Haber Girişi : 21 Mayıs 2017 22:48

ERZURUM SOSYAL MEDYA ATÖLYESİ

ERZURUM SOSYAL MEDYA ATÖLYESİ

Bir kurumun düzenlediği "Sosyal Medya Eğitimi" programına davetliydim. 

Açılış konuşmasında yer alan şu anekdot hoşuma gitti, sizin için not ettim: 

Bir gün bir iş adamı pizza siparişi vermek için her zaman alışveriş yaptığı şirkete telefon eder.
-Buyurun XXXX pizza.
-Pardon efendim, ben filan pizzayı aramıştım.
-Bir yanlışlık yok, aradığınız şirketi XXXX sosyal medya portalı satın aldı, siparişinizi alayım, her zamankinden mi olsun?

-İyi de her zamanki siparişimi nerden biliyorsunuz.
-Kayıtlardan görüyorum ki sucuklu, sosisli, pastırmalı pizza siparişi veriyorsunuz her zaman. Ama ben size sebzeli bir pizza önereceğim.
-Hayır, ben her zamanki pizzamı istiyorum. Neden böyle bir öneride bulunuyorsunuz?
-Efendim kayıtlardan gördüğüm kadarıyla kolesterolünüz epey yüksek.
-Size ne benim kolesterolümden. Hem ben düzenli ilaç kullanıyorum.
- Düzenli diyorsunuz da son 1 aylık reçete kayıtlarınıza göre ilacınızı ihmal etmişsiniz.
-(Adam sinirli bir sesle) Reçetesiz aldım kardeşim.
-Kredi kartı dökümlerinizi incelediğimde böyle bir alışverişinize rastlamıyorum.
-Yastık altı param vardı onunla aldım!
-Vergi kayıtlarınızda çıkmıyor, böyle bir nakit para beyan etmemişsiniz efendim.
-Ne biçim iş bu. Her bilgimiz elinizin altında, kim bilir daha ne mahrem şeyler var kayıtlarınızda. Kalsın, istemiyorum pizza falan. Terk edip gideceğim bu ülkeyi. 
-Maalesef bunu yapamazsınız. Kayıtlara göre Pasaportunuzun günü geçmiş?
***
İnanın dinlerken bu hikâyeciği hem tebessüm ettim, hem dehşete düştüm. Şu bir gerçek ki artık hayatımız biri bizi gözetliyor evinden farksız hale geldi.
Daha da yaygınlaşacak bu vaziyet, akıllı eşyalarımızın gözetim ve denetimine maruz kalacağımız günler uzak değil. 
İşin latife kısmını bir yana bırakıp, ağ toplumunun bize yüklediği yeni görev ve sorumluluklara işaret edelim kısaca.

***
Sözünü ettiğim toplantıda, İşin esasını kavradığı anlattıklarından belli olan bir uzman dedi ki "Günlük üretilen ve yayılan veriler akıl almaz boyutlara ulaştı. Her gün, eski ölçekle yüz yılla karşılık gelen bilgi dolaşıyor ağ toplumunun karışık labirentlerinde. Resmi ve özel kuruluşların medya ve sosyal medyaya servis ettikleri bültenler, açıklamalar, demeçler bir saat içinde eskiyor, siber gökyüzünde kaybolup gidiyor. Bilimsel üretimin raf ömrü de çok kısaldı. Her gün binlerce buluş ve patent yerini alıyor dijital bilim yurdunda. Bu yüzden tüm bu süreçlerin iyi takibi, yönetilmesi, depolanması ve amaca uygun kullanımı önemli hale gelmiş bulunuyor."

***
Konuyu, ülke ve şehir tanıtımı açısından da ele almanın önemini belirtmeye bilmem gerek var mı?
Geçen gün bir sohbette, Avrupa ülkeleri ve Amerika'da sosyal medya üzerinden Türkiye aleyhine yoğun bir propaganda yürütüldüğü üzerinde duruldu.
Bir dostumuz, özellikle pentagon ve CIA'nın sosyal medyaya verdiği önemi ifade ederken şöyle dedi: "Bir yerde okumuştum, son dönemlerde gündemden düşmeyen İncirlik Üssünde 30'dan fazla sosyal medya uzmanı istihdam ediliyormuş. Varın ülke çapındaki çalışmalarını hayal edin."

***
Dijital devrimin farkında olan ülkemizin bu konuda önemli adımlar attığını gözlüyoruz. 
Erzurum gençliği de 'ağ toplumunun' geniş fırsatlar ve imkânlar dünyasını sadece eğlence-oyun amaçlı kullanmıyor kuşkusuz. 
Bireysel olarak güzel içerikler hazırlayıp paylaşıyorlar genç dadaşlar. Bu cevval çabaları takdirle karşılıyoruz, ama yeterli bulmuyoruz.
Meseleye kamusal ölçekte bakmamız gerek.
Eskiden, sosyal medya üretimleri için 'kral, içeriktir' denirdi. 
Yine öyle, ama biçimsel mükemmellik de artık kral!
Bir uzmanın dediği gibi eskiden, 'fikir her şey'di bu âlemde, artık değil, fikir çok fazla çünkü? Hem fikir üretimi lazım, hem onları çok hızlı bir şekilde hayata geçirecek irade ve modeller.
***
Erzurum'un yönetici eliti de, genç girişimcileri de bu konulara hiç yabancı değil. 
Daha derinlikli, daha kapsamlı, daha uzun vadeli çalışmalar yapılmasını gönlümüz arzu ediyor.
Önerimi başlıkta söyledim: Erzurum Sosyal Medya Atölyesi? Daha başka, güzel isimler de bulunabilir tabii ki.
Üniversiteler, Vilayet, Belediyeler, Sivil toplum kuruluşlarının kendi bünyelerinde mutlaka vardır bu amaçla çalışan birimler. 
Onlara ek olarak, onların da katılımıyla faaliyet gösterecek yeni bir oluşumdan söz ediyorum.
Ben deyim 10 kişilik bir uzman kadro, siz deyin 20 hatta 30? İyi bir organizasyonla, dünyaya dağılmış tüm dadaşlar gönüllü olarak bu çekirdek kadronun gönüllü destekçisi olacak. 
Bir fikir, hayal, öneri fabrikası olarak çalışacak olan bu merkez, aynı zamanda düşündüklerini üretime dönüştürecek. 
Sosyal medya dünyasının formatlarına uygun zengin içerikli, görseller, videolar eritilecek burada ve sonra hızla yayılacak. 
Hem de dünyanın tüm dillerinde. 
Her gün, hatta her saat. 
Çünkü dedik ya çok kısa bu verilerin raf ömrü. 
Kullan at kabilinden. 
Şehrin tarihi şahsiyetleriyle, kültürüyle, tarihi eserleriyle, turizmiyle, mevcut çalışmalarıyla ilgili milyonlarca video, mini film, animasyon harika bir şekilde hazırlanıp bıkmadan usanmadan paylaşılmalı. 
Her sosyal medya platformunda şehrin milyonlarca hesabı olmalı. 
Bu atölye, adeta bir "Gelecek Planlama Merkezi" gibi çalışmalı?
Son sözü bir sosyal medya uzmanına söyletelim: 
" Bir yıllık, iki, üç yıllık kentsel kalkınma ve tanıtım stratejileriyle bir yere varamayız. Devamlı kendini yenileyen esnek iş modelleri ve stratejileri olmalı şehrin, altı aylık, aylık, hatta günlük."

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.