Gençler bilmez, eski Türkiye’de “Fırıldak Kubi”, Kubilay Uygun namında bir milletvekili vardı.
Afyonkarahisar’da DSP’den milletvekili seçildi.
Ardından pinpon topu gibi bir oraya bir buraya atladı.
Öyle ki,,,
Bir ayda tam üç parti değiştirdi.
Kubilay Uygun, bir otel odasında canına kıyarak, ardında siyaseten sevimsiz bir hikaye bırakarak çekip gitti.
Eski Türkiye’de, “vekil transferleri”nin borsası bile vardı!
Misal…
Kritik durumlarda, milyon dolara parti değiştiren isimler olmuştu!
“Fırıldık Kubi”nin baş döndüren o gidiş gelişlerden transfer ücreti alıp almadığı tarafımızca meçhuldür.
O dönemin az daha öncesinde…
Hale, Güneş Hotel olayı (1977) vardır ki, siyaset adına tam bir skandaldı.
Erzurum’da da parti değiştiren çok isim oldu.
Onların bazıları rahmetli oldu, bazıları hayatta…
İsim zikretmemize gerek yok.
Sadece şu kadarını belirtmekle yetinelim:
Bir Erzurum milletvekili, seçildiği partisinden istifa ettiği için partisinin Meclis’teki sandalye sayısı düşmüş ve hükümet bütçe yapamaz hale gelmişti. Türkiye tam dokuz ay yeni bütçeden mahrum kaldı!
Yani demem o ki…
Parti değiştirme meselesi, Türkiye siyasetinin alamet-i farikasıdır!
Seçmen seni şu partiden aday olduğun için seçiyor, ama sen o iradeyi yok sayarak bu partiye geçiyorsun!
Ne ala bir demokrasi değil mi?
Hatırlarsınız, yakın bir geçmişte gündeme gelmiş ve ciddi ciddi üzerinde durulmuştu.
Denilmişti ki:
“Partisinden istifa eden vekil, vekillikten de istifa etsin.”
Sonra ne oldu?
Unutuldu gitti. Denildi ki:
“Eski düzen daha iyi.”
Böylelikle, parti değiştirme sistemi tamgaz sürüp gidiyor!
Baksanıza…
Erzurum’da da üç belediye başkanı seçildikleri partiden istifa etmiş.
Muhtemelen iktidar partisine katılacaklardır.
Siyasi etik, bu ülkede karaborsada olduğu için ara ki bulasın…
Bugün burada, yarın orada…
Döndükçe dönüyorlar!
Düşünüyorum da…
Acaba eski Türkiye’de ki “Fırıldak Kubi”lere haksızlık mı ettik?
Hani etraf topaçlardan geçilmiyor da…