Hayvan biliminde hindi, tavukgillerden sayılarak XV. Yüzyıllarda evcilleştirilerek Kuzey Amerika’dan bütün dünyaya yayılmış; boynu ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü kümes hayvanların en büyüğü olarak kabul edilmiştir.
Halk dilinde ise bu mübarek canlı , aptal ve şaşkın kişiler için tanımlanmıştır.
Sözlüklerin dilinde böyle…
İnsanı tarif etmeye gerek yok; O zaten ‘’ eşref-i mahlukat ‘’ olarak yaratılmış…
Bir de hindi için , Aralık ayının son gecesinin maktulleri denilebilir. Tıpkı bazı Müslümanların , dinlerini ve ihlaslarını hiçe sayarak Hıristiyan alemine kalplerindeki imanlarını feda ettikleri gibi…
Birisi, neye uğradığını anlayamadan içki sofralarında ana mönü olmuş; diğeri ise, henüz hangi dinde olduğunun şuurunu kavrayamadan ve yılbaşı gecelerindeki haram sofraların iştirakçisi zavallı bir Müslüman…
Fark yok; ikisi de aynı kategoride.
Müslümanların bu ağlanılacak halleri ile ilgili birçok yazılar yazıldı son zamanlar. Hindileşen ve hangi tarafta olduğuna henüz karar veremeyen zavallı Müslümanlar için ; her platformda Müslüman kimliğiyle onur duyan ve ifade etmekten kaçınmayan , Türk Rap sanatçısı Sagopa Kajmer’in şu müthiş mesajını hiç dokunmadan müsaadenizle paylaşmak istiyorum.
Silkinmemiz ve kendimize gelmemiz temennisiyle…
***
‘’Yılbaşı kutlamamak aptalca ve saçma... gelebilir, bu kişilerin kendini bağlar. Dileyen çam diker dileyen Noel Baba olur beni bağlamaz. Ama bir insan ben Müslümanım diyorsa onu elbette bağlar. Din babanın ahırı değil ki istediğin keçiyi otlatasın.
Noel bizim dinimiz olan İslam’ın nişanı ya da bayramı değildir. Hz İsa Aleyhisselam'ı canımızdan çok severiz . Lakin onu bizim sevmemizle bu işin bir alakası yok, biz tüm peygamberleri canımız bildik. Lakin Hıristiyanlar ‘’Allah , çocuk sahibidir ‘’dediler ve İsa hazretlerine iftira attılar. Rabbimizin buğzettiği, gazaplandığı göklerin ve arşı ala’nın titrediği bu durum karşısında saat 12 nin gelmesini ve göbek atmayı hindi kesmeyi bekleyemeyiz biz. En azından benim öyle bir beklentim yok. Onlar benim peygamberimi tanımadılar, kitabımı da kabul etmediler, benim peygamberime çirkin bir karikatür ithaf edecek kadar ileri de gittiler, halâ Irak'ın durumu gözler önündedir...''Ben yen bi yılı kutluyorum, Noeli kutlamıyorum'' diyorsunuz. Ama o zaman Müslüman isen , hicri takvime göre kutla . O gün hindi kesme, çam devirip Noel Baba saçmalığına girme. Baba-oğul-kutsal ruh inancını benimseyenlerin geleneklerini, bir papazın çıkardığı sevgililer gününü ve diğer bilmem ne günlerini ben kutlamıyorum. Ne anneler gününü, ne de babalar günü tanımıyorum, kutlamıyorum.''Eh fena mı olur annen hediye alırsın, hatırlamış olursun'' diyenler olabilir, onlar kendileri öyle yapsın.
Bence o günlerde insanlar çok yapmacık oluyorlar. ‘'Bak sana ne aldııııım'' ,’’Hadi yaaaaaa, ne gerek vardı''.İslam’a göre anne baba hakkı en üst düzeydir, bir günle o değere kimse karar veremez, her güne yaymaktır marifet. Hele de o günü papazın biri icad ettiyse. Tabi şimdiki Amerikan sineması çok tatlı geliyor insanlara. Noel Baba geliyor filan ''ho ho ho ben geldim'' Bizim Müslüman da ''Aaa Noel Baba ne getirdin bana?'' ''sana bir çuval dolusu ateş getirdim yak yak dur kendini''.
Ah be Sago ,ne yaptın?
Kimsenin yapamadığını yaptım ne olacak. Sanatçı halkını uyarandır demesini biliyorsunuz. Sanatçı toplumsal konulara değinmeli , diyorsunuz. Bu bizim kanayan yaramızdır arkadaşlar! İyice Avrupa ve iyice Amerikan olduk. Irak’ta milleti kesiyorlar , televizyon başında ağlıyorsun, sonra ''Noel Baba hani hediyelerim'' diyorsun. Kutladığın şeyi aynen gayri müslimlerin kutladığı gibi ,hatta onlardan çok daha heybetli kutluyorsun. Ben bu konularda hassasım. Naçizane dinleyenlerime ,bilmiyorlarsa bilsinler … Mahiyetinde bu konu hakkında yazıyorum. Herkes korkak olmuş, sanki bu din yarın bir gün vefat edecek olan bir yaşlı kadın, ya da yaşlı bir adam… Kimse umursamıyor, kutla yılbaşını iç, eğlen, ona buna geçir, jingle Bells’ i oku ; sanki senin için bir şey ifade ediyormuş gibi… Bu iş ince bir iş lütfen , dikkat buyurun. ‘’Hadi lan ordan, delirdin mi?’’ demeyin. Kur'anı okuyun. Madem ‘’ kitabımdır’’ diyorsunuz ,okuyun. Böylelikle Emr-i bil ma'ruf görevimi de yerine getirmiş ve içimi de rahatlatmış oldum. Allah kabul etsin.
Rabbimizin bizden istediğini yapalım. Kim benden nefret ederse etsin. Yeter ki beni Rabbim sevsin. Yarın bir gün öleceğim, kavuşmak bayramım olsun; çünkü ölenin kıyameti zaten kopmuştur.’’
Yüreğine sağlık Sago !..
Ne diyelim?..
Allah-ü Teala cümlemizi hindileşmekten muhafaza buyursun.
Abdurrahman KARAL