ASAYİŞHaber Girişi : 19 Şubat 2010 12:58

İmamınızı İyi Seçin

İmamınızı İyi Seçin

Müminler, peşinden  gittikleri, ‘’rehber’’  ve  ‘’mürşit’’  ittihaz  ettikleri  kişi  ve  kadroları  çok  iyi  seçmeli  ve  tayin  etmelidirler. Bunu  yaparken  sadece  dünyevi  hesaplar  içinde  bulunmamak, yarın  ilahi  huzurda  sorguya  çekileceklerini  de  düşünmek  zorundadırlar.

Yüce  dinimizin  açık  emirlerinden  anlıyoruz  ki, o  büyük  hesap  gününde  rehber, mürşit,  ve  imam  (önder)  edindiğimiz ,  kişi  ve  kadrolarla  hesaba  çekileceğiz.

Bu  hususta   Yüce  Allah  Kur’an-ı  Kerimin İsra  suresinde  ‘’O  gün  ki, insan  sınıflarından  her  birini  biz, imamları  ile  çağıracağız’’ diye  buyurmuştur.

Görülüyor  ki, herkes , rehber, mürşit  ve  imam  kabul  ettiği  kişi  ve  kadrolar  ile  birlikte  haşrolacaklardır. Hiç  şüpheniz  olmasın  ki, kendimize, inanmış, faziletli  ve  onurlu  kişi  ve  kadroları  ‘’imam  ‘’ edindiysek  ne  mutlu  bize.

Aksini  tercih  edenler in  ise  vay  hallerine…

O  halde  seçimimizi  iyi  yapmalıyız.

Ve   ötede  mazeretimiz  kabul  edilmeyecektir.

‘’Biz  bilmiyorduk’’ sözü  hiç  para  etmeyecektir.

Allah  Kur’anında  apaçık  olarak ,’’Kâfirleri  veli  edinmeyiniz’’ derken  kendisine  ve  Peygamberine  itaat  etmemizi  emrediyor.

Her  iki  cihanda  mes’ut  ve  mutlu  olmanın  sırrını  da  ancak  kendisini  ve  peygamberini  sevmemizle  mümkün  olacağını  söylüyor.

Görülüyor  ki, bizler ,Yüce  Allah’ı  çok  sever  ve  Onun  şanlı  Peygamberine  itaat  edersek  işimiz  kolay  olacak.

O’nu  sevenler  büyük  hesap  gününde  O’nunla  birlikte  haşrolacak.

En  büyük  İmamımız  Hz. Muhammet’le..

Aziz  Sahabi  kadrosuyla..

Ve  onların  çizgilerini  titizlikle  devam  ettiren  Ehl-i  Sünnet  vel  Cemaat  büyükleriyle..

Ümmetin  derdiyle  dertlenen  gerçek  mürşid-i  kâmillerle..

İşte  onlar  elleri  öpülesi  gerçek  imamlardır.

Yalnız  böyle  olmayanlarda  var..

Sokaklar  sahtekar  mürşit(!) lerle  dolu.

Piyasada  İlimden  ve   irfandan  habersiz ,  yitik  itibarlarını  kurtarma  çabasında  olan  zalim  mürit  avcıları  dolaşıyor.

Maksatları  ise  kafa  karıştırıp  bölmek  ve  birkaç  zavallı  müslümanı  kandırarak   peşlerinden  sürüklemek.

Onların  ise  hesapları  çok  çetin  olacaktır.

Kandırdıkları  o  zavallı  saf  Müslümanların  tükürükleriyle  boğulacaklardır.

O  halde  müslümanlar, sapık  ve  aykırı  yollara  düşmemek  ve  çeşitli  entrikalara  alet  olmamaları  için  dinlerini  çok  iyi  bilmek  zorundadırlar.

Bunun  için  hurafelerden  ve  taassublardan  uzak  durmalıdırlar.

İfrat  ve  tefritten  sakınmalıdırlar.

Her  uzanan  eli  öpmemeli, her  söylenen  söze  itibar  etmemelidirler.

Uyanık  olmalı, mantıklı  hareket  etmelidirler.

Hatta  İmamlarına  veya  mürşitlerine  karşı  duydukları  sevgi  ve  bağlılığı  mübalağa  yaparak  mecrasından  taşırmamalıdırlar.

Fitneye  meydan  vermemeli, gereksiz  bölünmelere  karşı  tavrını  koymalıdırlar.

Şayet  bugün , Müslümanların  parçalanmasında, farklı  ve  kapalı  gruplar  haline  gelmesine  ifrat  ve  tefritin  rolü  varsa  hepimiz  vebale  girmiş  olacağız.

Unutmayalım, hocalarımız, muallimlerimiz  ve  üstatlarımız, bizi, İslamın  anacaddesine  çıkaran  birer  vesile  olmak  şerefini  taşımaktadırlar.

Onları, parçalanmanın  ve  bölünmenin  değil, birleşmenin  ve  bütünleşmenin  vasıtası  olarak  değerlendirelim.

Ve

İmamımızı  iyi  seçelim  ve  kurtuluşa  ermiş  olanlardan  olalım.

Vesselam…

Abdurrahman  KARAL

Fikir ve Düşünceleriniz için [email protected]