11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurasına ilgi ve katılım beklenenden daha fazla oldu.
Bu tür etkinliklerde genellikle panelistler ‘çeyrek kalabalıklara’ hitap ederler. Ancak UDH şurasının hem açılışında, hem sektör panellerinde hem de kapanış konuşmasında ciddi bir kalabalık vardı.
***
Şurada ‘Erişim’ denildi.
‘Bilişim’ denildi.
Tamamen uydu desteği ile insan aracılığına ihtiyaç duymadan uçakların indirilip, kaldırılacağı teknolojiden söz etti yabancı otoriteler.
Pilotsuz uçaklardan dem vurdular.
Birbirleriyle ‘telefonlaşan, e-mailleşen’ makinelerden, bilgisayarlar, alet edevat konuşmaları süsledi.
Bilgi çağının, teknolojiyi taşıyacağı ileri hedefler…
Teknolojinin insan hayatını yeniden tasarlaması, yeni kalıplara sokması…
Ve bu hızlı dönüşümde bizim birey ve ülke olarak belirleyeceğimiz tutum ve uzak görüşlülük…
Bunlar çok önemli başlıklar.
Bu önemli tartışmaları dinleyip, binlerce uzman görüşünü incelerken…
Olaya sadece teknik bir mesele olarak bakılmaması gerektiğini düşündüm.
***
Evet, devlet ve özel sektör olarak dünyadaki teknik, teknolojik gelişmeleri milimi milimine takip etmemiz gerekiyor.
Dünyadaki tüm yenilikleri takip etmekle kalmayıp, küresel yenilik sepetine bizim de ürünler eklememiz lazım.
Buluşlar ve patentlere imza atmaya başladık bile… Bunu geliştirmek için geceli gündüzlü uğraş vermeliyiz.
Bilgi otobanın yolcusu olmak yetmez.
Dijital koridorların mimarları arasına girmektir asıl marifet.
Bilgi üretimidir asıl maharet.
Elbette Türkiye’nin 2035’te bu küresel bilim üretimi, buluş, icat, patent çorbasında avuç avuç tuzu bulunacak.
Ve fakat bile yeterli değil.
Bu yeni dijital gerçeklikle şekillenen dünyanın bizi maruz bırakacağı şiddetli toplumsal travmaların şimdiden hesaplanması gerekiyor.
Harıl harıl çalışan ekiplerin arasında sosyologların ve toplum psikologlarının da yer alması gerekiyor.
***
"Herkes için ulaşım ve hızlı erişim" teması çok güzel…
Ben şura boyunca şunu da düşünmeden edemedim.
“Ulaşım ve hızlı erişim’ meselesinde şehrin yerel planlayıcıları nasıl bir tavır alacaklar?
21. Asrın İpek yolu Erzurum hedefi ile 21.UDH Şurası içeriği paralellik arz ediyor.
İşte Ovit Tüneli Şehri Limana, denize bağlayacak.
Tiflis demiryolu hattına çok özel önem atfediyorum.
Havalimanımız uluslararası ulaşım için mühim bir pencere.
Şehrin dijital altyapısı için yeni vizyonlara ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ‘Teknoloji Üniversitesi’ şeklinde yapılanması gerektiğine çok işaret ettim. Fevkalade mühim meseledir. Ancak şu ana kadar ekseriyetle ‘Zarf’ ile meşgul olduk.
Mazrufa pek sıra gelmedi. Aslolan bina değil… Kampus değil…
Oksford’un, Kembirç’in merdivenleri hala gacır gucur ediyor…
Ama ilim irfan tam gaz gidiyor.
Altın helli zarflar içinde saman kâğıdı mektubu neyleyim.
‘Küresel ölçekte itibarlı diplomalar verecek iddialı bölümler açalım.’ Demekten dilimizde tüy bitti…
Üç bölüm olsun, üç baba mühendislik olsun…
Yerleşkesi nerede olursa olsun… Hiç öyle bakmıyoruz. Şarkın irfanı, tevazuu dünyamızdan çekilmiş gitmiş; tantana, şaşaa, gösteriş huyları üstümüze yapışmış kalmış.
ATATEKNOKENT ne âlemde sahi?
Bazı naylon firmaların tabela astığı bürolardan mı ibaret?
Bilimle iş âlemini everecektik, Everdik ama… Hala nur topu evlatlar bekliyoruz. Galiba tüp bebek gerekecek!
***
Ulaştırma şurasında mümkün olduğunca fazla panel izledim.
Notlar aldım.
Kulağım panelist seslerinde iken, gönlümden hep bunlar geçti.