Erzurum’da 300 hane ile oba hayatı yaşayan göçerler 20 bin hayvana bakıyor.
Erzurum’un Dumlu bölgesinde yüksek kesimlerde oba hayatı yaşayarak hayvancılık yapan göçerlere Erzurum Valisi Okay Memiş ziyarette bulundu.
Meraya 300 hane olarak yerleşen göçerler 20 binin üzerinde hayvana bakarak ülke ekonomisine de önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Erzurum’un merkezine bağlı olan Dumlu köyünün yaklaşık olarak 2 bin 500 rakım ve yüksek kesimlerinde bulunan göçerler yaşadıkları oba hayatı ile 20 bin civarı hayvanı besliyor. Süt ürünleri üretip günlük olarak satışını da yapan göçerler ülke ekonomisine de önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Elektrik ihtiyaçlarını da güneş panelleri yardımı ile gideren göçebe vatandaşlar Erzurum meralarına çevre illerden geliyor.
Öte yandan göçerlerin sorunlarını ve problemlerini yerinde incelemek için meraya çıkan Erzurum Valisi Okay Memiş yerinde incelemelerde bulundu. Göçer vatandaşlara ve çocuklarına çeşitli hediyelerde veren Vali Memiş, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak üretim yapan çiftçilere her anlamda hizmet verdiklerini ifade etti.
“FIRAT, ÇORUH VE ARAS HAVZASINA CAN VERİYOR”
Dumlu bölgesinin 3 havzaya can verdiğini söyleyen Erzurum Valisi Okay Memiş, “Bugün hayvancılıkta bir numara olan Erzurum’un merkeze bağlı olan Dumlu bölgesindeyiz. Bu bölge yaklaşık 2 bin 500 rakımın üzerinde olan bir yer. Dumlu’nun birinci özelliği doğal kaynak suyuna sahip olmasıdır. Aynı zamanda burası mitolojik anlamda da özel olan bir yerdir. İnançlarımız anlamında da tarihi bir sürece sahip olan bir bölgedir. Bazı kaynaklarda da burada bulunan doğal su kaynağı özel olarak vurgulanmıştır. Bu bölge ayriyeten üç havzaya birden can veriyor. Fırat, Çoruh ve Aras havzasına can veren bir yer. Uçsuz bucaksız meraları var buranın. Büyükbaş hayvanda 1 milyona yaklaştık ve küçükbaş hayvanda 1 milyonu geçmiş durumda bulunuyoruz” diye konuştu.
“100 YILDIR DUMLU BÖLGESİNE GELİYORLAR”
300 haneden oluşan göçerlere her anlamda yardımcı olmaya çalıştıklarını da belirten Vali Memiş, “Aynı zamanda kendi çiftçimiz ve vatandaşlarımız öncelikli olmak üzere hayvancılıkla uğraşan herkese destek olmaya çalışıyoruz. Dağın tepesinde bile onları yalnız bırakmıyoruz. Burada kendi sistemlerini de kuruyor göçerler. Burada hayvancılık yapanların çoğu çevre illerden geliyor. Burada bir oba sistemi var ve neredeyse 300 hane burada bulunuyor. Müthiş bir sistem kurulmuş ve neredeyse 100 yıldır da Dumlu bölgesine geliyorlar. Güneş panelleri ile elektriklerini üretiyorlar. Televizyon ve elektrik imkanına sahipler. Çok şanslı bir şekilde doğal bir su kullanıyorlar. Jandarma ekiplerimiz burada onların güvenliklerini sağlıyor. Burada üretilen süt ürünleri ve koyun etini de tüm Türkiye’ye Erzurum’dan gönderiyorlar. Tulum peynirini zaten Türkiye’de herkeste biliyor. Hayvancılığın gelişmesi için tüm önlemlerimizi alıyoruz. Yeter ki üretim yapsınlar biz onların emrindeyiz. Tüm uzmanların merada beslenen hayvan dediği koyunlar tam olarak buradalar. Merada beslenen hayvanların hepsi Erzurum’da Türkiye’de en fazla mera olan il Erzurum’dur” dedi.
“20 BİN CİVARI HAYVANI BU MERALARDA BESLİYORLAR”
Türkiye’nin birçok ilinden göçerin Erzurum meralarına geldiğini kaydeden Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, “Erzurum Türkiye’nin en fazla merasına sahip olan ilidir. Yaklaşık olarak Türkiye’de bulunan meraların yüzde 11’inden fazlası Erzurum’da bulunuyor. Dolayısıyla mera varlığının fazla olması nedeniyle hayvancılık faaliyetlerimizde fazla oluyor. Yerli üreticilerimizin yanında dışarıdan göçer olarak gelen hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızı da burada misafir ediyoruz. Şuanda Dumlu köyümüze bağlı olan bir merada bulunuyoruz. Yaklaşık olarak 300 aile burada bulunuyor. 20 bin civarında da hayvanı buralarda besliyorlar. 16 milyon dekar mera varlığına sahip bulunuyoruz. Neredeyse Erzurum’un bütün ilçelerinde göçer misafirlerimiz bulunuyor. Burada bulunan göçerlerin su sorunu, kalacakları yer sorunu ve yol sorununa kadar valilikle beraber çözmeye çalışıyoruz. Zor şartlarda üretim yaparak Türkiye ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan göçerlerin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Üretilen ürünler en iyi şekilde muhafaza edilip günübirlik mal satımı yapılıyor. Bazı göçerlerimiz güneş panelleriyle elektrik ihtiyaçlarını gideriyor. Burada çocukların oyun oynayabilmesi için 2 oyun alanı da tesis ediyoruz. Göçerlerimiz burada 4-5 ay kadar kalıyorlar. Diyarbakır, Batman, Iğdır, gibi 7-8 farklı ilden buraya göçerler geliyorlar” diye konuştu.
Sayın Valim; 2021 yılı sonu itibariyle ilimizdeki Büyükbaş hayvan sayısı 860 404 ile Konya ilinin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Yine aynı dönemde ki küçükbaş hayvan sayısı ise 900 622 ile Iğdır ilininde gerisinde kalarak ilk 10 vilayet arasına bile girememiştir. Hayvan sayılarındaki son dönemlerdeki göreceli artış ise İlimize has bir şey olmayıp Ülkemiz genelindeki hayvan sayılarının artışına paralel olan artışlardır. Sayın Valim; Bu memleketin kalkınması tarım ve hayvancılıkla olacaktır. Bir zamanlar Kış turizmini bu memleketin kurtuluşu gibi gösterenlere o zamanlarda da dediğim gibi buraya yatırılan paralar ile hayvancılığa yatırım yapılmış olsa bugün ilimiz Avrupa’nın, Orta ve yakın doğunun en büyük et borsasına sahip olurdu. Hatta meralarımızı kendimiz kullanır ürettikçe daha da zenginleşirdik.% 92 mera olan 25000 km2 büyüklüğünde bir il daha gösteremezsiniz. Bence Cenabı Allah tarafından petrol gibi doğalgaz gibi bir zenginlik bu. Kıymetini bilene. Sayın Valim; Yapılacak tek bir şey var. ACİLEN Ciddi dürüst istikrarlı ve adil bir yönetim oluşturarak hayvancılıkla ilgili Tarım satış kooperatifleri oluşturup onu bir çatı altında Birlik olarak toplamaktır. Bütün teşvik ve yatırımlar gerçekten bu tüzel kişilik aracılığıyla yapılmasıdır. Toplumun sosyo psikolojik karakteri iyice tahlil edilerek bu kooperatifler kurulup sonra birlik çatısı altında toplanmalıdır. Ciddi bir İl tarım Müdürlüğü ile ve bürokrasi ile yapılır. Web sayfasından da anlaşılacağı üzere tarım ve hayvancılıkla ilgili hiçbir bilgi done bulunmayan lakayt bir il tarım müdürlüğüyle yapılmaz Sayın Valim.; Bu eser sizin gibi Genç cesur atak ve bilinçli mülki idare amirleriyle yapılır. Bu birlik 5 sene içerisinde ilimiz yaylalarında 2 500 000 büyükbaş ve en az bir o kadar da küçükbaş dolandırabilecek seviyeye gelir. İlimiz bence böyle kalkınır ve 5 sene sonra en az 1 500 000 nüfusuyla o eski şaşalı günlerine dönerek Ülkemiz içerisindeki hak ettiği yeri alır. Bundan önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sayın Valim siz ilimiz için bir şanssınız. Bir Erzurumlu olarak isterim ki siz en az 10 sene Vali olarak kalasınız. Benim kimseye yağ çekmeye ihtiyacım yok. Söz konusu Erzurum olunca evet o zaman yağında kralını çekerim. Sayın Valimizi saygı ve sevgilerimle ayakta selamlıyorum.