Anadolu’da Yunus Emre’ye ait sevgi oldukça fazladır. Bu sevgiden kaynaklanan bir sahiplenme ve Yunus ile özdeşleşme duygusu bazı şehirlerimizde onun adına türbe ve makamlar ile kendini göstermiştir. Onun üzerinde makamı ve türbesi olan Yunus Emre’nin hocası Tapduk Emre ile birlikte bilinen en büyük türbelerden biri de Erzurum’da yer almaktadır.
Bunun dışında Isparta, Karaman, Bursa, Afyon, Ordu, Kırşehir, Kütahya, Eskişehir, Manisa, Bolu, Sivas ve Azerbaycan’da büyük değerimiz Yunus’a ait türbe ve makamlar bulunmaktadır. İzmir Tire’de ise Yunus için rivayetler bulunmaktadır.
Yunus Emre ve Tapduk Emre’nin kabirlerinin bulunduğu rivayet edilen ve olması kuvvetle muhtemel olan yerlerden biri olan Erzurum Palandöken’deki Tuzcu Köyü. Köy, çeşitli kaynaklarda Duzcu, Dutçu, Düzcü, Müşkivank ismiyle de geçiyor.
Yunus Emre’nin buradaki türbesi, Tuzcu Mahallesi Mezarlığı’nın içinde yer alıyor. Otların bürüdüğü mezarlıkta, sekiz sütunun taşıdığı sekizgen bir kubbenin altında, Tapduk Emre ve Yunus Emre’ye ait olduğu rivayet edilen iki mezar bulunuyor. Bilindiği kadarı ile mezar taşlarını Erzurumlu İbrahim Hakkı diktirtmiş.
Türbedeki bilgilendirme yazısınde geçen bilgilendirme ifadeleri şu şekildedir:
Yunus Emre, 13. Yüzyılın başlarında Sakarya ırmağı çevresinde bir köyde doğmuş, vuslata ermiş, tasavvuf ehli, Türk dilini en iyi kullanan, Ön Asya’yı gezip dolaşmış bir şairimizdir. Arapça ve Farsça bildiği bilinen şairimizin günümüze kadar ulaşmış, Yunus Emre Divanı, Er- Risaletun Nushiyye ve 573 beyitlik şiiri bulunmaktadır. Şeyhi Tapduk Emre’dır.
Başta da belirttiğimiz üzere Yunus Emre’nin ülkemizin çeşitli yörelerinde ondan fazla mezarının ve makamının bulunduğu iddia edilmektedir. Bu da Türk insanının Yunus Emre’yi ne kadar sevdiğini ve kabullendiğini göstermektedir. Bu mekan, makam değil türbedir.
1703 yılında Erzurum Hasankale’de doğup, 1780 tarihinde Siirt Tillo’da Hakka yürüyen, insanlık alemine ilmi ve sosyolojik 38 değerli eser kazandıran İbrahim Hakkı Hz. Yıllar süren araştırmalar sonucunda, Yunus Emre ve Tapduk Emre’nin asıl mezarının burası olduğuna hükmetmiş ve mezarları kendi yaptırmıştır.
Bu tarihi iddiayı değerli ilim adamlarımızdan; Fuat Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı, Z. Fahri Fındıkoğlu, A. Şerif Beygu ve Muhan Bali’de desteklemişlerdir.
Ruhları şad olsun.
“Yaradılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü”
Yunus Emre