıkı bile çıkmıyor!
Bizim Tortum da bir laf vardır:
Eşeğe gücü yetmiyor, semerini dövüyor!
Eğer bu küçük esnaf, içerisinde bulunduğu ekonomik sorunların sorumlusu olarak Rasim Fıratı, Lütfü Yüceliki ve Hakan Oralı görüyorsa billahi yanlış yolda!
Havuzbaşındaki o sergi yeriyle para olsa ne yazar
Muhterem; anlıyorum hepimiz burnumuzdan soluyoruz, bazen nefes bile alamıyoruz
Lakin bu, bizi insaf ehli olmaktan alıkoymamalı
İlla da bir günah keçisi arıyorsak eğer inanınız ki bu Rasim Fırat ya da Esnaf ve Sanatkârlar Birliği değil
Merhamet, imanın ikizidir.
Rasim Fıratın yanlışı olursa sizden önce ben sorarım, ama inanınız ki, bu hususta Rasim Fıratın bir kusuru yok.
Daha doğrusu birader kimsenin bir kusuru yok.
Ne Sekmen kötü niyetli, ne de Vali Memiş
Herkes istiyor ki bu şehirde taş üstüne taş koyabilir miyiz?
Havuzbaşında (hoş kimsenin de bir şey aldığını görmedim ya) yeriyle satış olsa ne yazar kuzum
Koskoca Erzurum esnafı o satışla battıysa eğer, emin olun ki demek bu şehirde zaten esnaf da tacir de işadamı da kalmamış
Tekrar ediyorum, ben kimsenin yüzünü yıkama memuru filan değilim, ama göz göre göre de bir yargısız infaza bigane kalamam
Ne Rasim Fırat ne de o çatı altında hizmet veren hiçbir hemşehrimiz bu şehre ihanet etmedi
ve de etmez.
Birileri illa da bize dövmemiz için bir semer lazım diyorsa, biz de deriz ki çüüüüşşş!