Haber Girişi : 14 Temmuz 2016 11:08

Evet; yeni rektör, Ömer Selim Yıldırım'dır

Evet; yeni rektör, Ömer Selim Yıldırım'dır
İyisiyle kötüsüyle, üniversitede bir dönem kapanırken, yeni bir dönemin kapısı aralandı.
Şayet son anda olağanüstü bir durum yaşanmazsa Ağustos ayından itibaren yeni rektör Ömer Selim Yıldırım'dır. Her ne kadar yapılan bu seçim rektör belirleme sürecinin yalnızca bir ayağı olsa da, sonuçta yüzlerce öğretim üyesi sandık başına gitmiş ve hür iradeleriyle, "rektör Ömer Selim Yıldırım olsun" demiştir.
Dolayısıyla hem YÖK'ün, hem de Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu iradeye saygı göstermesi beklenmektedir.
366 hoca bir irade beyanında bulundu. Bunun tabii ki ciddi bir anlamı ve yaptırımı olacaktır.
Ama bu oylama, yüzde yüz bir "müktesap hak" anlamına da gelmiyor. Çünkü, sistem başından beri yanlış kurulmuş ve yanlış devam ediyor: Görünürde rektör adayını hocalara seçtiriyorsun, ama icabında işine gelmiyorsa çıkan sonucu yok sayarak, kendi kafana göre birini atayabiliyorsun!
Haksızlık etmeyelim. Bu, AK Parti'nin getirdiği bir sistem değil; önceki hükümetler döneminde de vardı.
Cumhurbaşkanı isterse birinci çıkan adayın yerine, altıncı çıkanı da rektör olarak atayabiliyor!
Aynı şey bugün için de geçerli...
Peki böyle mi olmalı?
Yani Cumhurbaşkanı, hocaların kahır ekseriyetinin onayını alan Ömer Selim Yıldırım'ı bir kenara bırakıp, yerine Ümit Demir'i mi atamalı?
Bu, her şeyden önce Tayyip Bey'in siyasi duruşuna, savunduğu ilkelere ve inandığı davaya aykırıdır.
Bu sebeple müsterih olunuz, Ömer Selim Yıldırım'ın hakkı yenilmeyecektir.
Eğer Ömer Selim Yıldırım, paralelcilerin yahut da şu'cunun bu'cunun pompaladığı bir aday olsaydı, yani aldığı desteği, hür iradesiyle oy kullanmış akademisyenlere değil de, falan filan efendilere borçlu olsaydı, hakikaten akıbeti bi hayli meçhul olurdu.
Ama şehadet ederiz ki Ömer Selim Hoca, elif gibi adamdır ve Hakk'tan gayri kimsenin önünde boyun eğmeyecek bir Dadaş'tır.
Ne o'cunun, ne de bu'cunun dümen suyuna girmedi...
İlim adamı oldu, hastalarına hizmet etti, öğrenci yetiştirdi, şehrini çok sevdi ve ülkesi için çalıştı.
Şimdi de rektör olarak, kendi üniversitesine ve kendi şehrine artı değer katmak istiyor.
Peki diğer adaylar rektörlüğe layık değil midir?
Böyle bir soru olabilir mi?
Elbetteki herbiri birbirinden değerli hocalardır. Listenin neresinde yer almış olurlarsa olsunlar, bu yarışta, "...ben de varım" diyen tüm hocalar benim için kıymetlidir.
Her yarışın bir birincisi olur. Bu yarışın birincisi de Ömer Selim Hoca'dır. Hem de şaibesiz, riyasız, hesapsız...
Mesele bu kadar yalın...
Ömer Selim Yıldırım, anasının ak sütü gibi helal bir seçim kazanmıştır.
Rektörlük de O'nun hakkıdır.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.