Türkiye’yi yeniden kaos iklimine büründürmek isteyen aleni düşmanlar ve içimizdeki işbirlikçi hainler, bir kez daha sahneye çıktılar! Fakat bu kez meydan boş değil. Bu defa, Türkiye’yi arkadan hançerleyen vatan hainleri devlete emir komuta etmiyor, edemiyor. Bu sebepledir ki, çirkin emellerinize nail olamayacaksınız.
Türkiye’yi karanlığa gömmek için kurguladığınız ihanet çabalarınız elinizde patlayacak. Çünkü: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Dün Ankara’da olduğu gibi terör saldırısında bulunabilir, yeni alçaklıklar planlıyor olabilirsiniz. Nafile… Siz ne kadar sinsi ve kalleş iseniz, Türkiye de tam tersi her daim uyanık, her daim teyakkuz halinde ve hiç olmadığı kadar donanımlı… Yerli ve milli şuura malik bir irade artık bu ülkenin yarınlarını kodluyor. Milli Mücadele sırasında, üstelik Erzurum Kongresi yapılırken, “… Ehveni şer olanı Amerikan mandasına girmektir” diyecek kadar alçalan sözde münevverlerin yerine, bugünün Türkiye’sinde yürekleri Palandöken kadar yüce olan babayiğitler var.
Yaptığımız bu kadar fenalığa rağmen niye Türkler hala ayakta
Kuduz köpek gibi kudurdular. Birbirlerine sorup duruyorlar, “Nasıl olur da Türkiye, bunca badirenin üstesinden gelip ekonomisini yeniden rayına sokabilir?” Devam ediyorlar sormaya, “Biz değil miyiz içerideki işbirlikçilerimiz eliyle Türkiye’yi Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Kuzey Kıbrıs’ta, Mavi Vatan’da ve Karabağ’da köşeye sıkıştırmak isteyen; biz değil miyiz Türkiye’yi, asrın felaketi o deprem üzerinden dizlerinin üzerine çökertmek isteyen… Pekii nasıl oluyor da her defasında bu Türkiye, bize haddimizi bildiriyor?” Bu kez sormak yerine hayıflanıyorlar, “Türkiye’nin altını üstüne getirsin diye maddi-manevi desteklediğimiz muhalefete bakar mısınız: Kifayetsiz, basiretsiz ve beceriksiz. Şemdi de yerel seçimlerde ezilecekler, büsbütün madara olacaklar.”
Terör örgütlerinde hudut ya da ahlak yok
PKK’nın kökü kazınıyor, Amerika bile çaresiz bu yenilgi karşısında. FETÖ dersen zaten son çırpınışlarını yapıyor; tükenmesine ramak kaldı. “Garson”un şifreleri altı yıl sonra da olsa çözüldü ya, hainleri öyle bir korku sardı ki; dikkat ediyorsanız gruplar halinde tüymeye çalışırken teker teker enseleniyorlar. Hainlikte, Damat Ferit’e bile rahmet okutacak nice kanı bozuk, tıpkı avare kasnak gibi aynı bataklıkta dönüp duruyor. Daha önce yıllarca yaptıkları gibi yine tıp üzerinden masum çocukları zehirleyip birer mankurt yaratmaya çalıştılar; neyse ki çok geçmeden tuzak bozuldu; FETÖ artığı o hain profesör hapsi boyladı… Yılmayacakları belliydi. Nitekim devam ettiler bu sefer de, sanat ve sinema üzerinden denediler şanslarını! Bereket versin ki maşeri vicdan galip geldi. Bu sayede, Altın Portakal FETÖ’nün de FETÖ sevicilerinin de başlarına gülle oldu yağdı.
Hasta adamdan pehlivana
Batı’nın, Osmanlı için “Hasta Adam” dediği yıllardı… Bir akşam Boğaz’da bir Osmanlı nazırı ile İngiliz büyükelçi balık yiyip rakı içmektedirler. Kafaları hoş olunca başlıyorlar ahkam kesmeye… Özgüveni tavan yapan İngiliz büyükelçi, Osmanlı nazırına soruyor, “Dünyanın en güçlü devleti hangisi?” Osmanlı nazırı hiç tereddüt etmeden, “Osmanlı” diyor. İngiliz büyükelçi duyduğu cevap karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor. “Nasıl yani” diye soruyor. Osmanlı nazırı o tarihi itirafta bulunuyor, “Ne demek nasıl yani? Değil mi ki siz ve size iltisaklı bizler, tam yüz yıldır bu devleti yıkmaya çalışıyoruz; buna rağmen hala ayakta. Bundan daha güçlü bir devlet olabilir mi?” Tarih tekerrür etsin diye varlarını yoklarını feda ediyorlar. İstiyorlar ki aynı sohbet, şu 2023 yılında da olsun. Ama olmayacak. Zira eski çamlar çoktan bardak oldu da, o yüzden…
Batı, işbirlikçileri yüzünden hüsrana uğradı
Bize sütre arkasından “Sen misin küresel güç olma yolunda hamle üstüne hamle yapan, operasyon üstüne operasyon çeken” diyorlar. Akıllarınca eskiden olduğu gibi bizi tekrar tekrar terbiye etmeye yelteniyorlar. Ankara’da bakanlığın önünde patlatılmak istenen o bomba güya bir mesaj içeriyor! Türkiye mesajını aldı ve size de layık olduğu cevabı verdi. Diğer yine elinizde patlatacağımız tuzağınız ne? Türkiye genel seçimin ardından bu kez de mahalli seçimlere gidiyor ya, Batı bir baktı ki kendi işbirlikçileri yine çuvallayacak. Vaziyet onu gösteriyor çünkü… Apar topar da olsa yine kanlı terörden medet umdu, onların ihanet halatlarına sarıldı. Bomba patladılar ama kendilerini patlattılar. Ankara uyanıktı, tetikteydi…
Ermeni çetelerinin ruhu mu diriliyor
Bugün belki 1910’lu yıllardaki Hınçak ve Taşnak katil çeteleri yok. Lakin aynı ruhu diri tutan ve o istikamette yürüyen yeminli intikamcılar yani Ermeni Diasporası mevcut. İşte o yeminli katiller, Karabağ’da boy gösterdiler. Dün de Ankara’da denediler, tetikçileri eliyle ihanetlerini… Besbelli ki boş da durmayacaklar. Varsın durmasınlar. Değil mi ki Türkiye de artık eski Türkiye değil. Genel ve cumhurbaşkanı seçimlerinde Erdoğan’ı devirmek için değil terör örgütleri, şeytanla bile aynı çuvala giren bu gayri milli muhalefet, şimdi de altı ay sonra yapılacak yerel seçim için yeni ittifaklar peşinde…
Birileri bu sonuca fena halde üzüldüler
Bu alçaklar ne istiyorlar, neyin peşindeler? Peşinen söyleyelim: Bu alçakların kendilerine özgü bir talep ya da muratları yok. Bu alçaklar, olduğu bir günden beri efendilerinin emrinde bulunmuş ve efendilerinin önlerine attığı kemikle yetinip durmuş tazılardır. Allah esirgesin tutunuz ki 15 Temmuz gecesi, FETÖ denilen o hain örgüt darbe girişiminde başarılı olsaydı; siz zannediyor musunuz ki Amerika, Türkiye’yi onlara bırakıp çekilecekti! Ankara’da bakanlığın önünde terör saldırısı girişimi oldu, ama teröristler ellerindeki bombalarla patlatıldı. Muhakkak ki bu akim kalan saldırı, Ankara’da birilerini acayip derecede üzmüştür. Yapacak bir şey yok. Birileri bundan böyle hep üzülüp hep kahrolacak.
