Yılan demişti ya, "sende evlat, bende kuyruk acısı olduğu sürece biz yeniden eskisi gibi dost olamayız." Bu temsilden hareketle, artık paralel yapının AK Parti için hayırlı bir rüya görmesini beklemek ancak saflık olur...
Okyanus ötesi öylesine büyük bir cephe açtı ki, geldikleri nokta şudur:
Tayyip gitsin de yerine kim gelirse gelsin!
Bu yüzdendir ki ablalar ve abiler haftalardır Güney'de adam adama markaj yapıyorlar:
"Ak Parti'ye oy vermeyin, HDP sizin için daha uygun, kendinizden bir parti"
Şeytan esvabına bürünmüş aynı abla ve abiler şehirde de "MHP olmazsa hepimizin sonu haraptır" demek suretiyle saf seçmene pres uyguluyor.
Siyasette gelinen nokta tam olarak şudur:
AK Parti kaybetsin de kim kazanırsa kazansın.
Paralel bedduacılar da aynı duaya amin diyor, eli kanlı Kandil de...
Hepsini anlıyorum. Besbelli ki Okyanus ötesinden onlara öyle bir görev verilmiş. Yani varlık sebepleri doğrultusunda hareket ediyorlar.
Efendileri ne emrettiyse, onlar da o emri yerine getiriyorlar.
Fakat tüm bu olup bitenler içerisinde, ne yapmaya çalıştıklarına bir türlü anlam veremediklerim, şu Kamalak ve Destici'dir...
İttifak yaptılar, beraber sövüyorlar artık...
Onların gündeminde ne PKK, ne paralel yapı, ne de yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye üzerine çevirdiği oyunlar yok...
Onlar için varsa yoksa Tayyip Erdoğan...
Hoş halk karşısında bir karşılıkları yok, hoş kimse onları adam yerine de koymuyor...
Ama gelin görün ki, bu dış kapının mandalları nasıl birer paralel sevdalısı olmuşlar!
Destici'yi tanımıyorum, hiç de tanımak için çaba harcamadım. Belli ki konjonktüre monte edilecek bir dekor! Lâkin, Kamalak niye böyle kem'i ortadan kırdı anlayamadım.
Okyanus Ötesi'nin, hakiki anlamda Allah diyen herkes gibi Kamalak'ı da günahı kadar sevmediğini Mısır'ın son firavunu Sisi bile biliyor!
Buna rağmen, "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" mantığıyla hareket ederek, PKK'nın ekmeğine yağ süren paralel yapı ve de diğerleri acaba neyin peşinde?
Destici, Muhsin Bey'in, Kamalak da Erbakan'ın kemiklerini sızlatıyor.
Merak ediyorum, Tayyip Bey acaba bunlara ne yapmış ki ( ya yapmamış ki) ikisi de paralelcilerden daha beter birer Tayyip düşmanı...
Halbuki her ikisi de akıllı insan görünüyorlar. Görmeleri lazım ki, "Yeni Türkiye"de her ikisine ve her ikisinin savunduğu tabansız siyasete yer yok. Buna rağmen niye paralelin gemisine binip kendilerini azgın dalgalara bırakıyorlar anlayamıyorum...
Haydi Destici'yi geçtim de ya şu Kamalak?
Adamın isminin önünde "profesör" yazıyor!
Sanırsınız ki sizden akıllıdır, öngörülüdür, oyun çözücüdür...
Hikâye...
Adamın tek derdi, Okyanus Ötesi'ne hizmet etmek ve içerideki hainlere yataklık etmek...
Hoş seçimde kimsenin kendilerine itibar etmeyeceğini ve artık siyasi arenanın onlar için külliyen kapandığını görüyorlar ama yine de putlaşmış nefisleri yüzünden akan suya karşı yüzmeye çalışıyorlar.
Yani siyaseten intihar ediyorlar...