Gençlik, insan ömrünün en değerli zamanı, hayat mevsiminin de baharıdır. "Ağaç yaş iken eğilir." sözünün de ifade ettiği gibi, şahsiyet ve karakterin şekillendiği, çok önemli bir dönemdir gençlik. Ayrıca gençlik; çalışkanlık, zindelik, cesaret, metanet, heyecan ve kuvvet vb. özelliklerin en üstün seviyede olması sebebiyle, ayrı bir kıymet taşımaktadır.
Gençliğin bu kıymet ve enerjisini çok iyi bilen Peygamberimiz, Risâlet vazifesinin ilk günlerinden itibaren gençlerle yakından ilgilenmiştir.
Meselâ, Hz. Ali (r.a) İslâm'ı büyük bir dirâyetle kabul ettiğinde henüz 10 yaşında bir çocuktu. Peygamberimizin terbiyesi altında ilimde, irfanda, idarede, yani her alanda zirve bir şahsiyet olarak yetişmiştir. Öyle ki, Peygamberimiz hayattayken bile, fetvâ verme salâhiyetine sahip genç sahabelerden biri oldu.
Peygamberimizinâzâd ettiği Zeyd bin Hârise hidâyete erdiğinde15 yaşındaydı. Tâif'tePeygamberimiz'e atılan taşlara karşı vücudunu hiç çekinmeden, korkusuzca siper eden genç ve yiğit bir delikanlıydı. Oğlu Üsâme bin Zeyd, 19 yaşında İslâm ordusuna kumandanlık yapmıştı.
Hazret-i Ömer'in oğlu Abdullah, iman ile şereflendiği zaman 10 yaşlarındaydı. Daha sonra büyük âlimler safının en başına geçerek en çok hadis rivayet eden ikinci sahabe olma şerefine nail olmuştur.
Câfer bin EbîTâlip, Habeşistan'da Necâşî'ninhuzurundaMüslümanlarıtemsilen ilim, hikmet ve cesaretle konuştuğunda 17 yaşlarında bir gençti.
Mekke'nin en zengin ve en yakışıklı gençlerinden Mus'ab bin Umeyr, Müslüman olup ailesi tarafından hapsedildiğinde 18 yaşlarındaydı. O Mus'ab ki, daha sonra Yesrib'iMedine'ye çevirmiş, gönülleri Kur'an'la, feraseti ve tatlı diliyle fethetmişti.
Yine büyük İslâm âlimi ve en çok hadis rivâyet eden sahâbelerden Abdullah ibn-i Abbâs, Peygamber Efendimiz'invefatında henüz 13 yaşında idi.
Peygamberimiz Mekke'yi fethettiğinde 20 yaşındaki Attâb bin Esîd'i oraya valitayin etmişti.
Bu listeyi uzatmak mümkündür.
Fakat burada dikkat çeken husus; PeygamberEfendimiz 'in genç sahâbelerini en itinalı bir şekilde yetiştirdiği, onlara itimat ederek kendilerine İslâm'ın kaderinde mühim roller yüklediği gerçeğidir. Bu sebeple denilebilir ki; İslâm, ekseriyetle gençlerin heyecan iklimindeinkişaf etmiştir. Zira görüldüğü üzere, Müslüman olduklarında ashâb-ı kirâmın pek çoğu, henüz yirmi yaşında bile değildi. Fakat onlar, kendilerine tevdi edilen vazifeleri büyük bir iman aşkı ve heyecanıyla ifa ettiler, İslâm dâvetini kıtalara ve çağlara taşıdılar.
Şöyle bir düşünelim ki, günümüzde yaklaşık yirmili yaşlardaki gençler, acaba hangi sevdaların peşinde koşuyorlar? Bu yaşlardaki gençlerin fikir dünyası, nasıl bir kıvamda? Zamanımız gençlerinin, yüreklerinde derinden hissetmeleri gereken mes'ûliyet şuuru, acaba hangi seviyede?
Peygamberimiz, şahsiyetini inşa hususunda Hazreti Enes ve onun şahsında bütün ümmetin çocuklarına ve gençlerine şu tavsiyelerde bulunuyor:
"Enes! Sana sır olarak verdiğim şeyleri kimseye söyleme. Sır sakla. Güvenilir bir kişi ol.
Oğulcuğum! Abdestini tam ve güzel al ki, ömrün uzun olsun. Koruyucu melekler de seni sevsin ve korusun.
Enes! Gusül abdestini alırken güzelce yıkan. Saç diplerini iyice ıslat ve tenini de güzelce temizleyerek yıkan. Şayet böyle yaparsan yıkandığın yerden ayrılırken günah ve hatalarından da arınmış olarak çıkarsın.
Oğulcuğum! Elinden geldikçe abdestli ol, çünkü kim abdestli olur da ölürse ona şehitlik sevabı verilir.
Enes! Namaz kılarken rükûya gidince ellerinle dizlerini sıkıca tut. Parmaklarını birbirinden ayır. Dirseklerini yanlarına yapıştırma.
Oğulcuğum! Rükûdan kalkınca her uzvun tam olarak yerine gelsin. Çünkü Allah, rükû ile secde arasında belini doğrultmayana merhamet etmeyecektir.
Oğulcuğum! Secde edince de alnını ve ellerini yere tam olarak koy. Horozun yeri gagalaması gibi sen de secdeden çabuk kalkma. Secdede kollarını yere serme.
Namazda sağa sola bakmaktan sakın.
Yavrucuğum! Namazını devamlı olarak kılmaya özen göster. Eğer namaza özen gösterirsen melekler de senin için rahmet dileğinde bulunurlar.
Müslümanların büyüklerine hürmet, küçüklerine de sevgi göster.
Oğulcuğum! Evinden dışarı çıktığın zaman bütün Müslümanlara selam ver. Böylece affedilmiş olarak eve dönersin.
Kendi evine girdiğin zaman da ailene selam vererek eve gir.
Yavrucuğum! Kur'an okumaktan geri durma. Zira Kur'an okumak ölü kalbe hayat verir. Kötü ve çirkin şeylerden ve haddi aşmaktan insanı korur.
Yavrucuğum! Kimseye karşı kalbinde kötülük tutmadan sabahlamaya ve akşamlamaya çalış. Eğer bunda başarılı olursan kıyamet gününde hesabını çok kolay verirsin.
İşte bunlar benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi yaşar ve yaşatırsa beni sevindirmiş olur Beni sevindiren ise cennette benimle olur."
