Her ne kadar ,kışı ağır ve uzun geçse de Erzurum'un yazına doyum olmaz.
Yıllar önce bir grup arkadaşla beraber en büyük zevkimiz, yaz akşamlarında üniversite kampüsü içerisinde uzun yürüyüşler yapmaktı.
Derin sohbetlere daldığımız bu yürüyüşler esnasında ne zaman ,İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi'nin önünden geçsek, binada lambası yanan bir oda gözümüze çarpardı.
Işığı yanan bu odanın Muammer Yaylalı Hoca'ya ait olduğunu hepimiz bilirdik.
Her geçişte bu odaya bakar, "Muammer Hoca yine çalışıyor" der, onun Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mezunu olduğunu, DPT'de çalıştığını, Erzurum'dan kopmadığını, başarılı bir bilim adamı olduğunu aramızda konuşurduk.
O günlerde Erzurum sosyo- ekonomik yönden hızla irtifa kaybediyordu.
Şehir bu olumsuzluğu yaşarken ,yüreği Erzurum için atanlar tarafından da şehrin kalkınması için reçeteler hazırlanıyordu.
Şehrin Davos gibi turizm merkezlerinden biri olması, ikinci üniversitenin kurulması kalkınma konusunda işaret edilen hedefler arasındaydı.
Kamuoyunda büyük ilgi gören bu yol haritaları,2011. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'nın(Üniversiade) kazanılmasıyla ilk meyvesini vermiş, bunu Erzurum Teknik Üniversitesi'nin kurulması izlemişti.
ilim ve irfan şehri olarak ün yapmış Erzurum'un ikinci üniversiteye kavuşması ,Erzurum'un üniversiteler şehri olma yolunda attığı önemli bir adım olmuştur.
21.07.2010 tarih 27648 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararla kurulmuş olan ikinci üniversitenin kurucu rektörü olarak Muammer Yaylalı Hoca'nın atanması da şehirde pozitif bir etki oluşturmuş, bu olumlu gelişmeyle birlikte Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası da yeni bir üniversiteyi şehre kazandırmak için kolları sıvamıştı.
Prof.Dr.Muammer Yaylalı'nın siyaset ve bürokrasi çevreleri tarafından tanınmasısorunların kolayca aşılmasını sağlamıştı.
İkinci üniversitenin Teknik Üniversite olarak belirlenmesi de çok isabetli bir karardı.
Zira, 200 civarında üniversitenin bulunduğu ülkemizde yalnız 8 Teknik Üniversitenin bulunması bu kararı teyit ediyordu.
Bu aşamalardan sonra sıra üniversitenin kurulacağı yerin belirlenmesine gelmişti.
Şehrin doğusu ve batısı arasındaki dengeyi sağlaması açısından üniversitenin Kars Kapı civarında kurulması fikri kamuoyunda ilgi görse de, Soğuk Çermik civarında kurulması da gündeme gelmiş, en son olarak havaalanı yolunda karar kılınmıştı.
Bu konuda bir takım eleştiriler olsa da neticede dünyada yapılan yatırımların hiçbiri insana olan yatırımların önünde değildi.
2010 yılında kurulması kararlaştırılan Erzurum Teknik Üniversitesi başlangıçta yaşanan zorlukların aşılmasıyla toprağa atılan tohumlar gibi yeşermeye başladı.
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası'nın binasında başlayan eğitim ve öğretim artık ETÜ'nün kampüsü içerisindeki Mühendislik ve Mimarlık ,Edebiyat,Fen,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin modern binalarında devam ediyor.
Fen Bilimleri Enstitüsü , Sosyal Bilimler Enstitüsü ,Yabancı Diller Yüksek Okulu, Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi,Kariyer Planlama Merkezi,Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi,Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezide Üniversitenin çatısı altında eğitimlerini sürdürüyor.
Kampüsteki spor alanları ve kütüphane gençlerin en fazla rağbet ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
4000 öğrencinin devam ettiği ETÜ de 57 öğretim üyesi ,131 öğretim elemanı, 4 okutman ve 4 uzman gençleri yarınlara hazırlıyorlar.
152 kişilik kız öğrenci yurdunun bulunduğu kampüste 1500 kişilik erkek öğrenci yurdunun yapılıyor olması öğrencilerin başka kanallara düşmemesi açısından önemli bir yatırımdır.
Yapılan ve yapılacak lojmanlar öğretim üyeleri açısından önemli bir avantaj sağlıyor.
İlk mezunlarını verdikten sonra, bilgi yolunda güvenle ve emin adımlarla yürüyen Erzurum Teknik Üniversitesi'nin kısa zamanda Sağlık Bilimleri Fakültesiyle birlikte Spor Bilimleri Fakültesini de devreye sokacağına inanıyor, bu güzel bilim yuvasının dünya üniversitesi olma yolundaki hedefine ulaşmasını temenni ediyorum.