gayet nizami bir şehir
Vali Okay Memiş de, bu tespitin altını kalınca çizerek, ahaliye teşekkür ediyor.
Daha önce de ifade etmiştim, gazeteye yürüyerek gidip geldiğim için pek çok kimseye göre daha fazla gözlem yapma imkânı buluyorum.
Erzurum halkı hakikaten örnek gösterilecek bir olgunluk, sabır ve basiretle hem kurallara riayet ediyor, hem de klasik ramazan sendromuna prim vermeden uhrevi bir sükûnetle hayırlı
sonucu bekliyor.
Dün gazeteye gelirken yolda, nöbet başındaki bazı polis memuru arkadaşlarla sohbet ettim.
Dikkat ettim onlar da en az vatandaş kadar sakin, sağduyulu ve yaptıkları görevin öneminin idrakinde kimselerdi.
Büsbütün de dertsiz ve sorunsuz değillerdi ama
Sordum en çok ne yoruyor sizi?
Şikayet gibi olmasın fakat
diye başladılar. Yine de ağlayıp
sızlanmadılar. İstekleri son derece makul ve insani
Soğuk ve yağmurlu şu günlerde aynı noktada saatlerce nöbet tutmak hem de oruç ağızla, bu fedakâr kardeşlerimizi biraz yoruyor. Aynı şartlar jandarma için de geçerli
Biz şehir merkezinde yaşayanlar hep polis ve bekçileri görüyoruz. Oysa kırsalda da olağanüstü mücadele veren Mehmetçik var, onları da unutmamak lazım
Polis, artık eskisi gibi değil
Neredeyse tamamı üniversite mezunu ve polis mektebi tedrisatından geçmiş.
Donanımlı gençler yani
Başka bir şikâyetiniz var mı, diye sorduğumda, önce konuşmak istemediler ama ısrar edince söylediler:
Biz vatandaşımıza karşı elimizden geldiği kadar nazik ve anlayışlı olmaya çalışıyoruz. Cezalandırmak yerine, uyarmayı ve bilgilendirmeyi tercih ediyoruz. Fakat bazen bizi de üzen sahnelere mecbur kalıyoruz.
İtiraz ediyor, kafa tutmaya çalışıyor ve polise yalan söylüyor. Keşke bunlar da olmasa.
Haksız da değiller hani
Yazının başında, oyunbozanlık eden o zıpçıktılar dediğim, işte tam da polis memurlarının tarif ettiği kimseler
Zaman zaman ben de şahit oluyorum onlara
Zannediyorlar ki böyle davranmak bir marifet
Neyse ki sayıları gerçekten çok az, yani istatistik olmayacak kadar az
Farkındayım
Yaşlılarımız da gençlerimiz de artık bunaldı.
Kolay değil haftalardır dört duvar arasındalar.
İnsanın evi de olsa o dört duvar, bir müddet sonra hapis hayatına dönüyor.
Lakin neylersin ki şartlar, bu mecburiyeti elzem kılıyor.
Hani Başkan Erdoğan diyor ya, Az daha dişinizi sıkın.
Başka çare yok
Eğer bu illetten bir an önce kurtulmak istiyorsak, millet ve devlet olarak fedakârlık yapmak zorundayız.
Amerika başta olmak üzere Batının durumu ortada işte
İşi baştan ciddiye almadılar, şimdi en ağır biçimde bedel ödüyorlar.
Biz öyle olmayalım
Kaldı ki bizim milletimiz sabrı da sebatı da bilir, çok şükür
Geçen ramazan pide almak için fırınların önünde kuyruklar oluşurdu, fena mı oldu; baksana bu ramazan pideler bize
geliyor.
Bir de bu yanından bakalım
Şaka bir yana, göreceksiniz ki sabır, milletimizin selameti olacak.