Bu ülkede FETÖ ve benzer terör örgütlerinin karşısında olan her aklı başındaki insan bunu istiyor ve de bekliyor.
Nitekim, CHP ve MHP de aynı konuda görüş birliğindeler. Hatta CHP, FETÖnün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın diye yasa teklifinde bile bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli ise, bu husustaki rahatsızlığını çeşitli konuşmalarında dile getirmiş ve kamuoyuna tercüman olmuştu.
İYİ Partinin yanı sıra Saadet Partinin de benzer çıkışları oldu.
17-25 Aralık yargı darbe girişimi ile açığa çıkan ve 15 Temmuz kanlı kalkışmasıyla da tüm maskelerinden sıyrılarak gerçek yüzünü ortaya koyan FETÖ, nasıl ki virüs gibi tüm kurumlara sızmıştı ise, aynı şekilde siyasetin de tam göbeğindeydi.
Öyle ki bazı partiler, FETÖye vekil ve belediye başkanı kontenjanı ayırıyordu.
Dolayısıyla bu kanlı terör örgütünün siyasi ayağının olmaması, en hafif şekliyle insan zekâsıyla alay etmektir.
CHP, kanun teklifinde bulurken geçmişi ne çabuk unutmuş böyle
Aynı CHP değil miydi, 17-25 Aralıktan hemen sonra başlayıp ta ki 15 Temmuz kanlı kalkışmasına kadar, genel başkanı başta olmak üzere, milletvekilleri tam kadro FETÖnün arkasında durmuştu.
Kabul edelim ki bu hususta herkesten çok söz söyleme hakkı MHPnindir.
Öyle ya MHP gerek lider, gerekse milletvekili noktasında hiçbir zaman FETÖ ile yakınlaşmadı, FETÖ muhipliği yapmadı.
HADEP dahil diğer partiler, öyle ya da böyle FETÖye kucak açıp sarıp sarmalıyordu.
Evet; bu kanlı terör örgütünün siyasi ayağı muhakkak suretle ortaya çıkarılmalıdır.
Tamam da; o siyasi ayak zannedildiği gibi yalnızca AK Partiye uzanmaz, o ayak ahtapotun kolları gibi irili ufaklı her partiyi kapsar.
Özellikle de CHPyi
15 Temmuza, kontrollü darbe demekte ısrar eden CHP, FETÖye verdiği destekle kendi tabanında bile ciddi bir rahatsızlığa yol açtı.
Birçok CHPli televizyon ekranlarında bu desteği açıklarken, CHPyi sert biçimde eleştiriyor.
CHP, bu yasa teklifiyle esasında AK Partiyi aklınca köşeye sıkıştırmak istiyor.
Muhtemelen teklif Meclisten geçmeyince çıkıp, ey halkım gör işte bak, AK Parti, FETÖnün siyasi ayağının ortaya çıkmasını istemiyor! diyecektir.
Bir nevi şark kurnazlığı!
AK Parti, özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık öncesine kadar o zamanki adıyla cemaate zaten mesafeli durmuyor, yaptıkları hizmetleri takdir ediyordu. Ne zaman ki, cemaat, 'cemaat' olmaktan çıkıp Türkiyeye el koymaya kalktıysa, Erdoğan da hem üstlerini çizdi, hem de etkili bir mücadele başlattı.
AK Partili vekiller de birkaç istisna hariç, aynı tarihten itibaren Erdoğanın çizgisinde yürüdü; yani FETÖye terör örgütü dedi.
Fakat CHP, tam da o tarihte başlayarak FETÖye sahip çıkıp korudu, kolladı!
Bu, siyasi ayak değil de nedir peki?