Evet; bizim canımız yandı:
Dile kolay 46 şehidimiz var.
Biz onları, her bir karışı şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağına emanet ettik
Yemin olsun ki sen, akıttığın bu kanda boğulacaksın ve tasmanı ellerine verdiğin o
ağababaların tarafından bile istesen de kurtulamazsın
Türkiye, var olma mücadelesinde canımızı yakan şehit haberlerinden
sonra, öyle bir ayağa kalktı ki, Suriye rejim güçlerine daha doğrusu Esata
bu imkanı veren zalimlere haddini bildirdi.
Katil Esata ait binlerce hedef imha edildi, binlerce lejyoner öldürüldü.
Türkiye, en başından beri savunduğu Suriyenin toprak bütünlüğü meselesi
tezine sadık kalarak, sözde müttefiklerimizin de oyununu bozdu.
Türkler tarih boyunca vurdu vuruldu, esir de aldı esir de düştü. Ama
Türkler hiçbir zaman vatansız ve devletsiz kalmadı
Bugün arkasına emperyalist güçleri almış olan ve bir kukladan ibaret olan Esat, bir gerçeği öylesine ıskaladı ki, bu da ona ağır bir bedel ödettirdi:
Binlerce askeri öldü, binlerce askeri tesisi ve aracı yerle bir edildi!
Öyle ya
Türkün merhameti ve sabrı da bir yere kadardı hani
Vatanın dört bir bucağında salalar okunda, bedenler rükuya durdu, eller duaya açıldı, başlar secdeye kapandı. Çünkü bu, Türkün yeni bir imtihanıydı.
Anlaşıldı ki
Ne Çanakkale henüz bitmişti, ne de İstiklal Savaşımız
Fakat Türkün tarihle imtihanı bir kez daha başlıyordu. Şimdilik bu imtihanın adı, Suriye
Yarın ne olur bilmiyoruz, yaşayıp göreceğiz