Sağlık Bakanlığı, hasta mahremiyeti hakkı gereği, ne coronavirüs teşhisi konulan hastanın adını, ne de hangi şehirde tedavi altında olduğunu açıklamadı.
Vaziyet böyle olunca,haliyle sosyal medya yıkıldı!
Vay efendim bu adam kimmiş de, hangi şehirdeymiş de Herkesin gerçekleri öğrenme hakkı varmış da
Tamam; herkes gerçekleri öğrensin, bir itirazımız yok.
Fakat merak ettiğimiz husus şu: Bu gerçek kime nasıl bir fayda sağlayacaktır.
Misal; Sağlık Bakanlığı dese ki hastanın adı falanca, tedavi gördüğü şehir de İstanbul!
Ne yani Türkiye bu haber üzerine ohh be! deyip arkasına mı yaslanacak?
Siz bu hususta ne düşünüyorsunuz bilmiyorum, lakin ben de Sağlık Bakanlığının yaptığının doğru olduğuna inananlardanım
Asrın vebası denilen bu Çin menşeili illet, zaten seksenden fazla ülkeyi kasıp kavuruyor.
Çin bir yana, İtalya gibi bir AB ülkesi bile resmen nakavt oldu.
Dört bir yanımız da aynı kuşatma altında olmasına rağmen, çok şükür ki ülkemiz, önceden alınan tedbirler ve titiz çalışmalar sayesinde coronavirüsün kılıç salladığı bir cenk meydanı olmadı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın ifadesiyle, besbelli ki bu,ülkemizde hiç olmayacağı anlamına da gelmiyordu.
İşte nitekim ilk vaka da çıktı.
Dua edelim ki, bunu başkaları izlemesin
Koskoca bir ülkede bir vaka neredeyse hiç yoktur anlamına gelir.
Devletimiz, her halükârda bu bir ya da muhtemel birkaç vakayı hiç büyümeden kontrol altında tutabilir.
Asrın vebası bu illetin şüyuu vukuundan beter olduğu için Bakanlık hastanın adını yahut da tedavi gördüğü şehri resmen duyurmuş olsaydı, ahali,komplo teorileri ve sosyal medya denilen gayya kuyusunun şoşartmasıyla çılgına döner
Bence önemli olan nokta şurasıdır:
Sağlık Bakanlığı, salgına karşı gerekli önlemleri aldı mı almadı mı, muhtemel vakalar karşısında hastanelerde gerekli hazırlık yapıldı mı yapılmadı mı?
Bu ve benzer sorulara aklıselimle tek tek cevap aradığımızda görüyoruz ki:
Ülkemiz bu meselede, en gelişmiş AB ülkelerinin bile gıptayla izlediği bir yapıda
Cihaz ise, cihaz
Hastane ise, hastane
Bilgili ve eğitimli personel ise, personel
Gerekli ilaç ve malzeme ise, ilaç ve malzeme
Virüse yakalanan hastanın adını bilsem ne, bilmesem ne değişir
O hasta Erzurumda tedavi görüyor olsa, korkup kendimizi tecrit odalarına mı kilitleyeceğiz, ya da sözgelimi o hasta İstanbulda diye sevinçten zil mi takıp oynayacağız?
Ben işin şu kısmına bakıyorum:
Ülkemi yönetenler meseleyi gerektiği gibi ciddiye alıp yeterince özen gösteriyor mu göstermiyor mu?
Şayet komşumuz İran, coronavirüs vakasının ilk görüldüğü zaman seri biçimde tedbir alıp alarm üretseydi, belki bugün üç yüz dolayında insan yitip gitmeyecekti.
Mollalar, dünyayı titreten bu salgını önce hafife aldı, sonra da çare bulmakta tökezledi!
Ama Türkiye öyle değil; çok şükür
Bu vesileyle bir kez daha Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum.
İnsanları panik havasına sokmadan
Yerli yerinde yapılan açıklamalarla, sosyal medyada yürütülen algı operasyonlarını anında çürüterek
Bilim insanlarını bir araya toplayarak, ortak akıl ve bilgiyi değerlendirerek
Sağduyulu tavrıyla
Meseleyi küçük görmeyerek ama soruna vakıf olduğunu göstererek
Bugüne kadar dört dörtlük bir çalışma yürüttüler, süreci iyi yönettiler
Ne diyelim; tek kelimeyle:
Elbetteki canı gönülden tebrik ediyoruz