EKONOMİHaber Girişi : 05 Ocak 2011 10:20

Hekimhan İlçe Müftülüğünden 2.Aşure Programı

Hekimhan İlçe Müftülüğünden 2.Aşure Programı

Hekimhan Müftülüğü tarafından ilki geçen yıl yapılan Aşure Günü programınınikincisi Hekimhan da tarihi Taşhan da gerçekleştirildi.Cuma namazından sonra gerçekleştirilen programa Hekimhan Kaymakamı Nurettin DAYAN,Hekimhan  Belediye Başkanı Sait ÖZOĞLU,İlçe Müftümüz Durmuş Ali ÇETMİ,Hasançelebi Belediye Başkanı Mehmet Şerif YILDIRIM,Güzelyurt Belediye Başkanı Ali Seydi MİLLİOĞULLARI, Girmana Belediye Başkanı Kaya AKGÜL,İl Genel Meclisi Üyeleri Nebi YİĞİT,Nevzat KIZILARSLAN,Eski Belediye Başkanı Ali AKYÜZ,İşadamı Muharrem POYRAZ,İmam-Hatip Lisei Müdürü Pirvani TEMELLİ,Daire Amirleri,Din Görevlileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.

 

 

 

Sunuculuğunu Paşakandemir camii İmam Hatibi Adem KORKMAZ’ın yaptığı program saygı duruşu  ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.Köprülü Mehmet Paşa Camii İmam Hatibi Abdullah KIZILTAŞ’ın Kur’an Tilavetinden sonra Karşıyaka Camii İmam Hatibi Cemalettin ASLAN ve Hafız Camii İmam Hatibi Salim KOÇAK birer kaside söylediler.

 

Hekimhan Kaymakamı Nurettin DAYAN programda yaptığı konuşmada ,öncelikle bu programı tertipleyen Hekimhan İlçe Müftülüğüne ve programın sponsörü Muherrem Poyra’za ve katılımcılara teşekkür ettikten sonra bu gibi etkinliklerin birlik ve beraberliğimizin pekişmesinde büyük katkı sağladığını,uzun yıllardır bu ülkede insanlar görüşleri ne olursa olsun kardeşçe yaşadığını,bunu bozmak isteyenlere fırsat verilmemesi gerektini söyledi.

 

 

İlçe Müftümüz Durmuş Ali ÇETMİ  günün önemiyle ilgili bir konuşma yaptı. İlçe Müftümüz Durmuş Ali ÇETMİ  konuşmasında :Hekimhan Müftülüğü olarak, Müslümanların ortak paydası olan Muharrem ayı’nı anmak ve anlamak için  Aşure Günü Programımızın ikincisini düzenlediklerini, yüzlerce yıl her türden din ve ırk mensubu insanın bu coğrafyada kardeşçe, barış ve huzur içeresinde yaşadığını, 'Yetmiş iki millete aynı nazarla bakmayan medresede müderris olsa da Hakk'a âsidir' diyen Hacı Bektaş-ı Veli'yi biliyoruz. 'Benim çadırım gökyüzüdür, içine herkesi alır.' diyen Yunus Emre'yi biliyoruz. 'Kim olursan ol yine gel ' diyen Mevlana'yı biliyoruz.  Kimseyi ayırmadan herkesi kucaklayan, kendileri fakirlik içerisinde yaşarken başkalarını düşünen ve tercih eden Ehl-i Beyt'i biliyoruz. Ve tabii hepsinin menbaı ve kaynağı olan, kendisine taş ve diken atan insanlar için felaket emri istendiğinde; 'hayır onlar ne yaptığını bilmiyor, ben gazap peygamberi değil rahmet peygamberiyim' diyerek, insanlığa ne kadar düşkün olduğunu gösteren, âlemlere rahmet Hz.Muhammed Mustafa’yı biliyoruz.

Nitekim Muharrem ayında yaşattığımız aşure geleneğimiz bunun açık bir göstergesidir. Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin simgesi olmuştur.  Tıpkı aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları” çerçevesinde birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir, dedi.