Güneş Vakfı'nda Moğollar ve Cengiz Han konuşuldu

Dönemin en merak edilen konularından birisinin Cengizhan olduğunu belirten Erdoğan, Temuçin'in, bozkırın zorlu hayat şartları içerisinde babasının ölümünden sonra kabile üyelerinin ailesini terk etmesiyle başlayan serüveninin kişisel özelliklerinde büyük bir etkisi olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Annesinin efsanevi atalar kültü hikâyeleriyle büyüyen Temuçin, ihanetler ve kabileler arası çekişmeler içerisinde geçen siyasi mücadelesi neticesinde 1206 yılında Cengiz Han olarak tüm Moğollar'ın hanı ilan edildi. Askeri meziyetlerinin yanı sıra liderlik, kurumsal yapının gerekliliği ve yasa nizamının zorunluluğuna inanan Cengiz, iç Asya'nın Türk ve Moğol dinamiklerini yoğurarak büyük ve güçlü bir devlet meydana getirdi. Kuzey Çin'i 1215 yılında tabiiyetine alan Cengiz Han, daha sonra batıya İslam Dünyasına yönelerek, Harezmşahlar Devleti ile askeri mücadele içerisine girdi ve Horasan, Maveraünnehir ve Irak bölgelerini işgal etti. 1227'de son Çin seferi sırasında ölen Cengiz Han, ailesine büyük bir ülke bırakırken, Moğol ulusuna da tarihlerinin dönüm noktasını teşkil edecek siyasi, sosyal ve kültürel bir miras bıraktı” diye konuştu.

Erdoğan konferansında Cengiz Han'ın kurmuş olduğu devletin Türk siyasi ve sosyal değerleri üzerine kurulduğunu ifade ederek, özellikle Uygur kültürünün etkisinin ve devlet teşkilatı açısından da Hun, Göktürk ve Uygur yapılanmasının mühim derecede katkısı olduğunu belirtti. Erdoğan, ayrıca Cengiz sonrası kurulan Altın orda, İlhanlı ve Çağatay devletlerinin Müslümanlığı da kabul ederek tarihsel süreçte derin etkiler bırakacak yapılar oluşturduğunu aktardı.

Sunumun ardından Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ise "Genç bilim adamı olan Coşkun Erdoğan şüphesiz ki Atatürk Üniversitesi'nin yetiştirdiği değerli bilim adamları gibi gelecekte kendisi de en iyi Orta Çağcılardan birisi olacaktır." diyerek katılım belgesi ve Uluslararası Türk Şöleni bildiriler kitabını takdim etti.