Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne (ATASAM) bağlı Türkiye'nin en büyük ve ilk kızılötesi teleskopu hakkında ATASAM Müdürü Doç.Cahit Yeşilyaprak'tan bilgi aktaran Hürriyet Gazetesi, devasa teleskopun Türkiye için önemine
de vurgu yapıyor.
İşte Zeynep Bilgehanın o haber:
Erzurumda yapımına 2012de başlanan, Atatürk ÜniversitesiAstrofizik Araştırma ve
Uygulama Merkezine (ATASAM) bağlı çalışacak Doğu Anadolu Gözlemevinin inşaatının
% 80i tamamlandı.4 metre çapındaki teleskopuyla Türkiyenin astrofizikalanında büyük sıçrama yapmasını sağlayacak merkezin son halini görüntüledik, gelişmeleri
dinledik. Erzurumda zorlu yollardan Palandökenin tepelerinden birine varmaya çalışıyoruz. Etrafta gözle görünür yerleşim merkezi yok. Güneşli hava yerini gelip giden bulutlara bırakıyor.
Yaklaşık 3 bin metre yükseklikte bir şantiyeye ulaşıyoruz.Koşullar inşaat için zor ama 2020de hizmete açılacak Türkiyenin en büyük teleskopu için mükemmel. Yapımına 2012de
başlanan Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezine (ATASAM) bağlı
Doğu Anadolu Gözlemevinin ilk bölümünün inşaatının % 80i tamamlandı.ATASAM Müdürü
Doç. Cahit Yeşilyaprak buradaki çalışmanın önemini heyecanla
anlatıyor:
KIZILÖTESİ
Türkiyenin şimdiye kadarki en büyük teleskopu Antalyadaydı; Ruslarla ortak kurulan
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevindeki 1.5 metre çapındaki teleskoptu. Artık 2020 yılından itibaren Türkiyenin en büyük ve ilk kızılötesi teleskopu Erzurumda kuruluyor.Buraya inşa ettiğimiz teleskopun çapı 4 metre. Çap büyüyünce daha sönük yerleri daha iyi görebiliyorsunuz.Sadece insan gözünün duyarlı olduğu dalga boyunda değil, kızılötesinde de
gözlem yapacak. Dünyadaki büyük gözlemevleri Hawaii ve Şili de. Teleskop, oradaki projelerin buradan takibini sağlayacak.Konumu itibariyle stratejik bir boşluğu doldurmuş olacak.Üstelik sadece bize ait olacak. İstediğimiz verileri istediğimiz kadar paylaşacağız.
SOĞUK AVANTAJ
Doğu Anadolu Gözlemevi projesi aslında bundan 10 yıl öncebir hayalle başlamış...
ODTÜ Fizik Bölümünden mezun olduktan sonra akademik kariyerini
Akdeniz Üniversitesinde sürdüren, gözlemsel astronomi deneyimini buradaki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinde kazanan Doç. Dr.Cahit Yeşilyaprak 2008de Erzuruma geldi. Sonrasını şöyle anlatıyor: Atatürk Üniversitesinde o dönemin rektörü Prof. Yaşar Sütbeyazla Erzurum bölgesinin coğrafi ve atmosferik koşullarının mükemmel olduğunu gördük.Açık gece sayısı 250.
Düşük nem kızılötesi gözlem için en önemli şey. Soğuk hava bize netlik için avantaj sağlıyor. Yüksek rakımda şehrin kirliliği ve ışığından uzağız. Buna rağmen dünyanın başka yerlerindeki teleskoplara ulaşım için saatlerce yolculukyapmanız gerekir. Burada uçakla 2 bin metreye indikten sonra 30 kilometre yol gidiyorsunuz.
AYNA ALMANYADAN
Böylece küçük teleskop kurma fikri Türkiyenin en büyük teleskobu projesine dönüştü.
Üniversite böyle bir yatırımın arkasında durmaya karar verdi.Kalkınma Bakanlığı sunduğumuz
projeyi kabul etti. 2013te ATASAM kuruldu. Teleskopun mekanik ve optik üretimi Belçikadan, kubbesi İtalyadan gelecek. Yapımı iki yıl süren ayna Almanyadan.
Optik tasarım ve atmosferik etkileri ortadan kaldıran ekipmanı ve yazılımı yerli ekip tasarlayıp üretti. Çalışmalar son 4-5 yıldır Atatürk Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Ömer Çomaklının desteğiyle son hızıyla devam ediyor. Hemgözlemevi hem de uzay bilimleri ve teknolojilerine destek veren araştırma merkezi haline geldik.
GALAKSİLER, YILDIZLAR VEGEZEGENLER ARASIORTAMI GÖZLEMLEYECEĞİZ
DAĞIN tepesindeki bu hassas inşaat için 25 işçi çalışıyor.Kubbe yaz ortasında yerleştirilmeye
başlanacak. Teleskop da seneye gelmeye başlayacak.Peki sonra Türkler uzayda neleri
gözlemleyecek? Doç. Yeşilyaprak yanıtlıyor: 2020ler büyük astronomik keşiflerin ses getireceği yıl olacak. Evrenin nasıl oluştuğu çözüldü. Karanlık madde ve enerjinin keşfinden
sonra detaylarının üzerinde çalışılıyor. Daha uzaktaki daha yaşlı evrenleri görebilmek için bir rekabet var. Türkiye yeni keşiflere yeni teleskopuyla hazır olacak.Teknoloji ve bilim treninin vagonlarından birine atlamış olacağız. Gökyüzünde aklınıza gelen her şeyi gözlemleyebileceğiz; galaksiler, yıldızlar, gezegenlerarası ortamlar... Üretilecek teknoloji
gündelik hayatımıza da yansıyacak.Böyle gözlem evlerininolduğu yerler kıymetlenir. Türkiyeninen büyük teleskopunun olduğu Erzurumda farkındalık artacak. Çok sayıda yabancı
uzman bölgeye gelecek. Türkiyede son 5 yıldır temel bilimlereolan ilgi azalmıştı. Beyin
göçünü geriye çevirecek.