Sınır ne demektir?
Bir devletin sınırlarının çizilmesi onun için ne ifade eder?
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre sınır sözcüğünün ilk anlamı iki komşu devletin
topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Kamusal uluslararası hukuk açısından bu sınırlar içerisinde kalan araziler ise devlet olgusunun unsurlarından biri olan toprak unsurunu teşkil ediyor. Bir diğer ifadeyle kara ile bağlantısı bulunmayan bir devletin söz gelimi deniz yahut hava devletinin varlığı kabul edilmiyor. Sınırın bu kitabi tanımından sonra peki devletlerin sınırı o devletler ve o devletlerin insan unsurunu oluşturan milletleri için ne anlama gelir? İşte bu noktada gerek Türk toplumu bakımından gerek diğer milletler bakımından söylenecek çok sözün olduğuna
kuşku yok. Bizler için belki de akla ilk gelen husus Misak-ı Milli. Uğruna ant içtiğimiz ve taviz vermemek için büyük gayretler gösterdiğimiz sınırlarımızın belgelendiği Misak-ı Milli ve devamında Millî Mücadele, harita üzerinde çizgi olarak görünen bu sınırlar için devletlerce verilen mücadelenin yalnızca Türkiye örneği.
Bugün Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir bölgesi, İsrail ve Filistin meselesinin neredeyse bütünü, Kıbrısı ikiye bölen hat ve bunlar uğruna yitip giden hayatlar, sınırları uğruna yoksulluğa katlanmayı onur meselesi bilen insanlar bu sınır olgusunun 21. yüzyıldaki örnekleri.Diğer tarafta ise globalleşme adı altında dünyanın küçük bir köye dönüşmesi, ulaşım ve iletişim bakımından teknolojisinin sunduğu imkanlarla ekonomik büyüme, kültürel etkileşim derken sınırların kimileri için kalın bir çizgiden soluk birer izlere dönüşmesi söz konusu.
Peki tüm bu evirilen dünya düzeni içinde Google ne yapıyor dersiniz? Amerikan
menşeili, değeri yüz milyar dolarlarla ölçülen, yüz binin üstünde çalışanı bulunan ve bugün bilgiye ulaşma imkânı verme konusunda neredeyse tekel düzeyine ulaşmış Googledan bahsediyorum. Bugün bir yerden bir yere giderken adres bulma konusunda herkesin en güvendiği, global harita olarak bilinen Google haritalar aracılığıyla, günümüzde hakkında ihtilaf bulunan sınırları, aramayı hangi ülkeden yaptığınıza göre farklı biçimlerde gösteriyor. Daha açık ifade etmek gerekirse,The Washington Postun haberine göre eğer Hindistandan arama yaparsanız Keşmir bölgesi üzerindeki sınırlar kesik çizgiler aracılığı ile farklı, Pakistandan arama yaparsanız farklı gözüküyor. Hindistanda üzerinde tartışma bulunmayacak
şekilde Hindistan topraklarında gözüken Keşmir, Pakistandan arama yaparsanız
tartışmalı bir alan olduğu belli edilecek biçimde gösteriliyor. Rusya ve Ukrayna
arasında da benzer bir durumun olduğu, Fas ve Batı Sahra arasındaki çatışmalı bölgenin de Keşmir bölgesi ile aynı muameleye tabi tutulduğunu görmek yine mümkün. Güney Kore ve Japonya arasındaki denize gelince, bu denizin ismi de dünyanın herhangi bir yerinden Google haritaya bakarsanız Japon Denizi oysa Güney Koreden arama yaparsanız denizin ismi Doğu Denizi. (East Sea)
The Washington Post örnekleri çoğaltıyor, fakat gelmek istediğimiz nokta; bugün bizlerin sınır mücadelelerimiz hakkında manipüle edilmemiz, haklı olduğumuza ve
meşru bir kavga verdiğimize inanmamız, Googleın bu arama motorunu dünyanın
hangi ülkesinden kullandığımızıbilmesine bağlı. Pakistandan girerseniz Keşmir bölgesi hakkındaki mücadelenizin dünyaca kabul edildiğine inanabilirsiniz oysa bir Hindistanlı için Keşmir hakkında herhangi bir tartışma bulunmadığı haritada açıkça görünen bir gerçek olacaktır. Bu uğurda onlarca yıl savaşırsınız ama aslında tüm bunların birer sanal düzmece olduğunu bilemezsiniz.
Google zenginliğine zenginlik katarak devletlerden daha zengin olmaya devam ederken insanlar da kendilerince haklı mücadelelerinin uğrunda yüzyıllardır olduğu
gibi didinip durur.