Şu Erzurum diyarında taş taş üstüne konsa, kalkınma gökdeleninin ucu göğe ermiş gibi gönlümüze ferahlıklar geliyor.
Bir atölye kurulsa, fabrika kurulmuş gibi neşeleniyoruz.
Şehir sorunsuz olur mu?
Bizim de çözüm bekleyen meselelerimiz, deva aradığımız dertlerimiz var, ama Allaha şükür, hizmet, faaliyet, yatırım da eksik olmuyor.
99'cu kuruluş yıldönümünü kutladığımız bu kutlu şehir, geleceğe yolculuğunu emin adımlarla sürdürüyor.
***
Geçen gün yerel gazetelerde okudum.
Erzurum 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde, kura çekimi ile arsa yerleri belirlenen ve işlemlerini tamamlayan firmalarla arsa tahsis sözleşmeleri imzalanmaya başlanmış.
Fevkalade güzel bir gelişme.
Emeği geçenlere teşekkürler.
Organize Sanayi Bölgelerinde fabrika bacaları tütmeyen, harıl harıl üretim sesleri işitilmeyen bir şehrin sanayileşmesinden ve kalkınmasından söz edemeyiz elbette.
İleri teknolojinin bihakkın kullanıldığı, yöresel ekonomik genetiğe uygun üretimlerin yapıldığı sanayi bölgeleri şehirlerin ekonomik can damarını oluşturur.
***
Bu bilinçle biz hep "İhtisas Organize Sanayi Bölgesi" üzerinde durduk.
Özellikle "Hayvancılık ve Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi " nin diğer birçok illerde olduğu gibi bizde de kurulması gereğine çok vurgu yaptık.
***
Demek ki uygun olan ihtisas değil, normal organize sanayii bölgesinin ikincisinin kurulmasıymış.
Bu da çok mühim bir proje, önemli bir yatırım.
***
TBMM Plan Bütçe görüşmelerinde yüksek bir performans gösteren ve önerileri ses getiren Kıymetli Milletvekilimiz İbrahim Aydemir'in çok önemli bir açıklamasını not etmişim.
Şöyle demiş Aydemir "Özellikle yerli, milli oyuncak sanayisini geliştirmek adına mutlaka Erzurum'da bir organize sanayi bölgesi kurulmasını talep ediyoruz."
Aydemir, Erzurum'u bir anda büyük bir üretim merkezi haline getirip, şehrin zenginleşme devrimini gerçekleştirecek bu önerisini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'ye de iletmiş.
Bildiğim kadarıyla Sayın Bakan da sıcak yaklaşmış konuya.
***
İkinci Organize Sanayi Bölgemiz sözleşme imzalama aşamasına gelmiş, ne güzel.
Ülkemizin Milli oyuncak sanayiini geliştirme niyet ve iradesi var, bu da güzel.
Konu ilgili bakana, Plan Bütçe Üyesi bir milletvekilimizce iletilmiş, itiraz da görmemiş.
Bu daha da güzel.
E, peki neden son vuruş yapılamıyor?
***
İşte burada sanırım bizim mutat zaafımız ortaya çıkıyor.
Yeterli toplumsal talep oluşmuyor. Yerel yönetim, güçlü sivil toplum lobisi, kamuoyu dinamikleri harekete geçmiyor, geçirilemiyor.
Şehir enerjisi, belli ve büyük hedeflere yönlendirilmediği için heba olup gidiyor.
Ben eminim ki, mesela bu konuda 50 Kişilik bir heyet, bir tek konu ile Sayın Cumhurbaşkanına çıksa, meseleyi izah etse, müjdeli bir haberle ayrılır külliyeden.
***
İhtisas OSB'ye dönüşmesi mümkün olamayabilir, ikinci OSB'mizin bu aşamadan sonra.
Mevzuatı tam bilmiyorum.
Ama sanıyorum, Milli Oyuncak Sanayiinin merkezi olabilecek ek teşvik ve ayrıcalıklar üzerinde çalışmak için vakit hala geç değil.
İşi ciddiye alalım, büyük taleplere daha titiz bir şekilde kulak verilecek şu referandum ortamında Ankara'nın yolunu tutalım.
Tutalım da görelim Mevla neyler, yüce kattakiler ne söyler!