Çeşitli alanlarda kapsamlı ve uzun vadeli hedefleri bulunan şehirlerden biridir Erzurum.
Bu konuda biz de çok sayıda yazı kaleme aldık, önerilerde bulunduk.
İyi yetişmiş, ülke ve dünya gerçeklerine vakıf çok sayıda evladı var bu şehrin. Çok şükür, insan kaynakları bakımından fevkalade zenginiz. İki üniversitemizde gece gündüz arılar, karıncalar gibi çalışan bilim insanlarımız var. Etkili sivil kitle örgütleri; akıl fikir sahibi kalem erbabımız, şehir sevgisiyle yoğrulmuş gayretli siyasetçilerimiz, yaratıcı girişimci Dadaşlarımız gece gündüz şehirlerinin geleceğe ilişkin vizyonuna katkıda bulunmak için didinip duruyor.
Kentin bir gün mutlaka tahakkuk edecek olan zenginlik devrimi isabetli bir plan ve strateji ile mümkün hale gelecektir. Hemşehrilerin yaşam kalitesini, refahını ve sürdürülebilirliğini artırmayı hedefleyen bir plan ve strateji olmadan, günü birlik çabalarla Türkiye Yüzyılında hak ettiğimiz yeri almamız mümkün mü? Bunun için yerel yöneticilerin kalkınma kızıl elmasına ulaşma azim ve kararlılığı içinde, seferberlik ruhuyla 7/24 çaba göstermeyi sürdürmesi gerekiyor.
“Geleceğe Yönelik Kent Vizyonu” deyip geçmeyin.
Kentin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması, geniş bir yerel atılım yelpazesini içeriyor. Çevre dostu uygulamaların yaygınlaştırılması, enerji verimliliğinin artırılması, atık yönetiminin etkinleştirilmesi, tarihi dokunun korunması, doğal ve kültürel kaynakların korunmasını önceleyen ‘yerel atılım stratejilerine’ ihtiyacımız var. Bu da ortak gönül, ortak akıl ve müşterek vicdan sütunları üzerinde bina edilecek bir gelecek ülküsüdür.
Ayrıca, kadim medeniyetimizin beşiği olan bu mübarek topraklarda kültürel dokunun titizlikle korunarak doğal yaşamın desteklenmesi, hafif raylı sistem gibi etkin ve çevreci ulaşım sistemlerinin hayata geçirilmesi, bisiklet yolları ve yaya dostu bölgelerin artırılması gündemimizden hiç düşmemeli.
Yıllardır kalkınmanın lokomotifi olarak eğitim ve sağlık sektörlerine güçlü şekilde vurgu yaptık. Sağlık altyapısı konusunda mühim merhale kat ettik. Emin adımlarla geleceğe yürüyen şehrimizde eğitim ve sağlık hizmetleri daima önceliğini korumalı; nitelikli eğitim kurumları, yenilikçi eğitim yöntemleri hep desteklenmelidir.
Zenginlik devrimi dedik. Bunun tahakkuku için her teşvik paketinde özen gösterilen girişimciliği destekleyen politikaların başarılı olmasını sağlamamız lazım.
Bir husus var ki, mühimden öte ehemmiyetlidir. Bilgi teknolojileri, dijitalleşme ve yenilikçiliğin desteklenmesi yerel yönetimin gündeminden hiç düşmemeli.
Birçok yazımızda bıkmadan usanmadan değindiğimiz ‘Tarım, Hayvancılık ve Gıdaya Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ kurulması hayalimizi hep canlı tutuyoruz.
Özellikle hayvansal kaynaklı gıda ürünleri üretim bölgesi odaklı tesislerin artırılması, üreten şehir vizyonu ve yerel marka yaratımı hedefinden hiç vazgeçmiyoruz!