Ziyaretler böyle devam ederse Vali Mustafa Çiftçi sonunda türbeye dönecek!
Erzurum ne zaman bu eyyamcılıktan vazgeçecek?
Şehrin dağlar kadar sorunları çözüm beklerken Erzurum, bir ziyaret kasırgasına yakalanmış ki sormayın gitsin…
Yaz bitmek üzere…
Belli mi olur (mademki küresel iklim değişikliği yaşanıyor) bir bakmışsınız, kış beklenenden de önce gelir.
Baksanıza Brezilya kış mevsimini yaşaması gereken şu günlerde sıcaklarla boğuşuyor.
Erzurum, yüzölçümü ile İstanbul’dan tam dört defa daha büyük bir şehir…
Bu da şu anlama geliyor:
Erzurum’da halka hizmet sunmak hem daha zahmetli hem de daha maliyetli…
Dolayısıyla bu şehirde hiçbir kurumun, (buna en başta belediyeler dahil) boşa geçirecekleri bir dakikaları bile yok.
Hal böyle olmasına rağmen günlerdir takip ediyorum.
Maşallah Erzurum tam anlamıyla Lale Devri’ni yaşıyor.
O birini, beriki başkasını ziyaret edip çay kahve fasıllarıyla günlerini geçiriyorlar.
Şehir değil mübarek zannedersin türbe!
Doğrusu merak ediyorum.
Erzurum’u yönetmesi gereken ve kış bastırmadan ciddi hizmetler sunmaları elzem olan bu kimseler çay kahve muhabbetinden ne vakit vaz geçecekler.
Adını da koşmuşlar:
“Hayırlı olsun ziyareti”
Beyler; gün, geyik yapma günü değil ki oturup birbirinize üniversite hatıralarınızı anlatasınız…
Bu şehrin dağlar kadar acilen çözülmesi gereken mücbir sorunları var.
Allah aşkınıza şu birbirinize ziyafet verme seyansını artık bir kenara bırakın da memleketin meselelerine odaklanın.
Bakın köylü sorunlar içerisinde kıvranıyor…
Özellikle küçük esnaf perişan…
Emekli zaten yerlerde sürünüyor.
Bu şehrin ciddi ölçüde asayiş sorunu var; şehir artık gündüz bile güvenli değil…
Herkes kendi aslı işine bakması gereken bir hoş geldin seremonisi tutturulmuş gidiyor.
Besbelli ki seçime kadar böyle devam edecek!
Beyler, Erzurum kimsenin laylaylom yapabileceği bir lükse sahip değil.
Çok sorunu var bu şehrin…
Bakıyorum da maşallah mebuslar da aynı kayıktalar!
Bürokratı da halinden memnun siyasetçisi de…
Nasılsa, Tayyip bey seçime bir ay kala gelir bir miting yapar, böylelikle seçimi kazanırız.
Allah’tan korkun yahu…
Başta büyükşehir belediyesi ve birkaç belediye daha canla başla çalışmasa merkezi hükümet adına Erzurum’da nerdeyse yaprak kıpırdamıyor.
(Sayın vekiller hiç kusura bakmayın; aylardır bir stadın akıbetine müdahil olamadınız.)
“Hızlı tren ne oldu, niye Erzurum’a gelmiyor?” diye sorsak, fara yakalanmış gibi oluyorsunuz.
Bürokrasi de işi kısa sürede çözüyor!
Bakıyor ki…
Vali beyi ziyaret edenlerin sayısı Abdurrahmangazi’yi ziyaret edenlerin sayısını çoktan geçti!
Haklı olarak soruyor:
“Hangisi türbe?”
Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına (Erzurum özelinde) bu kafayla giremez; girer de mesafe alamaz…
İş yapılması gereken zamanda iş yapılmalı ki, sıkıntılı zamanlar en az hasarla atlatılsın…
Hacıyatmazlar her devirde vardı, kuşkusuz ki yarın da olacaklar.
Gel gör ki işini bihakkın yapan, çalışkan ve cesur insan sayısı o kadar fazla olmuyor.
Faiz bas dediniz ülkeyi allak bullak ettiniz faizi tekrar yükselttiniz kur koruma diye faize herkes bulaştı şimdi eski düzene geri geldiniz nas ne oldu o nas sizi taş etsin vebali üzerinize olsun. Allah hesabını sizden sorsun
Kayakyolun'da , geçen yıl,üç bin ₺ olan ev kiraları bu yıl,12 bin ₺ olmus. Asgari ücretli, 7500 ₺ alan emekli ben şahit oldum, adeta ağlıyor, inim inim inliyor, feryadı göğe çıkıyor, üç çocuğu var. Bu insanlar ne yapsın. Çok değil , altı ayda bu ülke savruldu, bu ülkede neler oluyor, bu ülke nereye gidiyor böyle. Ama kendi maaşlarına aşağıdan başlamak üzere, 10,20,30,40 ₺ artırdılar. Bu reva mı ? Dün sordum, bir kilo yaş incir, 120 ₺ . Peki bu halkın yaşamaya hakkı yok mu ? . . Kendileri saltanat sürüyorlar ya bu halkı neden düşünmüyorlar neden ?.. hayat bu ülkede vatandaşa zehir oldu. Neden bunu görmeyip bu halkın rahatını sağlamıyorlara, iki ay önce 17 ₺ olan benzin, mazot,40 ₺ olmuş daha da artacak. Bunlara gelen zam iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Fiyatlar artık günlük değil, saatlik artıyor. Hani Hz. Ömer " Basra 'da bir köprünün kırığına ayagi takılan keçiden indi ilahide, Ömer sorumludur " demişti ya. Hani bunu örnek alanlara ne oldu. Artık hiçbir şeye para yetişmiyor. Hani şair Daimi " göklere çıktı ahım feryadım " diyor ya, şimdi bu vatandaş, bu durumda. Bu ülkede yüzde 17 kesim milli gelirin yüzde ellisini yiyiyor, yüzde on beşi açlık sınırının altında, yüzde 53' ü de yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşte tablo bu. Ey kalem sahipleri bunu ve buna benzerleri yazsanıza ? .. Siz sadece övgüler düzün. Tabii ki sizin tuzunuz kuru. Ülke bu durumda imiş umurunuzda değil . Neyse selamlar
Taha beyi tebrik ederim. Sayın valim bizim şikayetçi olduğumuz şey Atatürk Üniversitesi içine konulan plastik atlatmalar sebebiyle evimizden işimize gidemez olduk hergün 50 defa atlatma üstünden atlamak zorunda kalıyoruz buna ne mal dayanır ne can dayanır. Malımız halat oldu defalarca üniversiteye başvurdum ama maalesef inat ediyorlar lütfen siz kampüse gelip bir görün sabah ve öğleden sonra günde 4 defa geçmek zorunda kalıyoruz. Lütfen yardım edin bize
Okadar haklı ki erz yobazlar şehri olmuş beyinlerini deyistirmedikleri sürece hep geri giden bir şehir olacak.ĺ
Şükrüpaşa mah Mehmet Sekmen bulvarı Tozdan topraktan geçilmiyor. Nasıl belediye, musluklardan çamur akıyor nasıl belediye
Ahmet Erzurumlu arkadaş, yazarın yazılarını okusaydin diyorsun. Bir kısmını okudum. Baştakilere övgüden başka bir şey yok. Zaten öyle olmasa ona yazı yazdirmazlar. Sayın yazar arkadaş, neden ; on yılda bu ülkenin demografik yazısını bozan , on yılda bunlara , yüz milyar dolar ( bu meblağ bu ülke vatandaşının bir yıllık bütçesidir) Suriyelileri buraya getirenleri, ateşten gömlek olan hayat pahalılığıni yaşatanlari, halkı canından bezdirenleri, gelir dağılımı yönünden, Arjantin ve Hindistan 'dan sonra dünyanın üçüncü ülkesi olmasını, birilerine çay , birilerine tatlı,birilerine yemek kaşığı ile birilerine de kepçe ile verilmesini, milli gelirin düşmesini, 2002 de 173 ülke içerisinde, 16. büyük ekonomi iken, bugün 23. sıraya düşmesini, 128 milyara, ihtiyat akcesine ne oldugunu , 2002 MB 'de 34 milyar iken, bugün neden eksi 55 milyar olduğunu, dış borcun 547 milyar dolar olduğunu, bütçe açığının altı yüz milyar olduğunu, her yıl 65 milyar dolar ile bu vatandaşa yük olan, cari açığın kapatilmadigini, 12 cumhurbaşkanına yeten Çankaya yerine, 1150 odalı israf küpü sarayın yapılmasını, vatandaş perişan iken,özellikle devletteki, akla sığmayan israfı ve tüketim çılgınlığını, eğitimin yerlerde süründüğünü, gençliğin bittiğini, 2002'de yüzde üç olan deist oranının,özellikle gençlerde hızla yayılarak yüzde otuz üçe çıktığını, hani imanlı bir gençlik yetistirilecekti ne oldu, iddia edilen bütün bunları neden yazmaz, yazmadı, yazamadı ? .. söyler misiniz, cevap verir misiniz ? .. aslında yazılacak çok şey var da biz burada muhtasar kıldık. Eğer bunları benden duymak istiyorsanız, tlf. verin, sizinle, yazar arkadaşla yüz yüze görüşelim. Ne dersiniz. Halep orda ise arşın burda. Hoşça kalın. Selamlar.
İleri demokratik ülkelerde bürokratik gösterilere rastlanmaz çünkü siyasi erkler toplum içerisinde kendilerini vatandaş olarak görüp yüceltme ihtiyacı duymazlar ,vatandaşlarda kendilerini onlar kadar değerli gördükleri için bu tarz davranışlar sergilemezler. Çağın gerisinde olan bu davranışlar artık zaman ve masraf israfıdır şehir adına gerçekleşecek faydalı projelerde kutlama yapılmalıdır.Toplumun düşüncelerine ayna olan bu yazınızı inşaallah dikkate alırlar.
Kardeş madem şehrin sorunlarını söyledin. Marka şehir vaadini ve tarlaları konut rant alanına çeviren belediyeyi de yaz. Bu çalışma olması gereken bir çalışma belediyelerin yüzünü yıkama.
BU gibi ziyaretler büyük bir salonda 1 günde yapılıp bitmeli. Yazara katılıyorum. Erzurum maalesef sahipsiz belediye kendisini vali görüyor savcı görüyor halim görüyor rektör görüyor Erzurum tek adam gibi yönetiliyor. Palandöken’de teleferik işletiyor domates satıyor kaşar satıyor ama belediyecilik yapmıyor belediyecilik dışında herseyi yapıyor. İnşaat sigorta yedek parça ticareti emlaçılık vb vb. Erzurum’un sorunu çok büyük 2 üniversite binlerce hoca var ama bir adam yokmuş gibi ithal belediye başkanı ithal deprem Müdürü geliyor hemde din Hocası bari liyakati olsa oda yok. Erzurumlu ise uyuşmuş 7 gündür konsere gidiyor insanları uyutuyorlar
Taha Bey, benim yorumum size, keşke yazarı biraz araştırıp yorumunuzu ona göre yazsaydınız. Tavsiye ederim. Erzurum’a olan katkılarını bilseydiniz ve sahip çıkılması için verdiği emekleri bilseydiniz. Böyle bir yorumda bulunmazdınız emin olun. Saygılar…
Kendi mühasebenizi yapsanız Erzurumun sorunları varken siyasilere ağıtlar yakıyorsunuz. Tencere kapak meselesi yoktur birbirinizden farkınız.
Her şehir layik olduğu şekilde yönetilir. Halk laylom sa , laylom yònetilir. Kültürlu ve egitimli halkı yönetmek zordur. Talepleri olur , yatîrım ister , gerçek üretim ister , markalaşmak ister, vizyon ister . Yöneticilerde nabza göre şerbet verir. Bekleyelim görelim. Ben ümitsizler kulübündeyim.
Sayın yazar, şikayetlerinize hak veriyorum hem de yerden göğe kadar. Fakat bunu duyanlar var mı yok ?.. kime anlatacaksınız?.. kimsenin umurunda değil. Herkes saltanatını yaşıyor. Çünkü bu şehir sahipsiz. Bu şehrin sahibi yok. Bir zamanlar doğunun Paris'i diye adlandırılan, 67 il içerisinde, 15.sırada bulunan , ülke in çatısı olan bu şehir, daha dün sehir olmuş, şehirlerle aynı seviyeye inmiş, onlarla aynı basamakta. Yazık hem de çok yazık. Sayın yazar, bu şehire sahip çıkmayanlari, bir zaman siz de öve öve göklere çıkarıyorsunuz. Şimdi bıçak kemiğe dayaninca feryat etmeye başladınız. Keşke bu ve buna benzer yazılarınızı ta o zaman yazsaydiniz. Kusura bakmayın geçti Bor'un pazarı. Son feryatlar çare olmaz. Selamlar.