'Tüfek icat oldu mertlik bozuldu' türküsünü pek severdik eskiden. Arkadaşlara diyorum ki 'zamanın ruhuna uymuyor bu söz, mertlik asıl twitter icat olduğunda bozuldu."
Fikirlerini mikrofonlar, kameralar karşısında ifade etmek dururken, siber siperlerin arkasına geçip oradan söz füzeleri savurmak da ne oluyor?
Sözüm 'geçmiş Cumhurbaşkanına' elbette.
Yılların siyaset adamı kendileri. Elbette her türlü eleştiri, öneri ve itiraz hakkı var. İnandıklarını halkla paylaşmasına kim itiraz edebilir, mani olabilir?
Yazdıklarının içeriğine girmiyorum o nedenle, usul esastan öncedir çünkü ve benimsenen usul bana göre doğru değil.
Sayın Eski Cumhurbaşkanının itiraz ve uyarılarını, eski hukukunu çiğnemeyerek dostlarıyla bizzat paylaşması elbette daha şık olurdu.
Yok, eğer maksat usulünce uyarı, eleştiri değil de ileriye matuf bir siyasi hamlenin işaret fişeği ise bu sosyal medya taarruzu, o başka!
Açıkçası, iktidar cephesinin yöntemle alakalı eleştiri ve tepkisine hak veriyorum.
Kaç gündür tüm muhalefet gül yağı sürünüp çıkıyor siyaset meydanına, el burunlar gül kokusuna âşık olmuş, koklayıp mest oluyorlar, içlerine çektikçe bülbül kesiliyorlar. Koro halinde hükümete saydırıyorlar.
Birkaç gündür bu tartışmaları takip ederken kulaklarımda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Adayımız Abdullah Gül kardeşimdir." Sözleri çınlıyor. Canlı yayında dinlemiştim açıklamayı ve bir siyaset yoldaşına ülkenin bir numaralı koltuğunu adeta ikram eden böyle bir kardeşliğe gıpta etmiştim. Şimdi içimden geçen şu : "Ey kardeşlik, ey vefa kaldır başını atıldığın çöp kutusundan."